Sayın Büyüğüm,
Zatı şahanelerinizin huzurunda bulunmaktan, bu ali makama kabul edilmekten duyduğum sevinci nasıl tarif etsem bilemedim.
Şu kapıdan içeri girerken, göz kamaştırıcı bir ziya nedeniyle tökezleyerek girdim huzurunuza, affediniz. Her ne kadar zatınızın biz kullarınızın gözünü alacak derecede yaydığı ışıktan mütevellit olsa da huzurunuza gayri ihtiyari bir yere kapaklanma ile gelmek istemezdim, affediniz. Ancak, tökezlemeseydim de zaten temennalar edecek, el etek öpecektim, bilinmesini isterim.
Şehrimizi onurlandıracağınız bilgisini aldıktan sonra nasıl bir sevinçle doldum, tarifi na mümkün. Nur cemalinizi yakından görmeyi, o büyüleyici sesinizle bize lütfedeceğiniz muştuları kulaklarımla duymayı ne kadar çok istedim, bilemezsiniz.
Hissi kablel vuku mudur, kalp kalbe karşımıdır, sizinle kurduğum rabıtadan mıdır bilinmez ama “Nüfus kağıdı toprak kokan” babamın ve meslektaşlarının dertlerini, sorunlarını ve beklentilerini anlatmak üzere huzurunuza kabul edileceğim bilgisi gelince adeta çocuklar gibi şen oldum.
Bayram sabahı bekler gibi kıyafetlerimi ütüledim hazırladım, ayakkabılarımı boyayıp yastığımın yanına koydum, adeta 6 ayda bir güneş doğan kutuplar gibi ilimize doğacak siz güneşimizin doğuşuna uyanacak sabaha uykusuz girdim.
O kadar heyecanlanmışım ki, ahırda bekleyen hayvanların yemlerini vermeyi unutmuş, römorkun sırtında ekilmeyi bekleyen ekinimi tarlaya atmamış, sökülmeyi bekleyen pancarıma bir su daha vermişim.
Her zaman başımıza gelen bir şey değil, nasıl heyecanlanmayım.
İnsan ömründe kaç defa bu ali huzura kabul edilme şansı yakalar ki…
Bak işte, ben niye buradayım. Neden çağrıldım, ne diyecektim, unuttum…
Oysa o kadar da hazırlanmış, babamla ve meslektaşları ile görüşmüştüm. Onların adına konuşacak, hayatlarını rahatlatmasını umduğumuz çözümler talep edecektim…
Neyse, o da sonraya kalsın… Bu huzura geldik ya bu da yeter bize…
Laf uzadı, farkındayım Sayın Büyüğüm azıcık da yellehçilik yaptım ama siz affedersiniz beni.
Sahi ben kendimi de tanıtmayı unuttum, adımı söylesem ve affetmenin en çok yakıştığı siz kıymetli büyüğümüz affetseniz olur mu?
Adım, Savaş Uyar, arz ederim…