""

Salgın Enstitüsü ve Aşı Üretim Merkezi « Yeniufuk Gazetesi

23 Kasım 2024 - 07:09

Salgın Enstitüsü ve Aşı Üretim Merkezi

Salgın Enstitüsü ve Aşı Üretim Merkezi
Son Güncelleme :

28 Mayıs 2021 - 10:14

Dünya üzerinde var olmuş bilinen tüm salgınlara dair geniş bir bilgi havuzu oluşturmalıyız. Salgınların çıkış şartları, mutasyonları, alınan tedbirler, üretilen aşılar vb birçok bilgiye sahip olmalı, analiz etmeli, olası salgınlara/mutasyonlara karşı öngörülerde bulunabilmeliyiz. (Salgın Enstitüsü) Aşı üretim merkezleri kurmalı, salgınlara dair elde ettiğimiz bilgiler ışığında aşı çalışmaları yürütmeli, olası salgınlarda sürece hızla adapte olup kısa zamanda aşı üretecek yeteneği kazanmalıyız.

Bozok Üniversitesi, 1 yılı aşkın süredir hayatımızı etkileyen Covid 19 salgınını fırsat bilip, üniversitenin bir salgın enstitüsüne ve aşı üretim merkezine kavuşmasını sağlamalıdır.
Üniversite, ülkemizin salgınlar konusunda gerek hazırlıklarının (tedbirlerin) planlanması gerekse salgınla mücadele (tepki) etkinliğinin artırılması adına aşı üretimi de dahil çalışmalar yapmalıdır.
Bilindiği üzere koronavirüs salgını 2019 yılı sonlarından başlayarak Covid 19 olarak bilinen bir hastalıkla bir yılı aşkın bir süredir yaşam alanımızı tehdit etmektedir.
Bu salgına karşı aşılama çalışmaları başlamıştır ancak salgın değişime uğramaya devam etmekte, adeta insanlığın aklı ile mücadele etmektedir.
Yapılan çalışmalardan anladığımız insanlık tarihinde yer alan birçok salgın gibi bu salgını da yeneceğimizdir.
Ancak Covid 19 salgını göstermiştir ki; bütün dünyanın virüs salgınlarına karşı tedbirlerinde ve tepkisinde zayıflıklar vardır. Belki de bu salgının bize öğreteceği en önemli ders budur.
Tarih boyunca ortaya çıkmış veba, çiçek, kolera, İspanyol gribi, Hong Kong gribi, HIV / AIDS, SARS, domuz Gribi, ebola, kızamık, sarıhumma, grip, sıtma, tifüs, menenjit vs. salgınların bir kısmı alınan tedbirlerin ve yürütülen aşı çalışmalarının neticesinde yok olup gitmişken etkisini kaybetmiş olsa da varlığını devam ettirmekte olanları da vardır.
Bir makaleye göre Dünya Sağlık Örgütü’nün salgınlar ile ilgili raporlarında her zaman iki anahtar kavram ön plana çıkıyormuş;
1) Bir salgın öngörülemez.
2) Bir salgının tekrarlanması her zaman olasıdır.
1-Tarih boyunca yaşanan ve bugün varlığını çok sert hissettiren Covid 19 gibi salgınların bize öğrettiği ana öğreti olan tedbir ve salgın halinde doğru tepkiyi verme konusunda, devletlerin yönetmelikler, yönergeler çıkartıp, bu yönergeleri de sürekli güncellenmesi gerekir. Bu çerçevede alınacak tedbirler için de fonlar (bütçe) oluşturulmalıdır. Bu bütçeler salgınların araştırılması, öngörülmesi (kesin öngörü mümkün değildir), salgınla mücadele ve salgına karşı aşı üretimleri konusunda kullanılmalıdır.
Dünyanın ve özellikle ülkemizin yeni bir salgını bu derece hazırlıksız karşılama gibi bir durumu söz konusu olamaz.
Salgın hastalık öngörülemez, o salgına yol açan mikroorganizmanın niteliği hakkında %100 doğru bilgiye sahip olunamaz hele de virüslerin mutasyonu buna engeldir. Lakin virüs nedir bilirsiniz.

2- Bir salgın hastalık her zaman her koşulda olasıdır, eskisi tekrarlanabilir ya da mutasyona uğramış hali yeni bir salgın türü oluşturabilir.
Ne yapmalı;
– Bir salgın hastalıkta birinci kademede hangi hastaneler salgın (pandemi) hastanesine çevrilecek, salgının hangi kademesinde ne gibi tedbirler devreye alınacak, sahra hastaneleri nerelere kurulacak ve uygun yolcu gemilerini tam bir karantina hastanesine çevirme planlarına kadar sıkı hazırlanmalıyız. Sonra kimler nerede göreve çağrılacak, kimleri seferber edeceğiz (yani Tıp Fakültesinden, Sağlık Meslek Liselerine kadar daha birinci sınıfında “salgın hastalıklar karşısında davranışı” öğretmiş olmalıyız ki olası bir yaygın salgında öğrencileri dahi seferberliğe katabilelim.)
– Her salgın anında önce tüm sağlık çalışanlarını (doktorundan hastane temizlik görevlisine kadar) 1 yıl süreyle koruyabilecek maske, teçhizat yani donanım deponuzda olmalı. Bunun için bir bütçe oluşturmalı, bu bütçe çerçevesinde de tıbbi malzemelerin gelişmesine paralel yeni donanımlar sağlanmalı. Çünkü;
Önce sağlık görevlilerini koruyacağız ki onlardan sağlık hizmetini sürekli alabilelim.
– Bu konuda gerekli malzemeyi üretmek ve üretilenleri test edebilecek laboratuarı kurmak şart. Ayrıca standartları da güncellemek gerekiyor.
– Dünya üzerinde var olmuş bilinen tüm salgınlara dair geniş bir bilgi havuzu oluşturmalıyız. Salgınların çıkış şartları, mutasyonları, alınan tedbirler, üretilen aşılar vb birçok bilgiye sahip olmalı, analiz etmeli, olası salgınlara/mutasyonlara karşı öngörülerde bulunabilmeliyiz. (Salgın Enstitüsü)
– Aşı üretim merkezleri kurmalı, salgınlara dair elde ettiğimiz bilgiler ışığında aşı çalışmaları yürütmeli, olası salgınlarda sürece hızla adapte olup kısa zamanda aşı üretecek yeteneği kazanmalıyız.
Özetle yeni bir salgına karşı Covid 19’a olduğundan çok daha hazırlıklı ve kısa zamanda güçlü tepkiler verecek düzeyde çalışmalar yapmak zorunluluğumuz kaçınılmazdır. İşte bu konunun Yozgat’ı ilgilendiren tarafı da budur.
Bozok Üniversitemiz ve bağlı Tıp Fakültesi yukarıda sıraladığımız tedbirlerin alınması, çalışmaların yapılması hususunda devreye girmelidir. Konu üzerinde ciddi bir çalışma yapacak, salgınlar ve salgınlara karşı tedbirler konusunda öneriler geliştirecek bilgi ve yetişmiş kadroya sahiptirler.
Bizim bir makaleden yola çıkarak ortaya koyduğumuz sonuçları, onlarca yıla sari akademik bilgi ve saha tecrübesi ile olgunlaştırmalı; Bozok Üniversitesi olarak devletin ilgili makamlarına konunun hassasiyetini ve önemini iletmeli, salgınlarla mücadele ve olası salgınlarda müdahalenin hayatiyeti vurgulanmalı, alınması gereken ulusal tedbirler ve bütçelenmesi hususunda ciddi bir hazırlık dosyasını sunmalı, hatta birinci kademe salgın (pandemi) hastanesi olmak için talepkâr olmalıdır. Buna ilaveten bir Salgın Enstitüsü kurmalı, buradan elde edilecek bilgiler ışığında aşı üretimini gerçekleştirecek Aşı Üretim Merkezini de faaliyete geçirmelidir. Kendi imkânları ile tek başına Bozok Üniversitesi’nin bunu başarması beklenemez. Lakin, makale ışığında ortaya koyduğumuz salgın tedbirlerinin ulusal düzeyde bir eylem planı olarak kabul edilmesine, bir eylem planının parçası olmasına veya bir eylem planı hazırlığının ilk ışığını yakmaya katkı sunabilirler. Bunu başarmak için yeterli kadro, bilgi ve deneyim vardır. Üniversitemizin bu konuda sorumluluk alması siyasilerimizi ve özellikle Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay Bey’i de ciddi manada memnun edecek ve desteğini de alacaktır kanaatindeyiz. Covid 19’a bütün dünya gibi Türkiye’nin de tedbirsiz yakalandığının ve güçlü tepkiler vermekte de geciktiğimiz gerçeğinin, bundan sonra olası salgınlar karşısında bir eylem planı yapılması gerekliliğinin kabul edilmesi ile birlikte bu taleplerin bütçesi de hükümet tarafından pekâlâ karşılanabilir.
Sağlanacak devlet desteğiyle beraber yürünülecek yolun sonunda Bozok Üniversitesi; var olan salgınlar ve olası salgınlarda Tıp Fakültesi, Salgın Enstitüsü ve Aşı Üretim Merkezi ile tedbir ve tepki konusunda Türkiye’de öncü bir kurum olacaktır. Ve elbette ki; bu süreç üniversitemize, eğitim şartlarının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi, ar-ge çalışmalarının yapılabilmesi imkânını sağlayacak, sürekliliği olan ciddi bir maddi getiri ve ulusal-uluslararası bilim dünyasında itibar da kazandıracaktır. Bekir ÇAYLAK / Savaş UYAR

EN ÇOK KAZANANLAR

EN ÇOK KAYBEDENLER

EN ÇOK İŞLEM GÖRENLER

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

DÖVİZ KURU

BIST100
DOLAR
EURO
BITCOIN
ÇEYREK ALTIN
GRAM ALTIN