Büyük şehirlerden sosyal medya, gazeteler ve televizyon ekranlarına yansıyan çocuk, kadın, yaşlı ya da gençlerimize yönelik istismar, darp ardından da yaşanan cinayetlere baktığımızda huzur şehri “Yozgat’ımızda huzurumuz bozulmasın, çok şükür huzur ve güven içinde yaşamaya devam ediyoruz” dememek ne mümkün.
Yozgat’ta bugün sorunsuz ve huzur içinde yaşamaya devam ediyorsak, bunu en başta polis ve jandarma olmak üzere güvenlik güçlerimizin gece ve gündüz olmak üzere fedakarca yapmış oldukları çalışmalara borçluyuz.
Bu durumu bununla sınırlamamak lazım, şehirde yaşayan yaşlı ve genç olmak üzere hemen herkesin birbirini tanıması, komşuluk, eş dost ve akraba ilişkilerinin halen devam ediyor olması da büyük bir önem taşımaktadır.
Dolayısı ile Büyük şehirlere baktığımızda kadın cinayetleri,çocuklara yönelik cinsel istismarlar, sosyal medya platformlarındaki tuzaklar, annesini-babasını darp edenler ve öldürenler ile uyuşturucu batağına saplanarak, yasa dışı yollara itilen gençler…
“Vahim” bir tablo var ortada…
Sanki, toplum olarak bir “Korku tüneli”ndeyiz…
Bu sebeple daha başka yerleri bilmem ama söze başlarken de ifade ettiğim gibi Yozgat; bu konuda en güvenli şehirlerden biridir.
Devlet, Yozgat’ta suç ve suçluyla etkin biçimde mücadele ediyor…
Emniyet’ten neredeyse hemen hemen her gün yapılan bilgi notu paylaşımlarına baktığımızda uyuşturu ve diğer suç unsurlarının da üzerine adeta balyoz gibi çöken polis ve jandarmanın hakkını teslim etmek gerekir.
Ancak, hep söylüyorum…
Bu vahim tablonun önüne geçmek, sadece güvenlik güçlerinin
önleyici tedbirleriyle olmuyor…
Öncelikle vatandaşın desteği şart…
Nitekim, güvenlik güçlerine ihbarlar geliyor…
Kimi gencin anne-babası, kiminin abisi ablası, kiminin de komşusu şüphelendikleri durumlarda güvenlik güçlerini arıyor…
Bu davranış;argo deyimle “İspiyonculuk” değil, gençlerin hayatını kurtarmaktır.
Toplum olarak bu mücadelede yer almaz geç kalırsak, gençler, telafisi asla mümkün olmayan bir yola sürüklenecektir.
Herkesin çoluğu çocuğu, sevdiği insanlar var…
Kim evladının ya da komşusunun çocuğunun böyle bir duruma düşmesini ister?..
Şüpheli durumlarda da mutlaka güvenlik güçleri bilgilendirilmelidir…
Çünkü, devlet-vatandaş işbirliği olmadan bu sorunu çözmek mümkün değildir.