""

Biz ‘Yok’ Demedik ki! « Yeniufuk Gazetesi

25 Kasım 2024 - 21:29

Biz ‘Yok’ Demedik ki!

Biz ‘Yok’ Demedik ki!
Son Güncelleme :

12 Haziran 2022 - 18:15

Bir önceki yazımıza kadim bir dosttan yorum gelmiş. Benim okunma, beğenme sayılarından çok daha önemsediğim bir eylem biçimidir okuyucunun yorum yapması.

Sevgili dost yorumunda “Eski krizlerde batı, gelişmiş ülkeler öksürse biz krize girerdik. Şimdi tüm dünyada kriz var bizde de olması normal. Hükümete düşen sabit gelirliyi korumak, bence de kısmen de olsa sabit gelirliyi koruyor.” demiş.

Öncelikle belirtmeliyim ki, hiçbir yazımızda dünyada bir ekonomik dar boğaz yaşandığını ve bizim de bundan etkilenmeyeceğimizi iddia etmedik. Bilakis 2017 yılının sonbaharından itibaren dünyada bir ekonomik krizin ayak seslerinin duyulduğunu, kendi iç dinamiklerimizin iyi yönetilmesi gerektiğini aksi taktirde çok ağır şartlar altında bir dönem yaşamakla karşı karşıya kalacağımız ifade ettik.

Evet, eskiden batıda çıkan krizler bizde de etkili olurdu ama bu krizler bizi “teğet geçebiliyordu!”. Bugün ne oldu da bu kriz teğet geçmedi?

Asıl sorulması gereken soru budur…

Son 4 yıldır paket üstüne paketler, eylem planları açıklanıyor. “6 aya enflasyon düşecek, iyileşmeleri göreceksiniz”.  “Mayıs’ta düzlüğe çıkacağız” olmadı Ağustos olmadı Aralık derken, kur yükselmeye, kur etkisi ile enflasyon artmaya devam ediyor.

Hükümetin ihracat temelli yeni ekonomik modeli; ihracatın artmasını sağlarken, verilere bakıldığında ithalat da aynı hızda artmaktadır. TL ihracattaki büyümenin devam ettirilebilmesi için sürekli değer kaybetmekte, ister sabit gelirli deyin ister dar gelirli her kesimden insanın TL cinsinden kazancı düşerken, neredeyse dünyanın en ucuz işçiliğinde rekor kırmaktayız.

Benim anlatmak istediğim şeyi hükümete ve hükümeti oluşturan siyasi partiye soru ve eleştiri olarak yöneltmem iyi anlaşılmama, maksadımı anlatmama engel teşkil etmekte bunun da farkındayım. Bunun şaşılacak tarafı şudur ki; 4 yıldır ağırlaşarak devam eden bu krizden en az benim kadar etkilenenlerin, markete, kasaba, kırtasiyeye, akaryakıt istasyonuna ….. gittiğinde TL’nin pul kıymetine düştüğünü görenlerin, bir yıl önce 10 bin TL. geliri olanın paşalar gibi yaşadığı, konut ve araba kredisi çekip rahatlıkla ödediği ama bugün 1 milyon TL’ye yükselmiş evi almak için aylık 14.000 TL taksit ödemek zorunda kamalarına rağmen, hâlâ nasıl oluyor da her şey güllük gülistanlık gibi hayata toz pembe bakmayı başardıklarıdır. Bir formülü varsa lütfen söyleyin biz de biraz rahat edelim…

Şöyle anlatayım; çatı katında yaşıyoruz. Rüzgar, güneş, soğuk etkileri ile çatı malzemesinin yıpranması ve çatı içerisine su alması ihtimaline karşı sürekli kiremitleri aktarır, babalarda ve baca diplerinde tedbir alırsınız. Çatı içinde tavanınıza denk gelen betonda da su yalıtımı malzemesi kullanırsınız ki olası ihmal durumunda çatıya su girse de sizin dairenize akıntı yapmaz. Komşularınız benzer tedbirleri almasalar dahi onların daireleri akarken sizin kafanız rahat eder. Sonra çıkar dersiniz ki “Bakın asıl tedbir budur. Ben tedbirlerimi soğru zamanda, doğru uygulama ile ve doğru kişilerle yaptım. Siz de benim yaptığımı yapın”

Yağmur mevsimindeyiz. Yağmurlar yağmaya başlamış. Çatı içi su dolmuş. Su, odalarınızın tavanından damlamaya başlamış. Mobilyalarınız ıslanmış, duvar ve tavan boyalarınız zarar görmüş, ev nem ve rutubet içinde kalmış, parkeleriniz kabarmış, evde yaşamak, yatmak imkansız hale gelmiş.Bütün bu zararları telafi etmek için de ağır bedeller ödemekle karşı karşıyasınız.

Şimdi, bu şartlar altında eşiniz ve çocuklarınız size; “Neden zamanında tedbir almadın baba. Evin babası ve bu evde bizi huzur içerisinde yaşatması, gerekli şartları sağlaması gereken sen neden bütün yaz kulağının üzerinde yattın da, çatı katında olmamıza rağmen gerekli tedbirleri almadın.” derlerse,

“İyi ama komşuların evleri de damladı” cevabını verin bakalım, size ne diyecekler.

Devamlı “Sabredin 6 aya, olmadı seneye Mayıs’a, o olmadı yazın yok yetiştiremedim kışın ortasında Aralık’ta halledicem” deyin de görün nasıl terk edildiğinizi ve o nemli, rutubetli, tavanları akan evde tek başınıza kalışınızı.

Sözü Sayın Nebati bakanın tespiti ile bitirelim. “….Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor.”

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.