Nerede bir Müslüman coğrafyası varsa orada kan, gözyaşı, zulümler neticesinde ölüm var.
Halep’in kuşatma altındaki insanlarının çaresizliği suya ekmeğe muhtaç haldeki durumu 1992 Bosna Savaşı’nda Saraybosna ve Srebrenitsa kuşatması altındaki insanların çaresizliğini hatırlatıyor.
Yıllar sonra BM ve UCM’nin günah çıkaran demeç ve suçluları cezalandırma kararını hatırlayınca bugün BM, İnsan Hakları Örgütleri ve AB Parlamentosu’nda birçok yetkilinin Halep’in maruz kaldığı kuşatma ve bombardımanın bir savaş suçuna işaret etmeleri acaba neyi değiştirecek?
Ban Ki Mun, BM Genel Sekreteri giderayak görevi bırakırken Halep’te tahrip gücü yüksek bombalarla hastanelere ve sivillere saldıranların savaş suçu işlediklerini söylediHalep’te hastaneler, klinikler, ambulanslar ve sağlık çalışanlarının sürekli ateş altında olduğunu belirten Mun, “Mezbahalar bile Halep’ten daha insani” diyerek, “Bu konuda açık olalım. Bu ağır silahları ve bombaları kullananlar ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Savaş suçu işlediklerini biliyorlar. Bir mezbahayı düşünün. Halep mezbahadan daha kötü” ifadelerini kullandı.
ABD, Halep’teki saldırıları nedeniyle Rusya’yı barbarlıkla suçlamıştı. Rusya, hastanelerin vurulmasıyla ilgili ABD’yi eleştirdi: “Ortadoğu dahil çatışmalı bölgelerde, ABD ve müttefikleri tarafından sürdürülen istikrarsızlaştırma politikalarının sonucu olarak maalesef bu tür kabul edilemez kazalar yaşanıyor. Amerika ve müttefikleri tarafından yapılan saldırılarda hastaneler yerle bir oluyor.”
Suriye rejiminin Halep’te muhalif güçleri kuşattığı bölgelere 19 Eylül’den bu yana Rusya ile birlikte artırdığı hava saldırılarında 500’e yakın kişi hayatını kaybetti, ölenlerin 150’si çocuk… 2000’den fazla insan yaralandı.
Suriye ve Rus jetleri eylül ayından bu yana muhaliflere yönelik operasyonlarında Halep’i bomba yağmuruna tutuyor. Kentte taş üzerinde taş kalmadı. Bu şiddet şüphesiz en çok Halep’in çocuklarını vuruyor.
Bombaların altında can vermeyenlerin çoğu ağır depresyonda, kimi de intihara teşebbüs ediyor. Halep’te son bombardımanlar nedeniyle halk su, yiyecek ve ilaca ulaşmakta daha büyük zorluk çekiyor, bombaların altyapıyı da hedef aldığı için suyun bile karaborsaya düştüğü, Haleplilerin çoğunun, şehir içinde evini terk ederek camilerde ve okullarda yaşam savaşı verdiği anlatılıyor.
İşte bu acıların bir nebze olsun azalmasına vesile olmak için Türkiye genelinde başlatılan yardım kampanyasına Yozgat’ta omuz verdi.
Toplanan yardımlar Büyük araçlarla evvelsi gün Yozgat’tan hareket etti.
Ciddi kurumların yürüttüğü raporlama çalışmalarında Suriye dışında 306 bin Suriyeli çocuğun mülteci olarak doğduğu tespit edilmiş durumda.
Suriye ve civarındaki ülkelerde bulunan 2,8 milyon Suriyeli çocuğun okula gidemediğine, geçen yıl onlarca okul ve hastanenin saldırıya uğradığı tespit edilmiş.
4,8 milyon Suriyeli mültecinin büyük bölümü, Türkiye ve diğer komşu ülkelerde, sadece sekizde biri ise Avrupa’da bulunuyor.
En sıkıntılı durum ise sağlık personelinin yarısının Suriye’yi terk ettiği ve hastanelerin sadece üçte birinin çalışıyor olması. Doktor başına düşen hasta sayısının eskiden 600 iken bugün 4 bine ulaşmış durumda olduğudur.
2013’tekine kıyasla iki kat daha fazla insan kuşatma altında ya da erişilmesi zor yerlerde yaşıyor.