Aydın’da KYK Yurdunda gerçekleşen ölümlü asansör kazası sonrasında, yurt genelinde KYK yönetimlerinde bir panik havası esmeye başladı.
Ulusal ve yerel basından takip edebildiğimiz kadarıyla, onlarca KYK yurdunda asansörler hızlıca bakıma alınmaya başladı. Bakıma alınan asansörler nedeniyle binlerce öğrenci mağdur edilmekte, eğitim hayatları aksamaktadır.
Kızımın kaldığı Sivas Binali Yıldırım KYK Kampüsündeki yurtta 5 asansörün 3’ü okul açıldığından bu tarafa hizmet dışı iken Aydın’daki kaza sonrası “arızalı olduğu bilindiği halde açık tutulan” 4. asansör de hemen devre dışı bırakılarak bakıma alındı. Bu durum 9 katlı 1.250 öğrencili yurdun tek bir asansörle hizmet vermesine ve öğrencilerin asansörü kullanabilmek için yarım saate kadar beklemesine, beklemekten sıkılanların katları kitapları ve eşyaları ile yürüyerek çıkmasına neden olmaktadır.
Yaptığımız görüşmelerden anladığım şu ki; yurt yönetimi yaz döneminde asansörlerin bakımını yaptırmamış, arızalı olduğunu bildiği asansörü çalıştırmaya devam etmiş, kaza sonrası bir panikle onu da devre dışı bırakarak, olası kaza durumlarında “başları yanmasın” endişesi ile asansörlere bakım yaptırmaya kalkışmış.
Benzer durumun Yozgat’taki KYK’larda olduğu bilgisini de öğrencilerden almakta, yurdun pek çok yerindeki KYK’lardaki durumla ilgili de haberler her gün basına yansımaktadır.
Yurt açmakla, kapasite arttrmakla övünen, evlatlarımızı emanet ettiğimiz devletin bu emanetimizi emin ellere teslim etmediğini, gençlik spor il müdürlerinden başlayarak silsile halinde yurt yönetimlerine kadar kaygısız, vicdansız, umursamaz ve liyakatsiz kişilerin elinde olduğunu net olarak anlamış bulunuyoruz.
Tek sorumluluğu bir yurdu içerisinde barınacak öğrenciler için güvenli kılmak olan yurt yöneticilerinin 4 aylık yaz dönemi boyunca kulakları üzerine yatarak, yüzlerce öğrencinin her an kullanacağı asansörlerin bakımını zamanında yaptırmamalarının ve arızalı asansörlerin hizmet vermesine göz yummalarının başkaca bir izahı varsa buyurun söyleyin yukarıdaki cümlemi düzelteyim.
Ama bulamazsınız. Bulamayacağınız gibi bu yazının muhatapları rahatsız olacaklar belki de hemen bir hukuki görüş alacaklardır, benim onlara hakaret ettiğim anlamını çıkarıp, bir şekilde başarısızlıklarını, beceriksizliklerini, liyakatsizliklerini, umursamaz vicdansızlıklarını ve emanet ehli olmayan kişiliklerini bastırmak için.
Suçlusunuz, yurtlarınızı ve yurtlarınızda hizmet veren makine ekipmanları güvenli kılmadığınız için.
Suçlusunuz, arızalı ve bakıma ihtiyacı olan asansörlerin hizmet vermeye devam etmesine göz yumduğunuz için.
Suçlusunuz, saat 5’te mesainizi bitirip ailenizle mutlu yuvanızda şen şakrak kahkahalar atarken bizleri size emanet ettiğimiz evlatlarımızın huzur ve güven içerisinde olmadıklarını bilerek her an tetikte beklettiğiniz için.
Suçlusunuz, ehliyet sahibi olmadığınız ve liyakatle yerine getiremeyeceğiniz görevlere talip olduğunuz veya teklif edildiğinde kabul ettiğiniz için.
Ve sizler sayın valiler, rektörler, gençlik spor il müdürleri, adli personeller ve her kim yetkili ise ve her kim bu şahısların atamasını yaptı, aracı oldu, referans verdi ise; ortaya bir kaza çıkmadan birileri ölmeden, bu kurumları denetlemediğiniz, eksiklerini gidertmediğiniz ve devlete emanet edilen ve bu ülkenin geleceği olacak gençlerimizi sadece kuru söylemleriniz içerisinde anıpta gerçekten onlar için güvenli huzurlu yurtları var etmediğiniz için de kiminiz suçlu kiminiz suç ortağısınız. Sanmayın ki, sadece yurt müdürleri sorumludur. İlliyet bağı, devlet kurumsallığı ve vicdan ile baktığımızda her biriniz oluşacak olumsuz durumdan ve yaşanan kargaşadan sorumlusunuz.
Son bir şeyi hatırlatarak bitirelim; önleyici tedbir kavramını.
Bu kavramın manası kişi ve kurumların olumsuz hadiseler gerçekleşmeden önce tedbir alması ile sonucu değiştirmesi anlamına gelmektedir.
Bu kavramın bilincinde olmadan, kurum yönetemeyecek arkadaşları lütfen artık yönetici yapmayınız.