Benim söyleyeceklerime geçmeden önce vatandaşın tespiti ile başlayalım; “Ülkede söz ve yetki sahibi olanlar nedense seçim arifelerinde birçok ürüne baskı yaparak fiyatını sabit tutmayı becerebiliyorlar ama seçim bittikten sonra önüne geçemiyorlar. Sanki freni patlamış araç gibi enflasyon arttıkça artıyor ve fakirin cebine girecek olan gelir her geçen gün daha da azalıyor.”

Bu tespitten sonra devam edelim; Genel seçimler sonrası bir ayağı Yozgat’ta olan Milletvekili Süleyman Şahan ile en son gelişinde sohbetimiz genel konular üzerine idi.

Bu sohbette Yozgat’ta ev kiralarının bir hayli yüksek olduğunu, bu durumun vatandaşı zor durumda bıraktığını hatırlattım kendisine.

Bu ve benzer konularla ilgili bir düzenlemenin mutlaka yapılacağını söyledi.

Şimdi burada siyaset yapmadan samimi bir şekilde hadi sohbet edelim. 7500 lira geliri olan bir aile geçimini nasıl sağlayacak, ne yiyecek ne içecek?

Bunun giyimi var, ulaşımı var, eğitimi var, iletişimi var, sağlık sorunu var bunlar hep para. Bir de kış gelecek yakıt sorunu olacak.

Neyse vazgeçiyorum kimsenin içini karartıp psikolojilerinin bozulmasını da istemem. Amma velakin bu ülkede bu şartlarda geçinmek zor, hem de çok zor. Daha doğrusu yaşamak zor…

Petrol ürünlerine zam üstüne zam geliyor. Bununla birlikte tüm ürünlere artı maliyet oluştuğu için ister istemez fiyatların artması kaçınılmaz oluyor.

Birkaç gün önce evin ufak tefek ihtiyaçlarını almak için uğradığım manav arkadaşla ayaküstü sohbet ettim.

Daha önce nakliye ücreti olarak verdikleri 5 bin lira bugün 15 bin lira oldu. Bu şartlarda kimse ne yapacağını bilmiyor.

Memleketin hali ortada, çarşı pazar ateş pahası, gelir altı aydan altı aya sadaka verir gibi artışlar yapılıyor.

İnsanlar; mutfak giderlerini karşılayamıyor, istedikleri gibi kıyafet alamıyor, çocuklarının eğitimlerini yaptırabilmeleri için tüm şartları zorluyor, artık tatil yapma v.s çok uzaklarda, araçlar su yakmıyor maalesef, benzin yakıyor oda her gün zamlanıyor, ticaret her geçen gün zayıflıyor, para kazanma güçleşiyor, geçim zorlaşıyor artık. Yani millet zorda…

Peki, tüm bu olup bitenleri milletten yetki alan mevcut iktidar biliyor mu? Görüyor mu?

Elbette söz ve yetki sahibi olanlar ülkenin içine düştüğü kötü ekonomik gidişatı biliyor ve görüyor da. Ancak çözüm bulma, zamları önleme, milletin gelirini artırma yönünde maalesef yeterli olamıyorlar.

Anlaşılan bozmak kolay, ama doğruyu yapmak zor işte söz sahibi olan iktidar kolay olanı yapıyor da zor olanın üstesinden neden gelemiyor.

Yüksek enflasyon ve bozulan ekonomik düzen içinde yerel seçimlere doğru gidiyoruz, millet yine siz bilirsiniz mi diyecek, yoksa yeter artık söz milletin mi diyecek, bekleyip göreceğiz.