Adı üstünde “emekli” gördüğü kar yediği zarar. Sağlık başta olmak üzere ulaşım ve benzeri giderleri devlet tarafından karşılanan kesim. Böyle olunca fazla bir paraya ihtiyaç duymaz oluyor. Ülkenin durumu belli, herkese fedakarlık düşüyor. Bu durumda en çok fedakarlık da emekliye düşüyor. Konuşmaya bu şekilde devam edecek olursam aslında söylenecek çok söz var. Neyde buraya bir virgül koyup gündem üzerinden devam edelim…
Yoğun tepkiler üzerine hükümet emekli aylık ve maaşına yüzde 25 oranında zam yapılmasını kararlaştırdı. Ancak bu artış milyonlarca garibanı hoşnut etmedi.
Yüzde 25 zam oranından kök aylığı 6 bin lira ve altında olan emekliler yararlanamayacak. Nisanda en düşük emekli aylığı 5.500 liradan 7.500 liraya yükseltilmiş, Hazine tarafından karşılanan 2 bin liralık artış kök aylıklara yansıtılmamıştı. Yani 6 bin lira ve altında kalan kök aylıklar 7.500 liraya ulaşana dek 6 aylık zamdan yoksun kalacak. Kök aylığı 6 bin ile 7500 lira arasında olan emeklinin zam oranı da yüzde 25’in altında kalacak. 9 milyon emekli son derece yetersiz 7500 lira gibi komik aylıkla geçinmeye çalışıyor.
Nisandaki düzenlemeden kök aylığı 7500 lira ve üzerinde olanlar yoksun kalmış, çeşitli eylemlerle protesto edilmişti. Hala o protestolar sürüyor.
En düşük memur maaşının 22 bin liraya yükseltilmesine ilişkin TBMM’ye sunulan torba yasa teklifinde emekliler yer almamıştı. En çok maaş artışına gereksinimi olan dar ve sabit gelirlilerin unutulması, yoğun eleştiriye uğramıştı.
Tepkiler üzerine yasa teklifinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Ak partili vekiller tarafından verilen önerge ile 16 milyon emekliye yüzde 25 zam verilmesini öngören madde eklendi. Bu hafta içinde Meclis Genel Kurulu’nda yasalaşması beklenen teklifte değişiklik yapılmazsa, milyonlarca dar ve sabit gelirli kitle yılbaşına dek yüzde 25 zamla yetinecek. Deyim yerindeyse dağ fare doğurdu. Beklentiler kademeli olarak en az yüzde 30-45 zam aralığındaydı.
Zira önceki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, yüksek tutarlı ve daha uzun süre prim ödeyenlere kademeli olarak fazla zam yapılacağını çeşitli kez açıklamıştı. Emekli de büyük beklentiye girmişti. Ne var ki yüzde 25 zamla bir kez daha hüsrana uğradılar. Nasıl uğramasınlar? Asgari ücrete yüzde 34, en düşük memur maaşına yüzde 86, kamu işçisine yüzde 45 zam. Emekliye gelince yüzde 25. Oh ne ala. Açık şekilde eşitsizlik ve adaletsizlik. Nerede seçim öncesi verilen sözler?
TBMM’de görüşmeleri süren torba yasa teklifinden iğneden ipliğe her şeye zam çıktı. Temel ihtiyaç ürünlerinden sabun, tuvalet kağıdı, deterjan, kağıt havlu ve şampuanda KDV oranı yüzde 8’den yüzde 20’ye, akaryakıtta KDV oranı yüzde 18’den yüzde 20’ye çıkarıldı. Temel gıda ürünleri dışında tüm mal ve hizmetlerin KDV’si artırıldı. Yüzde 8 olan yüzde 10’a, yüzde 18 olan yüzde 20’ye yükseltildi. Pasaport, noter ve vize harçlarına yüzde 50 zam yapıldı . Mobilya ve beyaz eşyada KDV yüzde 18’den yüzde 20’ye çıkarıldı.
Bu tablo karşısında emekliye yüzde 25 zam yeter mi? Meclis görüşmelerinde kök tutarlara bakılmaksızın tüm aylıklara eşit artışı sağlayacak değişiklik yapılarak haksızlık giderilmeli…