""

Ben yaptım oldu « Yeniufuk Gazetesi

25 Kasım 2024 - 09:04

Ben yaptım oldu

Ben yaptım oldu
Son Güncelleme :

28 Nisan 2022 - 16:36

Yıllardır söylüyoruz, Yozgatlıymış değilmiş fark etmiyor.
Yozgat, fikirlerini iki tepenin arasından kurtaramayanlar sayesinde iki tepe arasına sıkışıp kalmıştır.
İlimiz ve ülkemiz uzun bir süreden bu yana “Ben yaptım oldu” zihniyetiyle yönetiliyor. Gücü eline geçiren istediği gibi kullanıp, bir yerleri, bir şeyleri kafasına göre şekillendiriyor.

Spor Vadisi mesela;
2015 yılında vizyona giren tanıtım filmini izleyenler hatırlayacaktır. Göletinde tek direkli milyonluk yatların, milyonluk yelkenlilerin yüzdüğü yatırım 3 etaptan oluşacaktı. İlk etap tamamlandı. Kapalı ve açık spor alanları ile “dört mevsim” spor ve kültür faaliyetlerine imkân sağlayacaktı. Ancak herhangi bir sanat veya spor etkinliğine vesile olmadı. Bir de sporcu fabrikası vardı. Fabrika faal mi? İstihdam ne durumda? Sporcu üretimi başladı mı? Bilemiyoruz. Ama ikinci etap daha başlamadan ilk etap çürüdü, dökülmeye başladı.

Kadın Termal Aquapark mesela;
“Yozgat için erken, gereksiz, ölü yatırım” dedik, “Termal potansiyeli daha yüksek, ancak yatırım açısından fakir ilçelerimiz var, oralara yapılsa daha verimli olur” dedik ama dinletemedik. Hatta Yozgat’ı iki tepe arasında kalan mevkiden ibaret zanneden basınımızın güzide temsilcilerinden birileri “Olur mu? Varsın yapılsın. Sonuçta memleketimize yapılıyor, işe yaramasa da yatırımdır.” dedi. Yapıldı. Test yüzüşü yapan dönemin valisi ile basın camiamız ulusal basına manşet oldu. Muhalif basın, “Kadın Termal Aquaparkı erkekler test etti” diye manşetten dalga geçerken, yandaş basın sayın valinin “Burada Roma Hamamını resmedeceğiz” şeklinde başlayan ‘tarihi’ açıklamasına yer vermişti. Sayın valiye göre bu tesis “Yozgat’a sınıf atlatacak, hızlı tren ile birlikte Ankara’dan Kayseri’den günü birlik müşterilerle dolup taşacak”tı.

Ancak ne hızlı tren ne de tesis konusunda hesaplar tutmadı. 2009’da temeli atılırken en kötü ihtimalle 2012’de yolcu taşınacağı belirtilen hızlı tren açılışı, geçen yıla kadar 7 defa ertelendi ve gazetelerimiz 10 sene boyunca “Hızlı tren seneye” manşeti atmaktan vazgeçmedi.

Eski devlet hastanesi binası mesela;
Hem Yozgatlı vatandaş hem basın camiası, yıkım söylenti halindeyken bile adeta feryat etmiştik. “Yıkmak kolay yapmak zor” demiştik. “Ata’mızdan hediye, dede yadigârı” demiştik. Ama koskoca bir tarih, giderayak “Ben yaptım oldu” zihniyetine kurban gitti. Kaşla göz arasında, sanki ‘düşman’ malıymış gibi yerle bir edildi. Böyle bir zulmü Yozgat’ta kilise binası bile görmedi. Yerine 32 derslikli okul ve kapalı spor salonu yapıldı. Çünkü şehirde okul, spor salonu yapılacak başka yer yoktu.

Şehir stadı mesela;
2018 yılında açıklanan 100 günlük eylem planında da yer alan Yozgat şehir stadyumu için Cumhurbaşkanı Erdoğan; mevcut stadyumun yıkılacağı, yeni yapılacak 20 bin kişilik stadın da Yozgat – Sorgun arasına yapılacağı müjdesini vermişti.
Alkışlanacak (bana göre), Yozgat’ın iki tepe arasından kurtulması noktasında sonraki projelere de örnek olacak, Yozgat’a önemli kazanımlar sağlayacak 10 numara bir müjde idi.
Devletin en tepesinden  gelen bu müjde, açık ve net olasına rağmen, “Ben yaptım oldu” zihniyetine kurban gitti.  Yozgat şehir stadyumu için önce yenilenecek dendi, ardından yıkılacak dendi. Yeri yok boş kalacaktı yok millet bahçesi olacaktı yatıp yuvarlanacaktık derken, millet bahçesinin yeri değişti. O ara bir de baktık ki stadyum yerle bir edildi.
Habercilikte ulusala örnek olacak basınımızın güzide temsilcileri, haberlerinde “Yeni stadyumun proje fotoğrafı” derken, bir sonraki cümleye “Mevcut stadyumda yapılacak olan yenileme çalışması” diye devam ediyordu. Haberin devamında Sayın Fuat Oktay’ın açıklamasını verip: “Biz yeni bir stadyum istedik ama Gençlik ve Spor Bakanımız bize öyle bir stat yapacağız ki, yenisini aratmayacak dedi. Bakanımız bize söz verdi, öyle bir şey yapacağız ki yeni stadyumu aratmayacak” dedikten sonra; “Öte yandan bazı taraftar grupları da sosyal medya hesabından yeni stadyum projesine tepki gösterdi. Taraftarlar, komşu illere yapılan stadyumları örnek göstererek, modernizasyonu eleştirdi.” diyordu. Haber sonuna kadar stadyum yıkılacak mı yoksa revize / modernizasyon mu geçirecek, belli olmadığı gibi 5-6 defa ters köşe olmaktan feleği şaşan okuyucuya mı yanarsın, yoksa Sayın Fuat Oktay’a bile, stadyumun akıbeti konusunda kesin bir bilgi verilmediğine mi yanarsın, orasını sen düşün.
Sonuçta stadyum, yerin 1-1,5 metre altındaki sulama drenajlarına kadar yıkıldı. Yerine ne yapılıyor? Proje resimlerine göre, eklenen birkaç dükkân hariç aynısı. Madem aynı yere yapacaktınız, madem aynısı olacaktı eskisi neden yıkıldı?
Projeyi gören bir Allah’ın kulu “1960 yılında temel atılırken burası şehir dışındaydı, ancak günümüzde şehrin merkezinde kalıyor. Stadyumun şehrin dışında daha uygun bir yere yapılması gerekiyor. Yeni stadyum yapılacak en son yer burası.” demedi mi?
“Yozgat kış memleketi, sadece 3 ay yaz olur. Geri kalan 9 ayda rüzgâr, soğuk, fırtına insanın iliğine işler. Hiç değilse biraz daha kapalı olsun.” demek kimsenin aklına gelmedi mi?
Bırak çevre illeri, Çorum’a yapılan stadyuma da mı bakılmadı?

Nasıl başlarsa öyle devam ediyor, yanlış üzerine yanlış. Kentlerin, şehirlerin planlaması işinin ehli olmayanlara bırakılmayacak kadar önemlidir. Çünkü ciddi bir eğitim ve uzmanlık gerektirir. Çünkü şehir plancısı bir ilin gelişmesinde büyümesinde proje hazırlar, yol haritasını çizer. Şehir ile ilgili her detayı, yeraltı-yerüstü zenginliklerini, sosyopolitik / jeopolitik konumunu, ekonomisini, sosyolojisini, psikolojisini, eğitim düzeyini bilmek zorundadır. O sebeple ki, milletvekilinden, belediye başkanından hatta yeri geldiğinde validen bile önemlidir. Milletvekili, belediye başkanı, vali geçicidir ama şehir plancısı kalıcıdır.

Bu şehir geçmişten bu yana geçici olanların keyfine göre şekillendiği için her yeni gelen işe taa en başından başlar.

Valilik, İl Özel İdaresi veya belediye kadrolarında şehir plancısı yok mu? Eğer yok ise şehir plancısı kadrolarını kimler işgal ediyor?
Yazının başında da yazdım. Yozgat, beynini, fikirlerini iki tepenin arasından kurtaramayanlar yüzünden iki tepe arasına sıkışıp kalmıştır. Yozgat, “Ben yaptım oldu” zihniyeti ile yönetildiği için bugün bu durumdadır.
Bu gidişata bir son verilmelidir. Eğer böyle giderse, gençlik merkezi binası yıkılır yerine yenisi yapılır. Çamlık yolu üzerindeki eski doğum hastanesi binası yıkılır yerine öğretmenevi yapılır.
Dağ başına öğretmenevi mi olur demeyin, iki tepenin arasında kaldıktan sonra bal gibi de olur.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.