Geçen haftaki yazımızda bir “Yozgat Yönetim” eleştirisi yapmış ve sözümüzü şöyle tamamlamıştık; “Ak Parti yönetim kadroları ve milletvekillerinde bir zihniyet değişimi olmadan, eylem ve düşünceleri, sorunlarından arınmış daha müreffeh ve yaşanabilir bir Yozgat olmadan, bürokrasiden, üniversiteden ve STK’lardan bir şey beklemek ham hayalcilik olacaktır.”
Bu cümleden hareketle maksadımızı biraz daha açık şekilde yazmak gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Yozgat, STK’lar için bir makam ve bu makamın getirdiği itibar, kredi, teşvikten öte bir anlam ifade etmemektedir. STK tecrübesi olan ve Yozgat’taki STK’ları, yapılanmalarını, çalışma usüllerini, gerek yönetim gerekse personelinin öncelikli kaygılarını yakından bilen biri olarak, somut ve net tespitim bu yöndedir.
Bürokrasi için ise Yozgat, daha üst makamlara giden yolu açan merdivenin ilk basamağıdır ve bu basamakta göze batmadan, siyaset ve onun uzantısı çevreleri memnun ederek iyi bir referansla daha üst düzey görevlere veya illere atama yapılmasını etliye sütlüye karışmadan beklenilen bir yerdir. Özetle, asıl gidilmek istenen yer için bir duraktır ve bu durakta yapmanız gereken tek şey “yabancı” olduğunuz mahallede çevreyi rahatsız etmeden otobüsünüzü beklemektir.
Bu anlayıştandır ki; STK ve bürokrasi eliyle Yozgat’ta bir gelişme, bir kalkınma inşa edilemedi, edilemez de…
Bir gazetecinin dediği gibi “Yozgat’ta Ak Parti Yozgat’ı yönettiğini düşünürken; aslında bürokrasi Ak Parti’yi idare ediyor, farkında değiller”.
Evet, Ak Parti kadroları iktidar gücü ile beraber şehri yönettiklerini zannederken, gerçekte iş başına getirdikleri bürokratlar, makama oturunca siyaseti idare etme sanatını tereyağından kıl çeker gibi uygulamakta, Ak Partililer, birkaç kurum içi tayin ile bürokrasiye hakim oldukları zannına kapılmaktadırlar.
Oysa asıl olması gereken şehre vizyon koyabilmek, şehrin gelişmesi için bir eylem planı oluşturabilmek, kurumları bu eylem planı bütünlüğü içerisinde çalışmaya, üretmeye zorlamak olmalıdır.
Bugüne kadarki Ak Parti yönetimleri ve milletvekilleri bunu başaramamışlardır. Lakin vakit henüz geç değildir, imkansız da değildir.
Ak Parti acilen Yozgat’ı her bir konuda (sanayi, tarım ve hayvancılık, eğitim, sağlık, turizm, kamu yatırımları, devlet hibe ve teşvikleri, işsizlik, göç, şehirleşme, ulaşım vb..) konularda masaya yatırmalı, konuyu uzmanları ile çalışmalı, Yozgat STK, bürokrasi, üniversitesi için onları çalışmaya, üretmeye, sorunlara ve çözümlere odaklanmaya iten kapsamlı çalıştaylar düzenlemelidir.
İktidar partisi Yozgat’ı sahiplenmez ve Yozgat için çalışmaz ise, Yozgat’ın sorunlarını ve çözümlerini öncelikli gündemine almazsa, yukarıda zikredilen kurumlara sunacak dosyalar oluşturmazsa, ne Yozgat’ın sorunları çözülür ne de bu şehirde huzurlu güvenli yaşam gerçekleşir.
Valinin, rektörün, müdürün, belediye başkanının, STK başkanının isteklerinin karşılığında “biz de Yozgat için sizden bunu istiyoruz” diyecek birikimi oluşturmaz ise “idare edilmeye devam edecek” kaybeden yine Yozgat olacaktır.
Çelebi Altuntaş’ın il başkanı olmasından sonra yazdığımız yazıda da değindiğimiz bu konu önemlidir. Hafife alınmamalı, ciddiyetle konuşulmalı, tartışılmalı, yolu yöntemi belirlenerek, gerçekleştirilmelidir.
Bu çalışma aynı zamanda iktidar partisi olarak da yapılacak atamalarda bir nitelik çıtası oluşturacak, Yozgat’ı bir vizyon, eylem planı ve nitelikle buluşturarak, orta vadede ilin gelişmesine katkı sunacaktır.