Ekonomik krizin her geçen gün artmaya devam ettiği günümüzde hükümetin, çeşitli tedbirler alarak, memur, işçi kesimi, dul, yetim, şehit yakını, gazi vatandaşlarımızı sahip çıkarak destekleme gayretlerini görmekteyiz.
Hükümetin bu destekleri sağlarken, gözden kaçırdığı iki kesim var. Bunların birisi emekliler, diğeri ise, zor şartlar altında ticaret yaparak ayakta kalmaya çalışan esnaflarımızdır.
Bu iki kesim bugünlerde gerçekten zor günler yaşıyor. Kış mevsiminin de yaklaştığını hesaba katarsak, önümüzdeki günlerde hem emeklilerimiz hem de esnaflarımız daha da zor günler yaşayacaktır.
Hükümetin, Meclis açıldığında gündeme alacağı konuların başında emeklilerin durumunu tekrar gözden geçirmek olacağını çıkan haberlerden öğreniyoruz ve bu konuda maaş zamlarını artırarak, durumlarını iyileştirileceği beklentileri yüksektir.
Ancak esnaflarımıza gelince durum biraz daha vahim. Yozgat gibi şehirlerde ticaretle uğraşan, küçük ve orta ölçekte işletmecilik yapan esnaf kesiminin durumuna bakıldığında gün günü aratıyor.
Bugünkü gazetemizin ön sayfasında manşet altından verilen “İşportacılar her yerde” başlıklı habere bakıldığında ortada bir sorun olduğu görülecektir.
Şöyle ki; Yozgat’ta son zamanlarda sokak başlarına rutin olarak tezgah açan işportacılar bu işi alışkanlık haline getirmiş durumdalar.
Bu durumdan Yozgat esnafının canı yanıyor. Belediye Zabıtası ve Esnaf Odaları bu duruma bir çözüm bulmak zorundadır. Her önüne gelen bir sokak başına ya da caddenin köşesine işporta tezgahı açarsa, sorunun önüne geçmek mümkün olmaz.
Dolayısı ile konfeksiyoncu ya da zücaciyeci esnafının dükkanında satmaya çalıştığı, sattığında da fişini, faturasını keserek, vergisini verdiği bir durumda doğal olarak bir katma değer oluşmaktadır.
Ancak cadde ya da sokak başlarında elinde çanta ile getirdiği, çorap, tişört, mont, kemer gibi benzeri ürünleri yere dökerek, satış yapan, aldığı paranın karşılığında vatandaşa ne fiş ne de fatura kesmeden bir kazanç sağlayan işportacılara karşı esnafımızın korunması gerekmez mi?
İki gün önce Lise Caddesi’ndeki tarihi Askerlik Şubesi binası önüne tezgah açan bir işportacı günün sonunda elindeki bütün ürünleri satıp, çantasını toplayıp gitti.
Bu durumda bir taraftan devlet kayıp ediyor, diğer taraftan esnafımıza büyük zararı dokunuyor. Bu tür işportacıların tezgah açtığını duyan ya da tesadüfen gören esnaflar, duruma tepi gösteriyor ama asıl tepkinin yetkili mercilerden gelmesini bekliyorlar.
Konuştuğum birçok esnaf arkadaş, yaşan bu durumdan oldukça muzdarip olduklarını, yetkililerin bu sorunu kökünden çözmek için cadde ve sokaklarda zabıta ekiplerinin daha çok denetim yapmasını beklediklerini söylüyorlar
Güzel bir söz vardır; “Elçiye zeval olmaz” bu sözden hareketle demem o ki; işportacılar, bizim esnafımızın kazancına, rızkına deyim yerindeyse göz dikmiş durumdalar.
Çünkü bir tarafta işini kanun ve kurallara göre yapan, dükkan kirası, elektrik ve su parası ödeyen esnaflarımız var, diğer tarafta havadan para kazanan bir kesim var.