Son yıllarda, yeterli ve mevsiminde yağmayan yağışlar sonunda kendini gösteren kuraklık her alanda hissediliyor. Dere ve öz gibi çağıl çağıl akan sulara hasret kalan doğanın yanı sıra, insanoğlu da hasret kaldığı yüzey sularını, kuyu ve derin kaynaklardan temin etme yoluna gidiyor. Özellikle karakış olarak bilinen Aralık ayından itibaren yeterli kar yağışı olmayınca, ilkbaharda çağlayan su kaynaklarına da rastlanılamıyor.
Hele hele asırlardır lülelere sığmayıp çift lülede akan çeşmeler de oldukça azalmaya yüz tuttu. Rahmetli babamın seferberlikte yaptırdığı ve oluklara sığmayan bu çeşme, en kötü günlerini yaşıyor diyen seksen üç yaşındaki Mehmet Yurtlu, su kaynaklarının azaldığını içini dökerek anlattı. Adeta köy ile özdeşleşen, şairlerin mısralarında yer edinen ve meşhur bol ve soğuk suyuyla nam salan ” Kör Ahmet’in Pınar”, (namı diğer Yukarı Pınar) köy halkının olmazsa olmazı özelliğini taşıyor.
Akdağmadeni ilçesinin Körük Köyü’nde yaşayan Mehmet Yurtlu “ Bu pınar, rahmetli babam, nam-ı meşhur Kör Ahmet’in, seferberlik yıllarında 1900’lü yıllarda yaptırdığı ve köyün içme ve sulama suyu ihtiyacını karşılamaktadır. Ne var ki şimdilerde özellikle bu yıl beşte bir oranında azaldı. Köylü bahçesini bostanını bu pınardan karşılıyor. Bu çeşmenin suyunun azaldığını görünce, rahmetli babamı hatırlıyor onun hayratını yaşatamamayı içime dert ediyorum ama elden de bir şey gelmiyor. ” diyerek, köy halkının da susuzluktan çektiği sıkıntıyı dile getirdi.
Köy Muhtarı Sezer Kanak da,” artık yüzey sularına hasret kaldık, ne derelerde su var ne de özlerde” diyerek, köydeki su kaynaklarının azaldığına dikkat çekerek, toprağın derinlerinden gelen çeşme ve kuyu suyu kaynaklarının da azaldığını vurguladı. (Yusuf Bağcı)