Amaçsız kalmak dünyada başımıza gelebilecek en zor şeylerden biri olmalı herhalde.
İnsanın, iyi , güzel, doğru bir hedefinin olmaması ona mutsuzluk getirir.
Hayattan zevk almaz hale gelir ve bu mutsuzluğunun da nereden kaynaklandığını bilmez ve durmadan boş şeylerde mutluluk veya mutsuzluk aramaya başlar.
Hayat deneyimi çok fazla olan biri olarak benim tavsiyem yaşınız kaç olursa olsun, ne durumda olursanız olun kendinize her yönüyle doğru bir hedef seçin ne kadar uzak gibi görünse de, ne kadar zor olsa da ona doğru adımlar atmaya başlayın ama bu adımlar gerçekten doğru ve samimi bir şekilde olsun.
Bunun içinde önceliklerinizi bilin ve zamanınızı kaliteli kullanın ve geçirin çünkü zaman farkında olmadığımız, değeri ölçülemez bir değerdir bizim için. En ufak bir başarısızlıkta hemen vazgeçmeyin kendinize bir insan olarak hata yapma hakkını verin.
Hedefiniz veya amacınız insancıl bir şeyde olabilir mesleki bir kariyerde mesela kimsesizlerin hayatını güzelleştirmek, sokak hayvanlarının yardımına koşmak veya boş arazileri ağaçlandırmak gibi vs, mesleki alanda da en güzelini hayal etmek ve en azından yarısına ulaşmak veya ulaşmaya çalışırken bizim için en hayırlısını bulmak gibi.
Bu hedeflerinizde ve arayışlarınızı da işinizin zor olacağını söyleyen çok kişi olacaktır mutlaka.Tıpkı kurbağanın hikayesi gibi
“Kurbağalar bir gün yarışmaya başlar ve hedef çok uzak ve zordur yarışmacılar bir bir bırakmaya başlarlar sadece bir tanesi devam eder seyircilerin hepside bir şeyler söylemeye başlar işte sen oraya varamazsın yol yakınken bırak gibi vs. Yarışmacı kurbağa kimseden etkilenmeden hedefine doğru koşar ve başarır. Onu tebrik etmek için yanına gelenlere ve bunu nasıl başardığını soranlara kurbağanın annesi oğlunun sağır ve dilsiz olduğunu söyler”
Yani demek istediğim kendiniz ve çevreniz için doğru bir hedef belirleyin ve doğru yollardan ona ulaşmaya çalışın öncede yazdığım gibi ya hepsine ya yarısına yada sizin için hayırlı olanına ulaşırsınız amaçsız olmaktan daha iyidir.