Yozgat’ın 2’inci vasıflı gazetesi.

Yayın hayatında 20 yılı devirdi.

Gazetecilik zor bir meslek.

Zaman gelecek “kırmadan, dökmeden.”

Zaman olacak “çekinmeden, korkmadan.”

Ama her zaman “doğru tarafsız, ilkeli, basın ahlak kurallarını” unutmadan.

“Ülke, memleket ve memleket insanı için” büyük sorumluluklar üstlenerek idame edilecek bir görev.

“Yan, taraf, yandaş olmadan…”

Gazetecilik gerçekten zor meslek.

Her gün halkın “gözü, kulağı, sesi” olarak.

Ama “kimseden korkmadan, rant hesabı yapmadan, geçim korkusu yaşamadan, hiçbir hesap içinde olmadan, halkın gördüğü, konuştuğu, tepkisi-eleştirisi” gibi yazabilmek.

“Halktan ayrılmadan, haksızlığa prim tanımadan, duygusallığı karıştırmadan…”

35 yıl oldu bu sektöre “merhaba” diyeli.

20 yıl bitti, iyi kötü yazalı.

Eleştiriyoruz, yorum yapıyoruz, karalıyoruz, çiziyoruz.

Yozgat, Yozgat’ın geleceği, istikbali için.

“Nokta kadar menfaat için, virgül gibi eğilmeden, üç kuruş beklenti için ilkemizden, şahsiyetimizden, onurumuzdan” ödün vermeden.

Makam, mevki paye için “itibarımızdan, kişiliğimizden, doğrularımızdan” taviz vermeden.

Yazıyoruz, aralıksız karalıyoruz, yazmaya devam ediyoruz…

Hazır yeri gelmişken daha birkaç gün önce paylaştığım usta bir meslektaşımızın güzel sözlerini burada tekrar hatırlatacağım:

“Bizler, Sizler hepimiz bu topraklarda emanetçi değiliz, hepimizin görevleri vardır. Bizler bu toprakların bekçileriyiz, görevlerimizi ülkemizin ve memleketimizin ali menfaatleri doğrultusunda yapmak gibi bir mecburiyetimiz vardır”

Bugün 20 yılı çok şükür devirdik, 21’den gün aldı gazeteniz YeniUFUK.

Nede çabuk, ne kadar da hızlı geçmiş zaman.

Sanki daha dün gibi, sanki ilk sayı, ilkyazı gibi hatırlıyor insan.

“Neler yaptığımızı, Yozgat’a neler kazandırdığımızı.

Bu görev, bu sektörde, bu ulvi vazifede üzerimize düşen sorumlulukların” genel envanterini çıkarıyorum.

Öz eleştirisini, analizini yapıyorum.

“Yapamadıklarımı, şurada şu eksik var mıydı?” diye “hayıflanabileceğim, üzülüp, pişmanlık duyabileceğim, bir tek yanlışın, bir tek satırın” olup olmadığını irdeliyorum.

En ufak bir yanlış, en ufak bir hata, en ufak bir leke ortada yok.

Ne kadar doğru, güzel ve erdemli şeyler yapmışız ki; “başımız dik, alnımız pak, gönlümüz huzurlu ve tertemiz” geziyor, başımızı gece yastığa “vicdanımız rahat” olarak koyuyoruz…

Bugün her zamanki gibi yine sizlerleyiz, ilk günkü heyecan, şevk ve tazelikle.

Bugün sevincimiz bir kat fazla, duygularımız da oldukça yoğun.

Ancak yayın zorlaşıyor, ekonomik şartlar her geçen gün çok daha sıkıntıya giriyor.

Gazetecilik her geçen gün çok daha çekilmez bir hal alıyor.

Yarınlar meçhul gözüküyor.

Her şeye rağmen çok büyük özveri, her zamankinden çok daha büyük duyarlılıkla yolumuza devam etmeye çalışıyor, sizlerin desteği ile ayakta kalmayı sürdürüyoruz.

Sürdürmeye devam edeceğiz inşallah.

Yine aynı “ilke.

Tarafsızlık.

Güvenirlilik ve sağduyuyla…”