Huzur yaban gülü gibi olabilmek, çalıların dikenlerin içinde tek başına açabilmektir.
Dünyaya umutla bakabilmek, zorlukların içinde gülümseyebilmektir.
Hani bir hikaye vardır.” Bir gün bir kral huzuru en güzel resmedecek sanatçıya büyük bir ödül vereceğini ilan eder. Yarışmaya çok sayıda sanatçı katılır. Günlerce çalışıp birbirinden güzel resimler yaparlar. Kral sadece ikisinden hoşlanır. Birincisinde sükunetli bir göl vardı. Göl bir ayna gibi etrafında yükselen dağların görüntüsünü yansıtmakta, üst tarafta pamuk beyazı bulutlar gök yüzünü süslüyordu. Resme kim baksa onun mükemmel bir huzur resmi olduğunu düşünüyordu.
Diğer resimde ise engebeli ve çarpık dağlar vardı. Üst tarafta öfkeli bir gök yüzünden yağmurlar boşanıyor ve şimşekler çakıyordu. Dağın alt tarafında ise köpüklü bir şelale çağıldıyordu. Kral resme dikkatlice bakınca şelalenin ardında, kayalıklardaki çatlaktan çıkan küçük bir çalılığı gördü . Çalılığın üstünde ise anne kuşun örttüğü bir kuş yuvası görünüyordu. Serçe akan suyun orta yerinde yuvasını koruyordu.” (Hatice Yeşildağ, Kalbe Düşen Damlalar saygılarımla ) Ödülü kim kazandı dersiniz? Tabi ki ikinci resim kazandı ve kral şöyle dedi, “Huzur hiçbir üzüntünün ve sıkıntının bulunmadığı yer demek değildir. Huzur bütün bunların içinde bile yüreğinizin sükun bulabilmesidir.
Huzuru huzurun içinde aramayın, huzur her şeye rağmen yaşamak, yolunu şaşırmamak, isyan etmemektir, katlanmak, doğruluktan ayrılmamaktır. Huzurunda huzursuzluğun da Allahtan geldiğini bilmektir. Huzur küçük şeylerle mutlu olabilmektir aslında onların ne kadar değerli olduğunu kaybetmeden anlamaktır. Eşleri olanlar eşlerinin, sağlıklı olanlar sağlığının, viranesi olanlar viranesinin, amacı olanlar bir amacının bir gayesi olmasının, sahip olanlar sahip olduklarının değerini bilmektir huzur.
Huzur deniz kıyısında değildir, huzur güller bahçesinde değildir, huzur ne mekanda ne zamanda ne nede şandadır, huzur bülbülün yuvam yuvam dediği dikenlerin tam ortasındadır. Fırtınalar ortasındaki kuşun yuvasındadır. Huzur yaban gülü gibi dikenlerin çalıların ortasında açabilmektir. Huzur bazen çare olmak bazen çare bulmaktır, paylaşmaktır,
bazen de bir derde deva olmaktır. Hayatı göklerde aramamak yerde bulmak, anlamaktır.
Cennet için ahire ti beklememek, dünyadayken görmektir.
Huzur selam değil kalpten bir gülüştür, Huzur dünya renklerinde yüzmek, görmektir.
Huzur zaman tünelinin her anını yaşamak yaşayabilmektir.Acısıyla tatlısıyla tadabilmektir. Huzur borçlu olmamaktır(manen), vicdan paklığıdır, gönül rahatlığıdır. Huzur göz tokluğu, şükür bereketliliğidir.Huzuru saraylarda aramayın, huzur çalılıklarda yaban gülü gibi açmaktır. Çalılarla dost olmak, dikenlerle geçinebilmek, idare etmektir.
Huzur yarın öleceğini bilsen de ahret deryasını unutmadan, hayata sımsıkı sarılmaktır. Huzur zamanı iyi değerlendirmektir, yirmisin ölüp de yetmişinde gömülmek değil. Huzur son baharda yaprak döküp kışın çilesini çektik ten sonra, yine ilk baharda filizlenmek, her şeye rağmen hayatı sevmek isyan etmemektir. Huzur zamanı gelince susmak zamanı gelince de güzellikle uyarmaktır. Huzur elindekini kaybetmeden kıymetini bilmek, kaşığında çıkana razı
olmaktır. Eksikleri görmezden gelmek, karşısındakinin marifetini bilmektir, huzur yermek değil övmektir.
Eşler birbirini tamamlasa, veliler çocuklarından mucizeler aramasa, arkadaşlar bir verirken susup ta, bir alınca isyan etmese, kahvenin hatırı unutulmasa, ışıldayan hayatların o kadar da mutluluk vermediği bilinse, bir viraneye, bir tas çorbaya şükredilse, . Hızır aleyhi selamın dediği gibi her kötünün içinde bir iyinin her iyinin içinde de bir kötünün saklı olduğu görülse, sabrın her şeyin ilacı olduğu bilinse, cennet dünyadayken yakalansa, sahip olunan şeylerin değeri kaybedilmeden anlaşılsa.
Susmakta coşkuyu buldum, şükürde bereketi buldum, aramakta dermanı buldum, saygıda sevgiyi buldum, anlamada uzlaşmayı buldum, sabırda dostluğu buldum, amaçta heyecanı, yaşamın kokusunu duydum, doğrulukta huzuru, zamanda şifayı buldum, sevgide maneviyatı, iyilikte özümü ruhumu buldum, insanlarda yoldaşlığı, gerçekte hakkı buldum, dünyada akıp giden zamanı, sürekli değişen anı buldum, bazen acı bazen tatlı, bazen huzurlu bazen huzursuz, kendimi ilginç bir sınavın tam ortasında buldum.