Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

6 bin yıllık tarihe yolculuk devam ediyor

Sorgun ilçesine bağlı Peyniryemez Köyü’nde bulunan ve Anadolu’nun en önemli arkeolojik alanlarından biri olarak kabul edilen Çadır Höyük’teki kazı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Sorgun Kaymakamı Abdurrezzak Canpolat, kazı alanını ziyaret ederek incelemelerde bulundu.

Sorgun ilçesine bağlı Peyniryemez Köyü'nde bulunan ve Anadolu’nun en önemli

Kaymakam Canpolat, kazı alanında görev yapan Kazı Başkanı Prof. Dr. Sharon Steadman ve Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burcu Yıldırım’dan kazı süreci, buluntular ve yürütülen çalışmalar hakkında detaylı bilgi aldı. Kazı ekibine kolaylıklar dileyen Canpolat, bölgenin tarihsel değerine dikkat çekerek çalışmaların bilimsel açıdan büyük önem taşıdığını vurguladı.
ÇADIR HÖYÜK’TE 8 MEDENİYETİN İZLERİ
Yaklaşık 6 bin yıllık geçmişe sahip Çadır Höyük, Kalkolitik Çağ’dan Bizans dönemine kadar kesintisiz yerleşim görmüş bir alan olma özelliği taşıyor. Hititler, Demir Çağı, Helenistik Dönem, Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerine ait izler barındıran höyükte, kazılar bu yıl 30 Haziran’da başladı ve Ağustos ortasına kadar devam edecek.
Toprak altından fırça ve özel malzemelerle titizlikle çıkarılan tarihi buluntular, kazı laboratuvarlarında koruma ve belgeleme işlemine tabi tutuluyor.
Bulunan seramik parçaları birleştirilerek bütünlük kazananlar ise Yozgat Müzesi’nde sergileniyor.
42 KİŞİLİK UZMAN EKİP SAHADA
Kazı başkanlığını Amerikalı arkeolog Prof. Dr. Sharon Steadman’ın yürüttüğü çalışmalarda, 42 kişilik uzman bir ekip görev alıyor. Arkeologlar, konservatörler, antropologlar, mimarlar, uzmanlar ve öğrencilerden oluşan ekip, 27 işçiyle birlikte santim santim toprağı kazarak tarihî mirası gün yüzüne çıkarmaya çalışıyor.
Çalışmalardan elde edilen verilere göre, Çadır Höyük’ün Kalkolitik dönemden Bizans’a kadar sürekli olarak iskan edildiği, Selçuklular döneminde ise kısa süreli bir kamp yerleşimi olarak kullanıldığı değerlendiriliyor.
/ Nazife EKİCİ

 

Reklamı Geç