Yozgat’ın işsizlik ve istihdam alanlarındaki sorunlarını daha önceki yazılarımda dile getirmiştim.
Bu sorunların üstesinden gelmek için neler yapılması gerektiğini, nasıl bir yol haritası belirlenmesi hususunda da yapılan çalışmaların noksanlıklarını aynı yazılarımda bahsettim…
Yozgat insanı imkanları ölçüsünde elinden gelen gayreti göstermesine karşın geldiğimiz noktaya baktığımızda bir arpa boyu yol alamadığımızı öncelikle kabul etmemiz gerekiyor.
Dolayısı ile Yozgat’ın bu sorunların üstesinden gelmesi için öncelikle kendi değerlerinin farkında olması ve bu değerlerini üretime dönüştürmesi için elbirliği ve güç birliği yaparak, sorunlara çözüm bulmalıdır.
Sivil Toplum Kuruluşlarımızın bu konuda fikir ve düşüncelerini her zaman önemsemişimdir. Özellikle Kadınlarımız tarafından kurulan sivil kuruluşların çalışmalarının her zaman değerli olduğunu ifade ettim.
Yozgat’ta bir süre önce tamamı kadınlar tarafından oluşan bir sivil toplum kuruluşunun, Yozgat’ın gelişmesine ve kalkınmasına katkı sunacak bir çalışmasını bugün sizlerle buradan paylaşayım istedim.
* * * *
Yozgat’ta Kadın dayanışmasını güçlendirmek, eğitimde, üretimde, gelişmede ve kalkınmada daha güçlü çalışmaların hayata geçmesini sağlamak amacıyla kısa bir süre önce Özgür Karslıoğlu başkanlığında kurulan Yozgat Anadolu Kadınları Dayanışma Derneği kırsal kalkınmayı desteklemek bir çalışma başlattı.
Dernek Başkanı Karslıoğlu en son açıklamasında bakın ne diyor: “Pandemi surecinde yaşadığımız şu günlerde Yozgat halkı, bürokrasisi, sivil örgütleri, belediyesi ile birlikte güç birliği yapmak, memleketimiz için kaçınılmaz olmuştur.
Ekonomik sıkıntı Yozgat’ta kendisini bu dönemde daha da belli etmiştir. Bu nedenle, kırsal kalkınma, kırsal alanlarda yaşayan halkın refah düzeyini iyileştirerek göçü önlemek, bu alanlarda tarıma dayalı kalkınma ve sanayi üretimi tek başlarına yeterli olmadığından dolayı turizm, alternatif kalkınma aracı olarak değerlendirilmelidir.
Yozgat ilinde bulunan termal tesisler, kültürel, tarihi ve doğal güzelliklerimiz vardır. Bunun bilincine erişmeli, bu bilincin yeterince geliştirilmesi için fırsatlar kırsal turizme olan ilginin artmasına yönelik kullanılmalıdır.
Bizler işsizlik kaynaklı göçü önlemek için kadınlara iş istihdamı sağlamak, destek olmak, bunu hep birlikte tüm kurumlarla birlikte projeler dahilinde gerçekleştirmek amacındayız.
Türkiye’nin ve memleketimizin daha güçlü durabilmesi için geleceğimiz olan gençlerimizi yetiştiren ailelerimizin ayakta kalması gerekiyor. Bunun da temeli kadınlarımıza maddi yönden destek verilerek aile yapıları korunarak sağlanabilir.
Öncelikle hedefimiz ürün üretmek değil, elimizde olan mevcut ürünlere pazar imkanı sağlamak olmalı. Yozgat’a yapılacak olan yatırımları kadın odaklı olması gerekiyor çünkü Türk aile yapısının korunması ekonomik etkenlere oldukça bağlıdır.
Aynı zamanda pandemi süreci bizlere endüstriyel ürünlerden çok, doğal gıdaların önemini de hatırlattı.
Doğanın, doğal güzelliklerin insanların daha çok ilgisini çekmesi, evlere kapanmamızdan dolayı doğmuştur. Bu da bizlere kırsal kesimlerde turizm yapma imkanı vermiştir.
Bu nedenle, kırsaldaki kadınlarımızdan başlayarak turizm odaklı kaynaklar yaralatılmalı Köykent projesi bu süreçte yeniden gündeme gelmeli ve uygulanmalıdır.”
Burada Köykent projesine ayrı bir başlık açmak gerekir. Bu bakımdan bu konuyu başka bir yazımda konuşalım istiyorum. Fakat şu kadarını söyleyeyim; Yozgat’ın böylesine projelere gerçekten çok büyük ihtiyacı vardır.