Son 3 yıldır bu köşeden yazılar yazmaktayız. Yazılarımızın ortak noktası, bu şehre katkı sunacak çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşmaktır.
Neden kamuoyu ile paylaşıyoruz da, ilgili kişi ve kurumlara iletmiyoruz diyebilirsiniz?
Haklısınız…
Muhatap kamuoyu değil, yetkisi ve gücü olan, sorumluluk sahibi kişiler ve kurumlar olmalıdır.
Ancak, bürokrasi, siyaset, yerel yönetimler ve STK’lar özelinde baktığınızda, muhatap bulamamak, randevu alamamak, ola ki randevu alabilirseniz muhatabınızın çözüm önerisini değerlendirip, sorun çözmek yerine sizi bu çözümden vazgeçirmeye çalışması neticesi, asıl baskı unsuru olan kamuoyuna yani sizlere bunları iletmek, sizin aracılığınızla geniş bir talep oluşturmak istediğimizdendir bu paylaşımlar.
Yozgat’ın ve Yozgatlının sorunlarının çözümüne dair hepsini paylaşmamakla beraber burada paylaştıklarımıza düzenli okuyucularımız vakıftırlar.
Bu çözüm önerilerinin bazılarında da ulusal ve uluslararası finans kaynaklarını işaret edip, buralardan alınacak destekle hiçbir kurumun kasasından 5 kuruş çıkmadan, Yozgat’ın bir sorununun çözümünü ve Yozgatlının yaşamını nasıl güzelleştireceğini de açık ve net olarak ortaya koymuşuzdur.
Aradan geçen zamana, 4 yıldır bekleyen randevu talebimize, meclis üyelerini konudan haberdar edip içerden de bir talep oluşturma isteğimize rağmen, milyonlarca Avro kaynak (bahse konu kaynak yaklaşık 12 milyon avro yani 360 milyon TL), Yozgat’ı yönetenlerce görülmemiş, uluslararası bir hibe kaynağı Yozgat’a aktarılamamış, bugün 2 milyar TL’nin üzerinde borcu olduğu söylenen Yozgat Belediyesi’nce yatırıma, istihdama, şehirde daha huzurlu ve güvenli yaşama dönüştürülememiştir.
Bugün, “belediye başkanları iktidardan olmazsa para gelmez” diyen seçmenlerin, 360 milyon TL değerinde hibe bir kaynaktan eminim haberleri yoktur. Bu yazıyı okuyan her bir kimse lütfen 360 milyon TL ile Yozgat Belediye’sinin neler yapabileceğini bir hayal etsinler…
Bu örnek sadece küçük bir kısmıdır.
Eğer doğru projeler yapar, kurgusunu sağlam zemine oturtur ve her projenizle şehirdeki bir sorunu çözecek, vatandaşın hayatına olumlu dokunuşlar yapacak sonuçları hedeflerseniz, hem içeride bakanlıklardan, kalkınma ajanslarından hem de AB, BM gibi uluslararası kurumlardan kaynak bulmanız işten bile değildir.
Yukarıda küçük bir örneğini verdiğimiz bu kaynaklardan haberdar olmamak elbette ki vatandaşın suçu değildir bilmek de sorumluluğu değildir. Lakin, bir şehri yönetenlerin ve yönetmeye talip olanların bu kaynakları bilmek ve bu şehre olumlu katkı yapacak şekilde kaynakları belediyesine, kurumuna aktarıp buradan iş, aş, ekonomik canlılık, sosyo kültürel gelişimler çıkarmak sorumluluklarıdır.
Diğeri kolaydır. Bakanlıklardan para talep etmek, bankalardan kredi çekmek, arsa-dükkan satmak, özel idare bütçesini kullanmak…
Ama hibe varken, borçlanmak doğru bir çözüm müdür?
Neden bedava para varken faizle belediyenin borçları katlanmaktadır ki?
Belediye bir kurumdur. Başkanı, yardımcıları, meclisi ve yüzlerce personeli vardır. Bu kurumsal yapı ve yüzlerce personel içerisinde yok mudur bu işlerden sorumlu, bilgili birisi veya hiç mi merak edilmemiştir, “kredi, arsa, dükkan satışı ve TOKİ haricinde bir kaynak yok mudur” diye’
Ya da bizim kurum adı zikrederek yazdıklarımızı okuyan bir kurum yetkilisi de mi yoktur ki, “evroka, biz kaynak, proje arayışındayken, adamlar gazetede yazmışlar, bir soralım nerdedir bu kaynak, nasıl ulaşılır” diye merak eden, ilgi duyan ve sorumluluk alanına dair kaygı çeken…
Yokmuş… Valiliğinden, belediyelerine, STK’larından siyasetine, OSB’lerine Yozgat sadece bizim köşe yazılarımızda ifade ettiğimiz milyar TL. üzerinde kaynağı görmezden gelmişlerdir.
Ee böyle, kaygısız ve ilgisiz olunca da hiç bir şeyden habersiz halkımız yaklaşan seçim öncesi “iktidardan olmazsa para gelmez” türküsünü çığıra çığıra sandığa gidecek, ama bilmeyecek ki, türküyü çığırırken Yozgat Belediyesi’nin 360 milyon TL. kaynağa ve bu kaynağın doğru kullanımı ile Yozgatlının iyileşecek, iş, aş ve huzurla buluşacak yaşamına türkü yaktığını.