""

Bekir Çaylak’a Cevabımdır! « Yeniufuk Gazetesi

25 Kasım 2024 - 20:34

Bekir Çaylak’a Cevabımdır!

Bekir Çaylak’a Cevabımdır!
Son Güncelleme :

13 Ekim 2022 - 17:53

Burası Yozgat’tır. Kara Anadolu diye tabir edilen deniz görmemiş Anadolu’nun kalbi adeta başkentidir.

Burada işler öyle 5-10-20 yıllık vadelerle yapılmaz. Her düşünülen iş mutlaka kısa dönemli bir amaca hizmet etmesi içindir.

O yüzdendir ki, ilin bir master imar planı yoktur. Bir gelişim vizyonu, bir turizm eylem planı yoktur. Bu şehirde nereye ne yapılacağı, bu yapının buraya yapılmasındaki amaç nedir bilinmez. Bilinmesine de gerek yoktur. Yapılır ve “ben yaptım oldu siz de beni taktir edin” denilir ve geçilir.

Biz sıradan halk kitlesine de bu yapılanları taktir etmek, yapanlara alkışlar eşliğinde temennalarda bulunmak düşer.

Zira şehir küçüktür. Mutlaka yollarınız bir yerde kesişir ve o kesişim noktasında tutmadığınız alkışın etmediğiniz temennanın hesabı sorulur. En azından itibarınızı zedeler, işlerinizi engellerler.

Yazınıza konu binaların hemen hiçbiri bütün bir şehrin geleceğini ilgilendiren ortak bir amaca hizmet etmek için yıkılmamıştır ve gerek yerlerine yapılanlar gerekse yapılacak olanlar büyük bir planın parçası olarak inşa edilmemektedirler.

Burası sözde 100 bin kişinin yaşadığı bir şehirdir. Sözde diyorum, çünkü 100 bin nüfuslu bir yerleşkede atılacak her adımda o yüz bin kişinin ortak menfaatleri hesap edilir, bu hesaba uygun planlamalar yapılarak her şey fayda üretecek şekilde yerli yerine konur.

Hazırlıksızlığın ve toplumda kısa vadeli “başarının” prim yapması nedeniyle şehri yönetenler de bu talebe karşılık vermek adına görev yapacakları dönem içerisinde bir şeyleri kotarmanın derdine düşerler. Her bürokrat geride kendinden bir “eser” bırakma sevdası ile şehir yönetimindeki paydaşlarına ve bu şehirde yaşamını devam ettirecek insanlara sormadan aklına koyduğunu kamu kaynakları ve devletin verdiği yetki ile yapıverirler.

Yerel yönetimler, uzun yılların hazırlığı sonucunda planlanmış çalışmalar yapmak yerine aday olduklarında/edildiklerinde akıllarına düşen/düşürülen projeleri alelacele kamuoyu ile paylaşıp oy almaya çalışırlar ve yönetimi devralınca kazın ayağının öyle olmadığını anlarlar ama iş işten geçmiştir.  Seçim meydanlarında verilen sözler, proje kitapçıkları ayaklarına pranga olmuştur. Bundan kurtulmanın yolu nereden geldiği ve bedeli önemli olmayan kaynakları kullanarak kepçeyi vurmak olur.

Bu yüzdendir ki, Büyük Cami çevresi ve hal binası projeleri 6 yıldır şehir merkezinde bitirilememiştir.

Bu 6 yıllık süreçte görev yapan, şehir merkezinde ekonomiyi, sosyal yaşantıyı doğrudan etkileyen bu durum karşısında buna neden olan kişilerin kamuoyundaki algısına baktığınızda, onların da bu plansız, günübirlik ve büyük Yozgat fotoğrafından uzak çalışmalarını yapması bir eksiklik de değildir.

Cumhuriyet Meydanı’nı metrelerce kazıp tekrar kapatan ve bunun gerekçesini bir türlü kamuoyuna açıklamayan, üstelik de “Cumhuriyet Meydanı’nın altında altın var söylentisini gidermiş olduk en azından” cümlesi ile savunan kişi ikinci kez yetki almadı mı bu toplumdan?

Bu şehirde 3 hastane yıkıldı. Kimsenin sesi çıkmadı. Bugün Özel İdare’nin sırtında kambur görüldüğü için Yozgat Belediyesi’ne devredilen Aqua Park ve Spor Vadileri yapıldı. Kimse “yeri yanlıştır, planlaması eksiktir” dedi mi, demedi.

Yozgat Valiliği binası ve şu an onun karşısına yapılan Millet Bahçesi için kime “burada inşa edeceğimiz yapılar nasıl olmalıdır, biz ortaya nasıl bir eser çıkarırsak Yozgat bundan fayda sağlar “ denildi, kimseye.

Adalet ve Diyanet Eğitim Merkezleri konusuna gelirsek, buraların yöneticilerinin görev tanımlarında Yozgat’ı tanıtmak gibi bir sorumluluk yoktur. Onlar işlerini her hafta Türkiye’nin farklı şehirlerinden en az 100 kişiyi bu şehre getirerek ifa ediyorlar. Gerisi valiliğin, belediyenin ve Yozgat tanıtımından sorumlu olan kamu kurumları ile STK’larındır.

Bu paydaşların şantiyeye çevirdiği şehir merkezinde sosyal ve ekonomik hayatta aksamalarla birlikte Çapanoğlu Cami dışında neredeyse tek bir tarihi ve turistik değer ifade eden varlığımız yoktur. Yöresel damak tatlarını ikram edeceğimiz bir lokantamız, yöresel ürünlerin satıldığı dükkanlarımız, çarşılarımız yoktur. Bu şehirden giderken götüreceğimiz tek bir hediyelik eşyamız dahi yoktur. Çamlık uzaktır, ulaşması zor ve maliyetlidir. Şehirde ürün çeşitliliği az, esnaf asgari iletişim yeteneğinden uzak ve fiyatlar yüksektir.

Bu şartlar altında bırakın inmesinler şehre, kalsınlar eğitim merkezinde. Şehre inip, yoklukla yoksunlukla, sahipsizlikle karşılaşacaklarına, bırakınız pencerelerinden seyrettikleri Çamlık silüeti kalsın Yozgat adına akıllarında…

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.