Nöbetçi Eczaneler
Akademisyen ve yazar Kâmil Büyüker’in çalışmasıyla yayımlanan hatırat, hem bireysel bir ilim serüvenini hem de döneminin sosyal ve kültürel atmosferini yansıtan kıymetli bir kaynak niteliği taşıyor.
1949 yılı Temmuz ayında Yozgat’ın Başınayayla köyünden başlayan ilim yolculuğu; Çiçekdağı, Ürgüp, Niğde, Adana, Tarsus, Mersin ve Beyrut üzerinden Şam’a, oradan da 15 ay süren zorlu bir sürecin ardından Mısır’a kadar uzandı. Okur’un hatıralarında, bu yolculuğun her durağı; karşılaşılan güçlükler, tanıklık edilen toplumsal yapılar ve dönemin şartlarıyla birlikte canlı bir şekilde aktarılıyor.
Eser yalnızca Ali İhsan Okur’un şahsi tecrübelerini değil, aynı zamanda Mısır’da eğitim gören Türk öğrencilerin yaşantılarına dair önemli detayları da içeriyor. Özellikle Ezher çevresindeki ilmî iklim, Türk talebelerin çabaları ve onların yetişmesinde önemli katkılar sunan Müderris Yozgatlı İhsan Efendi’nin mirası kitapta dikkatle ele alınıyor.
92 yıllık bir ömrü geride bırakan Ali İhsan Okur, uzun yıllar Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yaptı ve birçok öğrencinin hayatında iz bıraktı. Ancak bu kıymetli hatıralar, hayattayken ne yazık ki tamamlanamadı. Yine de titizlikle derlenen bu eser, hem onun hatırasını yaşatıyor hem de bir döneme dair tanıklığı kayıt altına alıyor.
Sade bir dil ve derin bir muhtevayla kaleme alınan hatırat, yalnızca bir ilim adamının değil, aynı zamanda tevazu, fedakârlık ve adanmışlıkla şekillenmiş bir hayatın izlerini sunuyor. Genç nesiller için ilham verici nitelikte olan bu eser, geçmişin bilgi mirasını geleceğe taşıma sorumluluğunu da üstleniyor.
Ali İhsan Okur’un hatıraları, ilim yolculuğunun meşakkatli ama bereketli yönlerini merak edenler için önemli bir kaynak olarak raflardaki yerini aldı. / Haber Merkezi
