Nöbetçi Eczaneler
Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan orman yangınlarının bıraktığı acı tablolar hafızalarımızda hâlâ taptaze. Dünyada da benzer manzaralara şahit oluyoruz; kimisi söndürülmüş, kimisi kontrol altına alınmış, kimisi de içten içe yanmaya devam eden yangınlar… İşte tam da bu tabloyu göz önüne getirdiğimizde, Türkiye’nin ilk Milli Parkı olma özelliğini taşıyan Yozgat Çamlığı ile ilgili alınan özel tedbirlerin ne kadar yerinde olduğunu tartışmaya bile gerek yok.
Ne yazık ki bazı vatandaşlarımız, bu yasak kararına bizim kadar olumlu yaklaşmıyor. Ancak unutmamak gerekir ki geçen yıl da gördük; Çamlık civarında çıkacak küçücük bir kıvılcım, ormanlık alana sıçradığında geri dönüşü olmayan bir felakete yol açabilir. Çamlığın kül olması demek, sadece Yozgat’ın değil, ülkemizin ortak değerlerinden birinin yok olması demektir.
Bilindiği üzere, herkes için söylemiyorum ama Çamlıkta piknik yapanların bir kısmı maalesef çevrelerini temizlemeden, geride çöp ve tehlike bırakarak ayrılıyor. İşte alınan bu karar, duyarsız insanlardan Çamlığı korumak maksadıyla gündeme getirilmiştir. Ayrıca bir şeyi daha unutmamak gerekiyor: Çamlıkta çıkacak bir yangını söndürmek ya da kontrol altına almak için elimizdeki imkânlar kısıtlıdır. Bu nedenle “önleyici tedbir” hayati derecede önemlidir.
Geçtiğimiz hafta bu konuyu Yozgat Valisi Sayın Mehmet Ali Özkan ile sohbetimizde paylaştığımda, kendisi şu önemli sözleri dile getirdi:
“Çamlık Yozgat’ın en hassas noktası ve bizim için değerli bir bölgedir. Burasını hep birlikte bütün olumsuzluklara karşı dikkatli olup korumamız gerekiyor.”
Vali Özkan’ın bu ifadeleri, aslında meselenin özünü en net şekilde ortaya koymaktadır. Çamlık sadece bir orman değil, bir mirastır. Bu mirası korumak hepimizin ortak sorumluluğudur.
Sonuç olarak, Çamlık’ta alınan yasak kararını sadece bir “yasak” olarak değil, geleceğe bırakacağımız en önemli doğal hazinemizi koruma iradesi olarak görmek gerekir. Hep birlikte sahip çıkarsak, Çamlık yarın da var olacak, torunlarımızın da nefes alacağı, gezip göreceği bir doğa güzelliği olarak yaşayacaktır.