Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, emekliye zam yerine, sabır ve anlayış mesajı verdi.
Bu mesaj ile emeklinin umutları, hayalleri, yılbaşından önceki beklentileri maalesef suya düştü.
Sayın Şimşek birkaç gün önceydi, katıldığı bir televizyon programında, zor dönemden geçildiğini bir kez daha hatırlatarak, bu sürecin atlatılması için emekliler başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden anlayış beklediklerini bildirdi.
Ne garip değil mi?
Hükümet bir değil, kısa aralıklarla üst üste kamu’da tasarruf tedbiri uygulamasını isterken, bu tedbirlerin dikkate alınmadan alışılageldiği gibi harcamaların devam ettiği günümüzde emeklilerin hakkı olan ancak maaş zammı almamış olmaları bir fedakarlık değil mi?…
Yaklaşan kış mevsimi öncesinde geçimini zor şartlar altında sağlamaya çalışan Yozgat’lı emekliler, işsizliğin tavan yaptığı şehirde cumhuriyet meydanını adımlamaya devam ediyor.
Hazine ve Maliye Bakanı bu açıklamasıyla dar ve sabit gelirlinin ara zam hevesini kursağında bıraktı. Zira Ak Parti yöneticileri Yozgat ziyaretlerinde ekimde yeni yasama dönemi çalışmalarına başlayacak Meclis’in ilk işinin düşük emekli aylıklarının iyileştirilmesi olacağını duyurmuştu.
Ne ki Hazine ve Maliye Bakanı’nın “sabır ve anlayış” çağrısı, aylıklara ara zam yapılmayacağının işareti oldu.
7.500 lira aylıkla ayakta durmaya çalışan milyonlarca emekliden sabır beklemek ne denli adil? Her yeri cayır cayır yakan çarşı pazar fiyatları karşısında emekli yılbaşına dek nasıl dayanabilir eline geçen güdük aylıkla.
Sabır taşı olsa çatlar bu tablo karşısında. Zaten emekli de çıldırmak üzere. Temmuzdaki yüzde 25 zamla satın alma gücü dibe vuran milyonlarca emekli, dul ve yetim ne yapacağını şaşırmış durumda.
Ekonominin yanlış yönetilmesinin faturasını memura, işçiye ve emekliye çıkarmak anlayış ve sabır istemek “vur abalıya” demekten öte bir şey değil.
Onlar yıllardır fedakarlık yaptı, layık görülen düşük aylık ve maaşlarla yaşamını sürdürmeye çalıştı. Vergi artışları sırtlarına yüklendi, aylıkları kuşa döndü. Ama bunun karşılığını ve ödülünü yeterince alamadılar. Sürekli sabır, özveri ve anlayış istendi. Ülkede sadece emeği ile geçinen, emekli dul ve yetim mi yaşıyor. Niye zenginlerden fedakarlık istenmiyor.
Emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 34’ten yüzde 26’ya geriledi. Yani emeği ile geçinenler, emekliler yoksullaştı. Hal böyle iken sürekli dar gelirliden ödün talep etmek hakkaniyete aykırı.
6 aylık enflasyon artışını alabilmek için 3 Ocak’ı bekleyecek emekli. Lakin hayat pahalılığı beklemiyor, aksine her gün temel tüketim maddelerine zam yağıyor.
Yine Türkiye Cumhuriyeti’nin 100.kuruluş yıldönümü nedeniyle emekliye 5 bin lira tutarında “cumhuriyet ikramiyesi” ödenmesine ilişkin bir çalışmanın bulunmadığı Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilileri tarafından gazetecilere aktarıldı. İkramiye umudu da söndü. Oysa öylesine umutlanmışlardı ki…
Hem ara zam hem de cumhuriyet ikramiyesi beklentileri boşa çıktı. Yılbaşına dek sabredecek gariban emekli. Tabii ne kadar dayanabilirse…