Maliye ve Hazine Bakanı çıktı; “emeklilerimiz biraz daha sabretsinler” dedi. Şimdi de bir vekil çıktı; masrafların fazla olduğunu ileri sürerek, “aldığımız maaş az, yetmiyor” dedi.
Demem o ki; emekliler başta olmak üzere vatandaşın genel durumundan bihaber olan siyasetçilerin gündeminde Çamlık ile Nohutlu tepesi kadar zıt bir durum var.
AKP Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar’ın vekil maaşlarına ilişkin hafta başında yaptığı o açıklama, milyonlarca dar ve sabit gelirli emekliyi incitti.
FİSKOBİRLİK Genel Başkanı da olan Lütfi Bayraktar, 73 bin 379 lira tutarındaki vekil maaşlarının yaptıkları işe göre az olduğunu ileri sürmüş. Her masrafın bu maaştan karşılandığını ifade etmiş. Birikimi ve fındığı olduğundan zorlanmadığını belirtmiş.
Her birine en az bir danışman tahsis edilen, ailesi ile birlikte tüm sağlık harcamaları ve telefon giderleri, belirli sayıda uçak bileti Meclis Başkanlığı tarafından karşılanan, en az üç aracı trafikte geçiş üstünlüğüne sahip olan ve cezalardan muaf tutulan vekilin, dar ve sabit gelirli kitlenin yaşamı boyunca ulaşamayacağı 73 bin 379 lira gibi günümüz koşullarında hayli yüksek sayılacak maaştan
yakınması bana çok enteresan geldi.
Milletvekillerinin seçildiği bölgeden gelen ziyaretçi sayısının yüksekliği sır değil. Derdine, hastalığına çare arayan, atama bekleyen ve diğer sorunlarını gidermek isteyen seçmen, kendisini temsil eden vekilin yanına gidiyor. Seçmenin kalacağı çoğu kamu misafirhanesi olan yerleri ayarlıyor, fiyatı piyasaya göre hayli ucuz olan Meclis lokantasında ağırlıyor. Bu açıdan milletvekillerinin harcaması söz konusu.
Ancak seçilebilmek için büyük mücadele eden vekiller kapağı Meclis’e attığında, çok sayıda seçmenin kendisini ziyaret edeceğini ve ağırlayacağını seçilmeden önce zaten biliyordu. Seçilebilmek, vekil olabilmek için parti nezdinde lobi yaptılar, seçmenden ısrarla oy istediler.
Seçilince maaşın yaptıkları işe göre az olduğunu ileri sürmek ve yakınmak, en azından tabanı seçmene haksızlık. Ayrıcalıklı haklarının yanında ülke ortalamasının üzerinde maaş alıyorlar. Hele siyasi iktidar mensubu vekil ise avantajlar daha da artıyor.
Hal böyle iken 74 bin liraya ulaşan maaştan yakınmak 7.500 lira alan emekliyi, 3-5 bin lira arasında aylıkla geçinmeye çalışan dul ve yetimi, 11 bin 400 lira para alan asgari ücretliyi incitiyor.
Emekliye aylardır ara zam yapılacağı dillendirildi, ama somut bir şey yok ortada. Hala belirsiz milyonlarca emekli aylığı artışı. Yılbaşı işaret ediliyor.
İktidarı, muhalefeti tüm vekiller maaş artışı gündeme geldiğinde bir gecede oy birliği ile “evet” diyor. Ancak gariban emekli söz konusu olduğunda “ha bugün ha yarın” denilerek oyalanıyor. Ekonominin içinde bulunduğu durumdan emekli sorumluymuş gibi “sabır ve anlayış” bekleniyor.
Devletin kalkınmasına yıllarca omuz veren emekli 7.500 lira aylıkla ayakta durmaya çalışırken, Bayraktar’ın “vekil maaşları yaptıkları işe göre az” demesi doğrusu pes dedirtti.