Evet…
Adı her ne olursa olsun…
İster “Spor”
İster başka bir şey…
Yapmak için bilmek gerekir…
Ama bu şehirde yaşayanlar, bu kentin değerleri olan tabiat, doğa ve kültürel varlıklarını bilmiyorsa…
Bu şehrin tanıtımını nasıl yapacak ki?
Artık hiçbir şey eskisi değil, teknolojiyi iyi bilmek gerekir, hatta belli bir noktadan sonra teknolojiyi bilmekte yetmiyor…
Turizmde afişle, reklamla, filmle tanıtımın dönemi yaşanıyor. Turizmde, tanıtımda referans dönemi var…
Bir başka ülkedeki, bir başka şehirdeki tanıdığınız Yozgat’a gelmeye niyetlense…
Burada gezdirebileceğiniz yerler sadece merkezdeki gözünüzle gördüğünüz yerlerdir…
Çamlık Milli Parkı
Günün her saatinde etrafında tavaf yapılan
Saat Kulesi…
Atatürk Anıtı…
Cumhuriyet Meydanı…
Müze…
Tarihi Çapanoğlu Büyük Camii
Tarihi Konaklar…
Sonrası azınlıkta…
Peki, Yozgat’ın tabiat, doğa ve kültürel varlıkları bu kadar mı?
Elbette değil…
Her ilçede ayrı ayrı hazineler var…
Tek tek yazmaya kalksam, alan yetmez…
Üstelik bunların birçoğunun da hikâyeleri var…
Yozgat’ın bu varlıklarını hikâyelerle bütünleştirdiğinizde ortaya en az bir haftalık tatil programları çıkar…
Peki, böyle bir tatili düzenleyen var mı? Yok!
Yerel yönetimler Çanakkale’ye turlar düzenliyor… Orası da görülmeli elbet… Anıtkabir gibi… Ama Yozgat’ta yaşayan insanları… Bir kez olsun Yozgat turuna çıkarsanız… İlçelerindeki o her biri değer olan güzellikleri… Hikâyelere bezenmiş tarihi mekânları… O muhteşem doğal güzelliklerini… Yaşatsanız… Yozgat’ta yaşayanlara kendi illerinin kıymetlerini tanıtsanız… Olmaz mı?
Daha önceden de söyledim ve yazdım öncelikle Yozgatlılara Yozgat’ı tanıtmadan… Ne Türkiye’ye… Ne komşulara… Ne de Dünya’ya Yozgat’ı anlatabilmek bir tarafa tanıtamazlar.