Bizim mesleğin kurallarından birisi de vatandaştan gelen talepleri dikkatle inceleyip, sonra da bu talepleri ilgilisine ulaştırmaktır.
Bu bağlamda 27 Haziran 2024 tarihinde yeni bu köşeden “Kent Meydanı Otopark Sorununu Çözdü Mü?” başlığı ile kaleme aldığım yazıya çok sayıda dönüşler aldım.
Bu dönüşlerin yanı sıra yazımı okuyan iki vatandaşımızla Cumhuriyet meydanından gazeteye gelirken, selamlaştık. Ayaküstü yaptığımız sohbetin konusu otopark ile ilgili kaleme aldığım yazıya evrildi. Arkadaşlardan birisi otopark ücretlerinin çok yüksek olduğunu söylerken, diğer arkadaş, “Boşuna konuşup çeneni yorma söylediğin şeyleri yazamazlar” diyerek sohbeti bölerken, karşılık olarak önce tebessüm ettim.
Sonra “Söyleyeceklerin bittiyse birde ben konuşayım siz dinleyin” dedim. Başladım anlatmaya; “Bakınız öncelikle ön yargılı olmamalıyız, birbirimizi anlamadan konunun ehemmiyetini ortaya koymadan ‘boşuna konuşup, çeneni yorma demek’ mevzuyu başka noktalara çekmektir. Dolayısı ile bir selamla başlayan sohbet tutmasam nerelere gidecek, bilemedim. Ancak size şu kadarını söyleyim sizin bu anlattıklarınız benim için tekrar bir köşe yazısı yazmanın fikrini oluşturdu. Bu yazıyı Cumartesi olmazsa Pazartesi günü mutlaka yazarım.”
Konu üzerinde biraz araştırmam oldu. Seçimler öncesi uygulanan otopark ücretleri ile an itibari ile uygulamaya konulan fiyat arasında arkadaşların da anlattıkları gibi özellikle kapalı otopark aylık abonelik ücretleri yüzde 200 zamlanmış, yani daha önceden 400 lira olan kapalı otopark ücreti aylık bin 200 liraya yükseltilmiş, bunun nedeni yada sebebini bu yazıdan sonra sanırım Belediye Başkanı Kâzım Arslan neden böyle bir uygulama yapıldığını vatandaşa açıklayacaktır diye düşünüyorum.
27 Haziran günü kaleme aldığım yazıya tekrar dönecek olursam o yazımda Cumhuriyet Meydanı’nın otopark olması şehir adına ve bana göre çirkin bir görüntü ortaya çıkarmış olsa da, şehir merkezinde yaşanan, yaşanmaya devam eden bu sorununu “Neremiz doğru ki” sözünden hareketke ortaya çıkan çirkin görüntüyü görmezden geliyoruz.
Tahminim o ki; bu durumdan Belediye Başkanı Kazım bey de büyük ihtimalle rahatsızdır. Ama günü kotarmak ve yaz döneminde dışarıdan gelen insanların bu sıkıntıyı çekmesini önlemek, çarşı esnafı ve vatandaşların talepleri doğrultusunda böyle bir şey yapmak zorunda kalmışlardır.
Ancak günümüzde her türlü ekonomik ve sosyal açıdan sıkıntılar yaşanıyorken, şehirde bu kadar araç sayısının azalmak yerine artması karşısında yetkililerin, lokal otoparklar başta olmak üzere kapalı alanlarda otopark sayısını arttırmak için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini umuyorum.
Daha önce de söylediğim üzere ne garip ki böylesi basit ve sıradan konular şehir adına aslında yıllar önce çözülmüş olmalıydı. Otopark gibi benzeri bugün karşımıza çıkan sorunların asıl suçluları geçmiş yönetimlerdir.
Neyse lafı daha fazla uzatmaya gerek olduğunu düşünmüyorum maksat hasıl olmuştur