""

1 Spoon 1 Avro « Yeniufuk Gazetesi

24 Kasım 2024 - 13:29

1 Spoon 1 Avro

1 Spoon 1 Avro
Son Güncelleme :

11 Ağustos 2023 - 17:00

“Dış güçlerin istediği ses çıkıyor Türkiye’de. Tamamen bir sömürge ülkesi halindeyiz. Bayrak dalgalanıyor ama hayali. Aslında o bayrak yok. Görüntüde dalgalanıyor. Baktığınız zaman, bankalar o bayrağın değil, telefon şirketleri değil, sahiller o bayrağın değil, dondurmacı o bayrağın değil, hamburgerci o bayrağın değil. Her şey ve her yer çoktan parsellendi. Bir gün denize gidecek yol bulamayacağız. Birisi çıkacak ve bir gün bu yoldan yabancı bir dilde ‘buradan denize girilemez’ levhası asacak ve ‘geçemezsiniz’ diyecek.
Çoğu insanın olup bitenden haberi yok, sele kapılmış gidiyor. Olanlar da saf dışı ediliyor.” Erkin Koray
Geçen hafta vefat eden Erkin Koray’a rahmetler diliyorum.
Girişteki cümleleri bu ülkede yaşadığımız gerçekliğin açık, net dışa vurumudur.
Hepimizin her gün tecrübe ettiği içinde yaşadığımız, akışa kapıldığımız için göremediğimiz gerçeklikleri, bu akışa kapılmadan görebilen ender insanlardandı.
Protest ve sorgulayıcı tavrı ve bu yöndeki yaşamı ile arabesk bir tavırla derdine teslim olmamış, derdinin içerisinde kendisini boğmamış bilakis derdinin dermanı için çalışmaya, üretmeye devam etmiş bir şahsiyet olarak anacağız.
İl dışında olduğum dönemde gerçekleşen bu dünya değiştirme hadisesi yukarıdaki cümlelerini tekrardan hatırlamama ve bulunduğum bölgede bu yönde gözlemler yapma gerçekleri görmeme yeniden vesile oldu.
Her yerde yabancı dilde işletmeler ve üzerinde TL. bedeli olmayan etiketler, Türk’ü davet etmek ve konuşmayı bırakın yüzüne bakmayan işletmeciler, bütün Türkiye’de 5 liradan satılan dondurmaya 1 Avro istenmesi, tüm imkanların yabancılar için oluşturulması ve bu imkanlardan faydalanmak isteyen Türkler’den de yabancı para üzerinden bedel talep edilmesi ki; dondurma örneğinden bakarsanız ortalama gelire sahip bir Türk’ün bu hizmetleri satın alması mümkün değildir, Türkiye’de yaşayan “mülteci”ler de dahil olmak üzere hemen tüm yabancıların hizmetin, ürünün, otelin, nezaketin, güler yüzün en iyisine layık görülmesi ve dahası ile acı bir tecrübe yaşadık.
Zaten bildiğimiz fabrikaların, arsaların, şirketlerin, hastanelerin yabancılara satıldığı gerçekliğinin nihayeti olan “Türk’ün Türk Yurdundaki ötekiliği, yalnızlığı, garipliği, kıymetsizliği” turizm geliri ile övünülerek geçiştirilecek, görmezden gelinecek bir durum değildir.
Nasıl ki, özelleştirme gelirleri ile övünerek koca bir ülkenin birikimlerinin mülkiyetini değiştirdik ve bugün iletişim, ulaşım ve sağlık alt yapısını “dış güçlere” teslim ettik ve olası olağan üstü hallerde, alt yapının kullanım kontrolünü “başkalarının” iradesine teslim ettikse ve bu yönüyle “milli güvenlik sorunu” yaşıyorsak, yarın turizm gelirinde rekor kırmak gibi safsatalarla, kendi insanımızı kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş seviyesinin ötesine taşıyarak, ülkesinde sınırlandırılmış, belli bölgelere hapsolunmuş olarak, girilemez, gidilemez bir ülke inşa etmenin eşiğine geleceğiz.
Türk Lirası’nın alım gücü artırılmadan, ülke enflasyonist ekonomiden kurtulmadan, yabancılara arsa ve şirket satışları, yabancıların şirket kurmaları sınırlandırılmadan, gelir düzeyimiz artırılmadan bu kısır döngüden geri dönüş zor görünmektedir.
Bu bir haftalık süreçte, tanıştığım pek çok insanın da kendi ülkesinde kendisini “ötekisi” hissetmesi ortak paydasından hareketle; vatandaşını ülkesinde “onuruyla, izzetiyle yaşatamayan” bir devletin varlığını ve yönetimini sorgulamak en doğal hakkımızdır.
Ve bu sorgulama, ciddi bir devlete sahip olmadığımız, iyi bir yönetim mekanizması ile muhatap olmadığımız gerçekliğini de yüzümüze çarpmaktadır.
Bunu da “dış güçler” yapıyorsa eğer, ülkenin kapısına kilidi vurup gidelim hep beraber…

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.