Yargı İçi Olumsuzluklar
Henüz hayata dair tecrübesi yeterince oluşmamış, makam, güç, para vb konularda sınav vermemiş, hayatı ve olayları okuma da bağımsız bir bakış açısı kazanamamış, maddi ve manevi doyuma / olgunluğa ulaşamamış çok genç yaşlarda yargı mensuplarına bir insanın kaderine etki edecek kararları verme yetkisinin teslim ediliyor olması bu nedenlerden biridir. Bu durum olayların ve kişilerin okunması ve yorumlanmasında, kanunların anlaşılması ve uygulanmasında farklılıkları ortaya çıkardığı gibi, bazılarında kişisel zafiyetler sebebiyle sistemde açıklar oluşturarak, sistem içerisinde cüzdan ve kartvizit adaletine yol açmaktadır.
Bir diğeri ise avukatların çok büyük bir oranının özellikle taşrada mesleği icra edenlerin “genel avukatlık” yapabiliyor olması. Ne demek istedim; her konuda avukatlık yapabiliyorlar. Çok büyük bir oranı bir alanda uzman değil. Örneğin Anadolu’daki pek çok ilde özellikle ceza ve iş hukuku alanında uzman bir avukat bulmak imkânsıza yakın bir ihtimal. Buralarda “uzman” bulamadığınız zaman başvuracağınız avukatın alandaki bilgi ve dava yetersizliği çoğu zaman kararlara direkt etki etmekte, müvekkillere olumsuz sonuçlar olarak dönebilmektedir. Bu durum taşradan merkez illere (Ankara, İstanbul) talebi artırmaktadır. Bu talep artışı dosya bedellerini de baroların belirlediği tarifelerin çok uzağında yüz binlerle ifade edilen rakamlara çıkarmaktadır. Bu talebi bilen ve bundan pay almak isteyen yargı camiası içerisindeki zafiyet sahibi kişiler dava süreçlerine, kararlara etki edecek şekilde dâhil olmaktadırlar.
Önerimiz / Beklentimiz
–Savcı ve hâkimler için usta çırak ilişkisi içerisinde bir yetiştirme, eğitme, olgunlaştırma sürecini içeren yeni bir sistem kurmak mümkündür. Benzerini ABD savcılık büroları mantığında gördüğümüz bu yöntem, hâkim ve savcıların nitelikleri kaynaklı uygulamalarda yaşanan sorunları asgariye indirecek, yargının bağımsızlaşmasına ve adaletin kurumsallaşmasına hizmet edebilecektir. Kurumsallığı sağlanmış, nitelik üzerinden tasnif edilmiş bir yargı sisteminin de siyaset başta olmak üzere dışarıdan gelebilecek her türlü baskıya karşı direnci de artırılmış olacaktır.
-Barolar Birliği ve üniversiteler ile işbirliği içerisinde Hukuk Fakültesi eğitimleri ve Avukatlık Kanunu’nda yapılacak değişikliklerle avukatlık mesleğinde uzmanlaşmanın yolu açılabilir. Fakültelerde uzmanlaşmaya yönelik şekilde müfredat yeniden planlanabilecekken, mezun olduktan sonra avukatlık mesleğini yapan her kişi dilediği takdirde, hukukun belirli bir alanında Barolar Birliği ve Bakanlık koordinasyonunda düzenlenecek eğitimlerle uzmanlık kazanabilmelidir ve bu uzmanlığı tabelasına yazabilmelidir. Nasıl ki muhasebeci mesleğinde SM, SMMM, YMM gibi uzmanlık alanları vardır ve bu unvanları kullanabilmektedirler, avukatlara da bu yol açılmalıdır. Böylelikle merkezdeki talep yığılması ve bunun yargı üzerindeki olumsuz etkileri azaltılmış ve ülkenin her noktasında hizmetin niteliği ve kalitesi artırılmış olurken, adaletin tesisinde de üst mahkemelerin yükü azaltılmış olacaktır.
Reform niteliğinde sayılabilecek bu ve benzeri çalışmaların kısa sürede gerçekleştirilmesini bekleyemeyiz. Yargı camiasının tüm paydaşlarıyla görüşülerek, katkı sunmaları sağlanarak, gerçekleştirilmesi uzun ve yorucu bir süreç olacaktır. Şüphesiz her bir paydaşın da sürece katkıları ile birlikte alışılagelmiş düzenin değişmesine dair çekinceleri olacaktır. Lakin adaletin azami düzeyde gerçekleşmesi ve halkın, devletinin adaletine güven duyacağı bir noktaya gelmesi sancısız olmayacaktır.
Devletimin yargı sisteminin ne olursa olsun “adaleti” tesis etmek için azami gayreti gösterdiğine inanmak ve dahi şahit olmak isterim. Adalete olan tutkusundan emin olduğum devletin sınırları içerisinde yaşamaktan da huzur bulurum. Dolayısıyla kurumsal yapılanmada ve tüm yargı paydaşları içerisinde bir nitelik artışı, uygulamada bütünlükle azami adalet tesisi ve kişisel zafiyetlerin sistem dışında bırakılması, bu yolla Yargı Etiği İlkelerinin yaşatıldığı algısının kamuoyunda oluşmasına katkı yapıcı her türlü çalışmayı kapsayan sürece sabrım vardır.
Bakalım siyaset mekanizmasının adalet tutkusu ve sabrı var mıdır, bunu zaman gösterecek…