Milletçe doğal afet olarak bildiğimiz sel ve depremler dahil yaşadığım salgın hastalık gibi birçok olumsuz olayların önüne geçen gündemden düşürerek, unutturan 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28’nci dönem milletvekilliği seçimleri geride kaldı.
Millet iradesinin sonucu olarak tezahür eden bu karara siyaset kurumu başta olmak üzere herkesin saygı göstermesi gerekiyor.
Ülke olarak seçimleri kazasız belasız geride bıraktığımıza göre, daha iyi yaşanabilir bir ülke, Yaşanabilir bir Yozgat’ta halkın huzur ve güvenliği başta olmak üzere, yaşam şartlarının iyileştirilmesi, adalet ve hukukun eşit şekilde dağılımı bakımından siyaset kurumunun masasında bekleyen çalışmaların bir an evvel hayata geçirilmesi önceliklerin en başında gelmektedir.
Dolayısı ile yılbaşından bu yana geçen zaman içinde seçimle yatıp kalktığımızı düşünecek olursak, buradan baktığımızda insan hayatına dokunan birçok projenin durağanlıktan çıkması halkın beklentilerinin başındadır.
Şimdiye kadar taraflı-tarafsız yaşanan ayrışmalara ve ötekileşmelere son verip, normal hayata dönerek, bizleri bekleyen yaşamlarımızı kucaklamak durumundayız.
Bu düşüncelerde her ne kadar hem fikir olsakta biliyorum ki; seçimlerin sonucu üzerine bir süre daha sohbet karışımı tartışmalar olacaktır.
Bu sohbetlerde seçimlerden önceden yapılan tahmin, ortaya konan iddilar tartışılmaya devam edecektir.
Yozgat özelinde yapılan tahminleri anımsadığımızda kimlerin neticeye yakın olduğu , kimlerin yanıldığı konuşulacaktır.
Bu bakımdan Yozgat için öncelikle 2-2 ya da 2-1-1 şekilde yapılan tahminleri halkımızın verdiği oylarla elde edilen sonuçlar bir örtü olarak kapatmıştır.
Sonuç olarak halkın kararına saygı duymak, sonuçları kabullenmek, ülkemizin huzur ve güvenliğini daha sağlıklı bir şekilde tesis edilmelidir.
Ezcümle bugün genel bir değerlendirme ile sohbetimizi sonlandırmış bulunuyorum, sonuçlarla ilgili yarın yorumlarımızı yapalım.