Bu kadar ağır başlık olur mu demeyin; Yozgat’ta üst üste iki gün içinde yaşanan olayları tarif etmek için “ihmallik, işbilmezlik ve sorumsuzluk” dışında başka türlü anlatacak kelimeler bulamadım.
Yaşanan her iki olayın ayrıntısına geçmeden önce altını çizmem gereken husus; ne acıdır ki, bu kazaların ortak noktası lise öğrencisi iki kız çocuğunun başına gelmesidir. Daha acı veren durum ise, kız çocuklarından birisi gözünden yaralanırken, diğeri hayatını kaybetmesi ile sonuçlanmış olmasıdır.
Bu iki olay üzerine sosyal paylaşım hesaplarında tepkisini dile getiren vatandaşların duygularını anlamamak için vicdan ve merhamet duygusundan ancak uzak olmakla mümkündür.
Birinci olayla devam edelim, Şeyh Osman mahallesinde ikamet eden 17 yaşındaki Şeyma Akgün, akşam saatlerinde evlerinin yakınındaki markete alışverişe giderken, evlerinin yakınında bulunan 1,5 metre derinliğindeki çukura düşerek, gözündeki gözlüğün düşme etkisi ile kırılmasıyla gözünden yaralandı.
Hastaneye kaldırılan genç kız ameliyat edildi. En son bilgilere göre, Şeyma’nın sağlık durumu iyi.
Babası bu olayı bakın nasıl anlatıyor; Şeyh Osman Mahallesi’nde evimizin yakınındaki caddede kazı çalışmaları yapılıyor. Bu sebeple sokak aydınlatma lambaları da çalışmalardan dolayı yanmadığı için açılan kanal çukuru ile ilgili herhangi bir önlem alınmaması nedeniyle kızım ekmek almaya giderken çukuru fark etmeyerek, çukur içerisine düştü. Çocuğum çukur içerisine düştüğünde de gözündeki gözlük camı karşı tarafa vurarak kırılması nedeniyle gözüne zarar verdi. Herhangi bir önlem yok, sadece bir tane bariyer koymuşlar. Başka bir şey yok. Çukur 15-20 metre kadar açık. Yaklaşık 1.5-2 metre derinliğinde. Sokak lambaları da 2-3 gün öncesinden yanmıyor. Bir gün öncesinden de söylenildi; sokak lambaları yanmıyor, burada herhangi bir kaza falan olur diye söylendiği halde bir üst caddede sokak aydınlatmalarını yapıyorlar, o caddeyi yapmıyorlar. Bir gün öncesi ben bile çok zor geldim eve, karanlıkta telefonun ışığıyla’’
Bu kazı çalışmaları hangi sebeple yapıldığını hatırlatmak gerekirse, Belediye’nin bir süre önce “Asrın Projesi” sloganıyla başlattığı alt yapı çalışmalarıdır.
İkinci olaya gelince; öncelikle bu olayın sonuç itibariyle tarifi mümkün değildir. Çünkü yaşanan olay sebebiyle meydana gelen trafik kazasında 15 yaşında lise öğrencisi genç bir kızım hayatını kaybetti.
Atatürk yolu üzerinde önceki gün akşam saatlerinde meydana gelen kazaya sebep olan araç sürücüsü ile ilgili paylaşılan ilk bilgilere göre, sürücü hem 17 yaşında hem de ehliyetsiz araç kullandığı ortaya çıktı. Böyle insanlara halk deyimi ile “trafik canavarı” deniyor.
Ayrıca kazadan sonra sürücünün olay yerinden kaçması üzerine harekete geçen Polis ekipleri şahsı yakaladı.
Genç bir kızın hayatını kaybetmesine neden olan bölge ile ilgili birkaç söz söylemek gerekirse; Atatürk yolunda gerekli tedbirler eksik olduğu için kendini bilmez birçok sürücü hız denemesi yaptığı herkes tarafından bilinmektedir.
Demem o ki; bu bölgede trafik canavarlarını durdurmanın tek yolu kamera sistemi uygulamasıdır. Başka türlü kazaların önüne geçmek mümkün görünmüyor.