Bozok Üniversitesi “ihtisas alanı” olan kenevirin sağlık açısından faydalarını anlatan! bir kitap yayınlamış. Hayırlı olsun. Yıllar sonra da olsa kenevir hususunda elle tutulur, gözle görülür somut bir çalışmanın ortaya çıkması sevindiricidir.
Ancak, kitabın içeriğini sağlık alanında çalışma yapanlara bırakarak; yapılan tanıtımda kullanılan cümleler üzerinden hareketle bir değerlendirme yapayım.
Gerek rektörün gerekse kenevir araştırmaları koordinatörünün kullandıkları kelimelerden anladığımız kadarıyla bu kitap içerisinde yazılı olan hiçbir bilgi Bozok Üniversitesi’nce elde edilmiş bulgular değildir.
Her bir makale yazarının kenevirin sağlık alanında kullanımına dair bir konuyu seçerek bu konuda 1 yıla yakın bir zaman literatürü taraması sonucu elde edilen bilgilerin derlenip yeni bir kalıba sokulmasıyla oluşturulmuştur.
Bu bir sorun mudur? Bence değildir. Bilakis, bu kitap Bozok Üniversitesi’ne bir hedef koyma, bir yol haritası çıkarması açısından çok kıymetlidir.
Bozok Üniversitesi, tanıtımını yaptığı kitap ile rektörün görevden alınacağının konuşulduğu bu aylarda, halkla ilişkiler çalışması yapmak adına bu girişimde bulunurken; aslında bilmelidir ki, yayımlanan bu kitaptaki verilerden aklı başında her insan tarafından da sorgulanacaktır.
Şöyle ki; bu kadar deneysel verinin olduğu ve sonuçlarının tıp dünyasında kabul gördüğü bir alanda artık topu ceza sahasının dışında gezdirmek yerine, daha somut faaliyetlere girişilmesi, Bozok Üniversitesi laboratuvarlarında kenevirin işlenmiş ürüne dönüşmesinin sonuçlarının görülmesi gerekmektedir. Sıradan bir insanın dahi ulaşabileceği makale ve bilgileri derlemenin bunu yeni bir şey “icat” ediyormuş ihtisasıyla sunmanın ötesinde, gerçek anlamda bir çalışma yapılmasının zamanı gelmiştir. Kitapta yazılan bilgilerin deneylenmesi, Bozok Üniversitesi’ne ait veri, bilgi ve bulguların literatüre girmesi gerekmektedir.
Bizim, ihtisasa duçar olup hedeften uzaklaşan ve günü kurtarmalık çalışmalara değil hakiki manada ihtisaslaşmayı getirecek, Bozok Üniversitesi’ni elde ettiği bilgi, bulgu, veri ve geliştirdiği ürünlerle geçtim uluslararasını ulusal düzeyde söz sahibi yapacak gelişmelere ihtiyacımız var.
Laboratuvar ve klinik deneyler yapılmadan, bir Kenevir Ar-Ge merkezi kurulmadan, kenevir sanayi ve eczacılık ürününe dönüştürülmeden, üretilen kenevirin kalite ve rekoltesinin geliştirilmesine dair saha çalışmaları yapılmadan ne yaparsanız yapın havada kalacaktır.
Umduğumuz, beklediğimiz ve sorumluluğunuz ihtisaslaşma alnınız olan kenevirde ihtisasa kaçmadan yaptığınız araştırmaların sonuçlarını paylaşmanız, keneviri öncelikle Yozgat ekonomisine ve Bozok Üniversitesi’ne Ar-Ge geliri olarak katma değer üreten bir enstrümana dönüştürmenizdir.
Henüz kenevir alanında bir klinik çalışmanız yoksa, kenevirden katma değerli sanayi ve eczacılık ürünleri geliştirmedinizse, Bozok Üniversitesi’nin deneyimlerini anlatan ve atıf yapılan bir makaleniz yoksa, kenevir alanında çalışmak isteyenler için üniversiteniz bir cazibe merkezi olmamışsa yazık olmuştur bu kadar zamana.
Popülist bir söylem sonucu üstlenilen vazifenin, popülizmle sürüncemede bırakılması, bir eylem planı ve yol haritası olmadan liyakatsiz ellerde ülke için önemli bir konunun daha geleceğe ötelenerek, kaynakların heba edilmesi ile karşı karşıyayız.
Ne diyelim, hayırlı olsun Bozok’un rektörüne, koordinatörüne ve Yozgat’ın yöneticilerine. Ellerine sağlık. El birliği ile bir “eser” meydana getirmişler. Galiba bu cümlemden sonra da alkışlamam gerekir.