Anadolu Gençlik Derneği Yozgat Şubesi Üniversite Komisyonu öncülüğünde, aralarında TÜGVA, Alperen Ocakları, MTTB ve Genç İHH öğrencilerinde bulunduğu topluluk, Bozok Üniversitesi Kampüsünde Cuma namazı çıkışında Kudüs Dirilişi Programı gerçekleştirildi.
Programa Bozok Üniversitesi öğrenci toplulukları da bildirilerle destek oldular. Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan program da, Hasen Öğrenci Topluluğu adına Behlül Kıymazaslan, MTTB adına Ferdi Ayata, Alperen Ocakları adına Efgan Taş bildirilerini sundular.
Kapanış konuşması ve dua için sözü alan Anadolu Gençlik Derneği Yozgat Şube Üniversite Başkanı Mehmet Emin Salman şu ifadelere yer verdi; “Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail’in kanlı ortaklığı ve işgal planları devam ediyor.
2003’de ABD dış işleri bakanı tarafından Orta Doğu’da 22 ülke dönüşüme uğrayacak, söylemi harap olan onca ülkeden sonra, 2017’de başkent değiştirme noktasına gelmiştir. Siyonizm taşeronu Trump, Filistin’in başkenti Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacaklarına ve Amerikan Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyacaklarına dair açıklamalarda bulunmuştur.
Kudüs’le ilgili böyle hadsiz ve hukuksuz bir tasarruf ABD’yi de İsrail’i de hiç ummadıkları bir neticeyle karşı karşıya bırakacaktır. ABD, Afganistan’dan Irak’a, Suriye’den Libya’ya, Yemen’e bütün dünyaya katliam yayan seri bir katildir. ABD kendi kıtasından çıkıp, Orta Doğu’da işgalci İsrail’in planlarına öncü kuvvet olarak zemin hazırlamaktadır.
Bu çıkış aynı zamanda ABD’nin bu plandaki yerini alenen ayyuka çıkarmaktadır. Bu plan bölgemizi ve insanlığı tehdit eden, Irak’ı parçalayan, Suriyelileri mülteci hale getiren, bir ucu Türkiyemiz’e dayanan Siyonizm planıdır. Kudüs meselesi bu plandan gayrı bir mesele değildir.”
ABD’NİN ALDIĞI BU KARAR SADECE MÜSLÜMANLARI DEĞİL VİCDAN SAHİBİ İNSANLARI İLGİLENDİREN BİR KARARDIR
“ABD’nin aldığı bu karar sadece Müslümanları ilgilendiren bir karar değil vicdan sahibi olan her insanı ilgilendiren bir karardır.” diyen Salman, “ ABD burada insanlığa karşı da bir suç işlemektedir çünkü bir milletin ve devletin sınırları içerisinde başka bir devlet adına temsilcilik açma gibi bir işgal girişiminde bulunmuştur.
Elindeki kara propaganda gücü ile İslam’ı ve Müslümanları terörle özdeşleştirmeye çalışan ABD’nin, sadece dünya silah ticaretindeki liderliği ile dahi terörün yuvası olduğu tescillidir. Dostunu düşmanını bilemeyen, dostunu düşmanını seçemeyen toplumlar yüzüstü düşmeye mahkum kalırlar.
Biz her zaman söyledik ve söylemeye devam ediyoruz: ABD’nin gölgesinde bir yere varılmaz ve Siyonist İsrail sözden, hamasetten değil ancak güçten anlar. Bütün felsefeleri böl parçala yönet, kullan-at olan bir zihniyete devam eden bağlılığımızı biz üniversite gençliği olarak anlamış değiliz.
Mavi Marmara sonrası İsrail ile yapılan anlaşma metninde, ikili muhatabın “Ankara ve Kudüs” olarak yer alması, bu anlaşmanın bu haliyle yetkililerimizce kabul edilmesi kafamızı karıştırmaktadır. O anlaşma derhal yırtılıp çöpe atılmalıdır. Kadim bir İslam şehri olan Kudüs’ü, ilk kıblemiz olan Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak nitelendirmek açık bir savaş çağrısından başka bir şey değildir. 1967’de İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal etmesi, 1980’de ilhak etmeye kalkması ve bugün ABD’nin o zamandan beri fiilen İsrail’in işgali altında olan Kudüs’ü başkent olarak addetmesi işgali resmen tanımak manasına gelmektedir.”diye konuştu.