Seçim atmosferine girdiğimiz şu günlerde cumhurbaşkanı adayları açıklanırken partilerde aday adayı başvuruları bütün hızıyla devam etmektedir.
Cumhurbaşkanı adaylarını şimdilik bir tarafa koyalım, bu elimizin altında dursun.
Genel olarak partilerin duruma bakarak, konuşalım istiyorum.
Siyasetin ve dolayısıyla partilerin toplum karşısında büyük oranda güven kaybettiğini dikkate aldığımızda, oluşacak milletvekili aday listeleri bu güveni yeniden tesis etmek için bir fırsat olacaktır.
Bu açıdan baktığımızda daha önceki seçimlerden farklı bir seçim olacağını ve olması gerektiğini düşünüyorum.
Dolayısıyla, oluşacak listeler üzerinde çalışacak genel merkez ekipleri ve son karar verici olan genel başkanlar bu önemli ayrıntıyı göz önünde bulundurmalıdırlar.
Demem o ki; bunca yaşanmışlıklara karşın partileri yeni dönemde toplum adına temsil edecek vekillerin, duruşları, nitelikleri, planları, projeleri, bilgi ve yetenekleri dolayısı ile sorunlara çözüm üretebilme becerileri öncelik taşımaktadır.
Toplumun vekillere ulaşılabilirliğini unutmamak gerekiyor. Siyasetin geleceğini, güvenirliğini doğru aday seçimi sağlayacaktır. Mevcuttaki vekillerin ve partilerin toplum karşısındaki güven kaybı iyi sorgulanmalı, yıllar içerisinde yitirilen güveni yeniden inşa edecek, kişiliği, kimliği, yaşantısı, duruşu ve vizyonu ile toplumda umut oluşturacak isimlerin listelerde yer alması seçim sonuçlarına da olumlu katkı yapacaktır.
Aday adayı sürecinin başladığı tarihten bugüne kadar siyasi partilere müracaat eden milletvekili aday adaylarına tek tek mercek tuttuğumuzda her birinin kendine göre, bir siyasi tecrübesi, kariyeri ya da bilgisi becerisi olabilir.
Fakat en son yazımda da ifade ettiğim üzere siyaset çok başka bir şeydir. Milletvekili olabilmenin tek şartı, üst yönetimlerden torpilli, siyasette aktif görev almış, bir takım devlet yöneticilerinin akrabaları ile ortaklıklar, sıfatlı bir isim veya maddi kazancı bol işlerle uğraşmak, akrabalarının partilerde etkinliğinin olması gibi özellikler değildir.
Adınızın toplumda artı değer ifade eden bir karşılığı olmalıdır. Toplumun siyaset mekanizmasına yüklediği “olumsuzları” çağrıştıracak bir yaşam ve duruştan uzak, beklenen nitelik, kalite ve güvene karşılık gelen dürüst, ilkeli, hakkaniyetli ve sokağın, tarlanın, sofranın, fabrikanın adamı olarak kabul görecek bir öz niteliğe de sahip olmak gerekmektedir. Yani toplumda karşılığı olan ve oyuna talep ettiği kişilerce kendinden biri olarak göreceği isimler olması gerekiyor.
Kadrolu vekillerden, kadrolu adaylardan, kariyer ve ticari kazanç adına, aday adayı sıfatını kartvizitine yazdırıp yeni yollar açmak isteyenlere halk çoktan kapısını kapatmıştır. Partilerin bu tarz bir aday seçimi de milletin partilere kapıyı kapatmasına yol açacaktır.
Sonuç olarak Yozgat’ta bölgeleri temsil noktasında geçmişte yapılan hataları bu seçimde de tekrar eden hangi siyasi parti olursa olsun, seçmen boyutunda büyük kayıp yaşayacaktır.