Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Şehri, ortak akılla yönetmek lazım…

Bu haberin fotoğrafı yok

Bir şehrin gelişmesi ve kalkınmasını sağlayacak lokomotiflerin en başında Devlet yatırımları gelmektedir…
Bu konuda bir değil, birçok örnek vermek mümkündür…
Şöyle ki; bugün gelişmiş ve kalkınmış şehirlerin hangisine bakarsanız bakın istisnasız hepsi devlet yatırımları ile gelişerek, kalkınmıştır…
Dolayısı ile konuya bu zaviyeden baktığımızda devlet yatırımları lokomotif olarak şehirde gelişmeyi ve kalkınmayı desteklerken, bir noktadan sonra yeni yatırımlar için aynı zamanda yatırımcı ve müteşebbisler de güven veren en etkili kuraldır…
Tamda bu noktada asıl söylemek istediğim husus şehrin ortak akılla yönetilmesi devreye girmek durumundadır…
Peki, “ortak akıl” ifadesinin bizdeki karşılığı nedir?
Genel bir ifade ile bu hususu birkaç cümle ile özetleyecek olursak, günümüzde adına STK dediğimiz Sivil Toplum Kuruluşlarıdır…
Bugün her sektörün kendine has bir Sivil Toplum Kuruluş yönetimi vardır. Bunlar kimi zaman üyelerini temsilen pazarlık masasında karşımıza çıkar, kimi zaman da yatırımların yönlendirilmesi konusunda varlığını gösterir…
Dolayısı ile her ne kadar bazı durumlarda fikren ya da düşünce olarak ters düşüldüğü zamanlarda dahi asgari müşterekler söz konusu olduğu takdirde STK’lar, devletin yönetim kademesindeki insanlarla “uyum” içinde olmalıdır.
Çünkü yaşanan ya da yaşanabilme ihtimali yüksek durumlardaki sorunları, çözüm önerileriyle birlikte münasip bir dille ifade etmek gerekir…
Sivil Toplum Kuruluşlarının devlet kademesindeki insanlarla birlik, beraberlik ve en önemlisi ise uyum içinde çalıştığı hangi şehre bakarsanız, bakın tamamı gelişmiş ve kalkınmadan yeteri kadar nasibini almıştır.
Burada bir hususu özellikle ifade etmek isterim ki; akıllara şöyle bir soru gelmesin!…
Yozgat’ın hem gelişmeyi hem de kalkınmayı yeteri kadar hak etmediği gibi bir düşünce neticesinde Sivil Toplum Kuruluşlarını bu durumda tek başına suçlamak haksızlık olur…
Peki, bu durumda o zaman akıllara şöyle bir soru da gelebilir…
Bu konuda Yozgat’ın eksiği nedir? Nerede, neyi yanlış yapıyor…
Aslında daha önceki yazılarımın bazılarında bu konuda fikir ve düşüncelerimi ifade etmeye çalıştım, bundan sonra aynı konularla fırsat buldukça yazmaya devam edeceğim.

Reklamı Geç