Günlükler( yer adı) sesiz, Günlük Dereleri sensiz, Günlükler Dereleri şenliksiz kaldı be dayım. Günlükler Elif Hanımsız Günlüler Hüseyin Beysiz kaldı be dayım.
Ekininden, hayvanına, meyvesinden sebzesine bitmek tükenmek bilmez üretkenliğine, zeytin ağaçların, ceviz bahçelerin, toprağa ektiğin el emeklerin, Günlükteki ömrünü verdiğin şenlikli yurtların, şenliksiz, insansız, kaldı be dayım.
Kara murat adlı atın, şahinleri avladığın bir o kadar da tutkunu olduğun silahın, dağlarda geçen hayatın efsane oldu be dayım. Seccade kokan evinlerin, herkese açık sofraların, doğrulara yönelten dillerin, hacılarda geçen hatıraların, yalan oldu be dayım.
Kekik kokan kır çiçekli dağların, sarı pınardan gelen suların, kuş kurt içsin diye yaptırdığın çeşmelerin, vakıf ettiğin camilerin, hayırların, hayatın boyunca hep hep ürettiklerin, duacın oldu be dayım.
Dağları yurt, yokları var ettin, hem yokluğu hem varlığı tattın, yetimlikten beyliğe geçtin, benim bildiğim unutmadan Allah’ı hep hep üretin, ve sonra gelince veda zamanın yaz Iraz yaz varlığı da yokluğu da tadan, sonunda her şeyi bırakıp giden bir dayım var diye yaz dedin.
Yedisinden yetmişine ayrım gözetmeden insan sevginden, daima her konuda üretken olan hayat felsefenden, hayat dolu neşeyle konuşmalarından, bir asa gibi daima yüreğinde tuttuğun ibadet şevkinden sonra, sonra gidişin sesiz oldu be dayım.
(İnsanlar dünyada hem davranışlarıyla hem ürettikleriyle unutulmaz olabilmeli.
İşte budur asıl hayat. Asıl kalıcılık asıl yaşam bu olmalı yoksa bir ömür bir hayal gibi gelip, geçip, yok olup gidiyor.
Bu insanlar böyle olmak için böyle davranmıyorlar aslında sadece ve sadece hissederek yaşıyorlar.
Hayat görüşleri bu oluyor hayatı böyle yaşıyorlar üretiyorlar, paylaşıyorlar seviyorlar, özveride bulunuyorlar, hepsinden önemlisi kaliteli zaman geçiriyorlar ve öldükten sonra yaptıkları ve bıraktıkları ile yeniden hiç ölmeyecek şekilde yeniden doğuyorlar. İnsanların gönüllerinde.
İşte Hüseyin dayımda böyle bir insandı. baktığı, kolladığı yetimler ona dua edecek, evlendirdiği insanlar yuva bulacak, diktiği meyvelerden kuşlar kurtlar insanlar yiyecek, müminler vakıf ettiği camide insanlar Allah’a dua edecek, yaptırdığı çeşmeler dağ başın da susuzların dermanı olacak, diktiği kara selviler mezarlara gölge olacak yani Hüseyin dayım bir gün gelip isim olarak unutulacak belki ama ürettikleriyle ve insanlara verdiği değerlerle hep yaşayacak.)