Yozgat merkezden ayrı kaldığım 10 gün içerisinde memleketi esir alan bir kar yağışına ve dondurucu soğuklara şahit olduk.
Öncelikle şunu belirtmekte fayda vardır; kar kışın yağar. Yani kış ayları olarak takvimlerde yer alan Aralık-Ocak ve Şubat aylarında. Mevsim değişkenliklerine bağlı olarak da Eylül-Ekim-Kasım ve Mart aylarında da kısa süreli yağışlar olur.
Kar kışın yağdığına ve biz de kış ayı olan Ocak’ta olduğumuza göre 70 santimetreye yaklaşan kar yağışına şaşırmak anlamsız olsa gerek. Memlekete ilk defa kar yağmış veya ilk defa bu kadar yüksek miktarda karla karşılaşmışız gibi şaşkınlıklar anlamsız görünmekte.
Don’t panic. Relax. Her şey olağan seyrinde akıyor. Kasmayın, gerilmeyin, heyecan yapmayın. Çıkın kardan adam yapın ailenizle. Kartopu oynayın. Hatta kayın. Aracınızla bir süre trafiğe çıkmayın. Çıkarsanız kar lastiğiniz ve kar zinciriniz olmasına özen gösterin. Ana yollardan ayrılıp sokaklara girmeyin, her ihtimale karşı bir çekici numarasını mutlaka telefonunuza kaydedin.
Köyde kaldığım süre içerisinde yağan karla beraber kapanan yollarımızı muhtarımız ve köydeki duyarlı vatandaşlarımız araçlarının arkasına taktıkları kürütkü ile açtılar. Ana yolları açmakla yetinmeyip sokak aralarını ve her evin kapısına kadar da araç girecek şekilde çalışma yaptılar. Ana yollarımızdaki çalışmayı en az iki aracın yan yana geçebileceği şekilde genişlettiler. Bu arada ilçe bağlantı yolumuz 3. günde açıldı! İlçeye ulaşımı, yolu uzatarak birinci günde ilçe yolu açılan komşu köy üzerinden sağladık. İki köy arasını da yine kendi imkanlarımızla açtık.
Salı günü damda biriken karları kürümek için çıkmıştım. Bir süre temizledikten sonra annemin sesini duydum. Aşağıdan bağırıyordu. “Gel oğlum üşüme. Allah’ın gücü mü yetmiyor! Erir gider.”
On gün sonra geldiğim Yozgat’ta şehir merkezi, uluslararası karayolu, ana caddeler, ara sokaklar ve mahalle aralarında gördüğüm kar manzarası bana bu cümleyi hatırlattı.
Biz vatandaşlar olarak meteorolojinin günler öncesinden yaptığı uyarıları dikkate almamışız. Araçlarımızı yoğun kar yağışında temizleme çalışmalarını engelleyecek ve trafiği aksatacak şekilde yollara park etmişiz. Muhtemeldir ki kış lastiği ve zinciri olmayan araçlardır birçoğu. Yetinmemişiz, kar kütleleri ile daralan yollara araçlarımızı park ederek pek çok cadde ve sokakta trafiğin tek şeritte akmasını ve ya hiç olmayacak şekilde aksamasını sağlamışız.
Yozgat’tan sorumlu olan iradeler ise ya sosyal medyalardan İstanbul’a odaklanmışlar (kendileri Yozgat’tan yeniden seçilme umudunu yitirip İstanbul milletvekili mi olmak isterler acaba?), iş başındayız tüm yollarımız açıldı videoları paylaşmışlar (bu açıklamadan saatler sonra merkeze 3 km uzaktaki köyün yolunu köylülerin traktörleriyle açtıkları görüntülere şahit oluyordum) veya meteorolojinin uyarılarını dikkate almayıp, önleyici tedbir çalışmalarına girmedikleri için şehirdeki yaşamın aksamasına engel olamamışlardır.
Biz uzunca yıllardır iklim değişiklikleri nedeni ile bu denli bir kış ve kar yağışına şahit olmamıştık. Şaşırmamız bu cihetten makul karşılanabilir. Tedbirsizliğimizin mazereti olamaz. Ancak, şehri yönetmek iradesini ve sorumluluğunu elinde bulunduranların 6. günde dahi şehrin kar esaretine son verememiş olmaları izah kabul etmez. Onların hiçbir açıklamalarının su götürür tarafı olamaz.
Meteoroloji müdürlüğü her bir vatandaşı bilgilendirmez ancak kamu kurumlarını uydulardan aldıkları bilgilere göre olası hava değişimleri konusunda bilgilendirir ve uyarır. Kamu yetkilileri de bu uyarıları dikkate alıp olası senaryolar üzerinde çalışır. Bu çalışmalar neticesinde oluşabilecek olumsuz durumlara karşı ilgili kurumlar ile koordinasyon içerisinde tedbirlerini alır. Kar yağmaya başladığı andan itibaren bu tedbirler uygulanmaya başlanır. Böylelikle, 250 köy yolunuz kapandıktan sonra açmak için değil kapanmaması için tedbir alırsınız. Cadde ve sokaklarınız 50 cm kara boğulduktan sonra değil karın şehri esir almaması, yaşamı aksatmaması için çalışırsınız.
Bu ders olsun hepimize. Bizler vatandaşlar olarak dersimizi çıkaralım, bir dahaki sefere bencilce ve keyfimize göre hareket edip rastgele araç park etmekten, kış lastiksiz ve zincirsiz yola çıkmaktan vazgeçelim ve uyarıları dikkate alalım.
Kamu da dersini almalı. Onlar da “Önleyici tedbir” kavramını öğrensinler. Meteorolojinin uyarılarını dikkate alsınlar. Olası senaryolar üzerinde çalışıp, vatandaşla iş birliği içerisinde yeniden bu esaretin yaşanmaması için gerekli tedbirleri zamanında alsınlar.
Ya da boş verin siz. “Allah’ın gücü mü yetmiyor. Erir gider”. Arabanız da çıkar, cadde ve sokaklar da açılır, köy yollarındaki kar ve buz da erir. Dert etmeyin Yozgat’ı.
Neydi o İstanbul’un hali. İşte CeHaPe zihniyeti bu. İmamoğlu hakikaten imamın oğlu olsaydı okurdu, dua ederdi Allah yardım ederdi, üstesinden gelirdi karın, bu rezillik yaşanmazdı!!!
Allah\′ın gücü mü yetmiyor?