“Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul anlayışı artık dikiş tutmuyor” diyen Adıgözel, açıklanan asgari ücretin toplumun geniş kesimleri için yetersiz kaldığını vurguladı. Asgari ücretle geçinmenin mümkün olmadığını ifade eden Adıgözel, “28 bin lira ile kim geçinebiliyor? Emekli geçinebiliyor mu? Dul, yetim, çalışan geçinebiliyor mu?” sözleriyle yaşanan ekonomik sıkıntılara dikkat çekti.
Emeklilerin ve dar gelirli kesimlerin her geçen gün daha zor şartlara itildiğini belirten Adıgözel, “Emekliyi sokağa çıkamaz hale getirdiniz, dul ve yetimi bir dilim ekmeğe muhtaç ettiniz. Yıllardır aynı cümleleri duyuyoruz: ‘Şartlar zor’, ‘Dünya krizde’. Ancak Türkiye’de maaş zamlarının her yıl geçim savaşına dönüşmesinin asıl sebebi, ekonominin temellerindeki adaletsizliktir” dedi.
24 yıllık iktidar sürecine de değinen Adıgözel, yapısal reformların neden hayata geçirilmediğini sorgulayarak, “Eğer yapısal değişiklikler gerekiyorsa, neden 24 yılda yapılmadı? Neden bundan sonra yapılacağına dair en küçük bir umut bile yok?” ifadelerini kullandı. Mevcut ekonomik anlayışın günü kurtarmaya yönelik olduğunu savunan Adıgözel, “Bu düzen vatandaşın cebini değil, sadece istatistikleri düzeltme düzenidir. Mutfaktaki yangını söndürmek yerine, ekranlarda pembe tablolar çiziliyor” diye konuştu.
İktidarın “farkındayız” söylemini eleştiren Adıgözel, “Bu millet çeyrek asırdır farkındalık değil, icraat bekliyor. Farkında olup da yapmıyorsanız, bu daha büyük bir vebaldir” diyerek tepkisini dile getirdi.
Yeniden Refah Partisi’nin duruşunu da vurgulayan Adıgözel, “Vakit üretimin vaktidir, vakit adil bölüşümün vaktidir. Günü kurtaranların, algıyla milleti uyutanların devri kapanmıştır. Biz ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ anlayışını değil, ‘komşusu açken tok yatan bizden değildir’ anlayışını savunuyoruz. Vakit Yeniden Refah vaktidir” ifadelerini kullandı./Haber Merkezi
