Bugün Akgül’ün yüzleştiği ve yerine oturtmaya çalıştığı bu dengeler aslında Bozdağ, Başer ve Oktay’ın eseridir dersek yanılmayız.
Ak Parti ile kazanmak, Ak Parti ile var olmak kültürü, “Ben olmazsam, parti olmaz.” “Ben kazanmazsam Ak Parti kazanamaz/kazanmamalı!!” anlayışına terk etmiştir.
Bu terk edişte uzun iktidar yılları içerisindeki yozlaşmanın, güç kaybının ve iktidar nimetlerinin etkisi şüphesiz büyüktür. Ancak, partinin toparlayıcı, birleştirici, yol gösterici, hedef ve vizyon belirleyici ve uygulayıcı bir liderlikten yoksun olması da bunda etkilidir.
Yukarıdaki paragraflarda değindiğimiz tam olarak budur. Bozdağ, Başer ve Oktay Yozgat ve teşkilatlar için bir lider, bir abi olma vasfını maalesef kazanamamışlardır. Bu liderlikten yoksun olan siyaset Ak Parti içerisinde -kimi makamlı kimi makamsız- kendinde partiyle kıyaslayacak güç vehmetmeleri getirmiş, bu “güç” sahiplerinin etraflarında çıkar grupları oluşturmuştur.
Bugün bazısı açık bazısı gizli, bazısı sert bazısı yumuşak bu “güçlü” kişilerin kulis çalışmaları, açıktan ve gizliden varlıklarını devam ettirme ve daha üst makamlarda yer alma istek ve söylemleri, her birinin Ak Parti Yozgat teşkilatı içerisinde uzunca yıllardır var olmaları nedeniyle tabiri caizse “siyasetin ağır topları” olmaları, ince eleyip sık dokumayı ve her birinin hakkını teslim ederek dengeleri yerine oturtmayı gerektirmektedir.
Siyaseten Yozgat’ın yeni abisi olarak görülen ve benim de bu potansiyeli kendisinde gördüğüm Abdulkadir Akgül, zor bir sınavdan geçmektedir.
Dağılmış teşkilatı toparlamak, herkesi eteğindeki taşları dökerek yeniden Ak Parti’nin zaferi için birlikte çalışmaya ikna etmek, Ak Parti ile kazanmak anlayışını yerleştirerek tüm partilileri bu amaca motive etmek ve nihayetinde parti içerisinde birliği sağlayarak Ak Parti olarak Yozgat’ın önüne bir vizyon koyup Yozgat’a liderlik yapmak gibi çetin bir süreçle yüz yüzedir.
Kişisel donanımı itibariyle, tüm rakiplerine ve siyasetin acımasız faydacılık anlayışına rağmen 4 dönemlik vekillik ve siyaset, 22 yıllık Genel Başkanlık tecrübesi ile bu süreci Ak Parti ve Ak Partililer adına kazanç sağlayacak şekilde atlatacağına, içeride sükuneti sağlayarak herkesin kazanacağı çözümler üreteceğine inanıyorum.
Önceki dönemlerde gücünü ve birlikteliğini kaybetmiş olan Ak Parti’nin yerel seçimler öncesi yeniden bu gücün işaretlerini verecek bir yapılanma ve aday kadrosu ile Yozgatlının huzuruna çıkarak, iktidar partisine olan güveni tazeleyeceğini göreceğiz.
Bu güçlü inşa ve duruş, öncelikle Ak Parti ve Ak Partililere kazandırırken aynı zamanda bürokraside doğru atamalar ve doğru işler, üretim ve sanayide yeni yatırımlar, şehirleşmede sağlıklı alt yapılar ve düzgün ve uzun yıllara sair imar planları, modern tesisler, sosyal yaşamda her gruba yönelik çözümlerle buluşacak, üniversite, bürokrasi, sanayi ve ticaretteki gelişmelerle huzurlu ve müreffeh insanların yaşadığı bir şehri inşa edecektir.
Bu liderliği inşa etmek ve liderlik yapmak kolay değildir ama imkansız da değildir.
Akgül, bunu başaracak donanıma, tecrübeye sahiptir.
Seleflerinin aksine, birleştirebilir, bir hedefe yöneltebilir, Ak Parti ile kazanma şuurunu yeniden zihinlere nakşedip, bölmeden, parçalamadan, dağıtmadan, ötekileştirip küstürmeden bütün dengeleri yerine oturtabilir ve Yozgat üzerinde dilediğince tasarruf etme hakkını Yozgatlılara sormadan ve Yozgat’ın geleceğini düşünmeden kullanan, kaynakları doğru kullanmadan, gelişmiş, müreffeh ve kalkınmış bir Yozgat hayalimizi bizden çalan bürokrasiyi de bu işin nasıl olmaklığını net olarak gösterebilir.
Siyasette kalıcı ve saygın olmanın yolu bu dönem gibi netameli zamanlarda doğru kararları almak ve doğru işlere imza atmakla olacaktır. Bu çetin sınavdan Akgül alnının akı ile çıkmak zorundadır.
Başarılı şekilde yönetilecek bu süreç sonunda biz de Akgül için Yozgat Ak Parti’nin Lideri, Yozgat’ın abisi yakıştırmasını pekala canı gönülden yaparız.