Bu soruya Haniye, kendi ifadesi ile cevabı şöyle; “Bizim ailemiz Türk kökenlidir, 1516’dan sonra Yavuz Sultan Selim tarafından Filistin topraklarına, Hac yollarının emniyeti ve koruması için, Bozok (Yozgat) sancağından getirilmiş soylu bir Türk ailenin torunuyum, bununla iftihar ediyorum.”
Bu konun tarihsel araştırmaya ihtiyacı mutlaka vardır ancak biz asıl konumuz üzerinden devam edelim.
Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin İran’da kaldığı konutta güdümlü füze ile yapılan saldırı sonucunda katledilmesinin öncesindeki gelişmeleri irdelemeden olayın analizini yapmak, hedef şaşırtmak olur!..
Önce, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın ölümüne neden olan helikopter kazasından başlamak ve sonra yerine seçilen Mesud Pezeşkiyan’a bakmak gerekir…
Bu kazanın sis perdesi kalkmadan neyin ne olduğunu anlamak mümkün değildir!..
İran, bu konuda “Sır küpü” gibidir…
Bunu, helikopterin düşmesinden sonraki gelişmelerde gördük…
Haniye’nin suikast sonucu katledilmesi olayında da durum farklı değil!..
Sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı iddia edilen bir ülkede; dünyanın yakından takip ettiği Hamas Lideri Haniye’yi bu kadar korumasız kılmanın izahı yok gibi…
Bu alçak saldırının arkasında İsrail’in olduğu apaçık ortada…
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ABD ziyareti sırasında hem Biden hem de Trump’la görüşmesi sonrasında, özellikle İran’ın “Teyakkuz” da olması gerekmez miydi?..
Sadece Haniye değil, kendi ülkelerine ABD destekli herhangi bir saldırı ihtimali için de…
Netanyahu’nun, suikast onayı aldıktan sonra bu saldırının gerçekleştiğini anlamamak “Akıl tutulması” olmaz mı?..
Unutmadan belirteyim, böylesine kahpe bir saldırı, işbirlikçiler olmadan da gerçekleşemez!..
Ancak, emperyalizm hiçbir şeyi tesadüfe bırakmaz!..
Türkiye, epeyden beri “3. Dünya Savaşı”nı seslendiriyordu…
Bu söylemler boşa değildi…
Onca hain saldırıya rağmen Gazze’deki direnişi aylardır kıramayan İsrail’den savaşı bölgeye yayacak bir hamleyi beklememek öngörüsüzlük olurdu…
ABD’nin küçük devletçiklerle yeniden dizayn etmek istediği “Büyük Orta Doğu Projesi”nin tetikçisi İsrail, işte bu yüzden ağababalarından onay aldı ya!..
Bakalım, başta Müslüman ülkelerin liderleri olmak üzere insanlıktan ve barıştan söz edenlerin tavrı ne olacak?..
Bu acımasızlıklar karşısında; hiçbir şey olmamış gibi ihtişamlı zenginlikleriyle Müslümanlıktan uzak yaşayan bazı liderler, vurdumduymazlığı sürdürürse,bu durum onların da sonunu zaman içinde getirecektir!..