""

BALIK TUTMAK « Yeniufuk Gazetesi

24 Kasım 2024 - 13:41

BALIK TUTMAK

BALIK TUTMAK
Son Güncelleme :

09 Kasım 2023 - 18:47

Akü macerasında birkaç gün sonra üç kafadar Aynalı Kahve’nin yaz günü insana serinlik veren üzüm asmasının altında bir araya geldiler.
Uzun Zekeriya “Geçen gün ne bereketli av yaptık değil mi?” diye ortaya bir laf attı.Bu söz, Upuzun Zekeriya’yı güldürüp neşelendirirken Küçük Yaşar’ın keyfini kaçırdı. Küçük Yaşar bu iki kafadarın kendisi ile uğraşacağını anlayınca konuyu değiştirmek için.
“Dün Osman’ı gördüm. Derbent’e balığa gitmişler.” dedi.Balık deyince birden Zekeriyalar dikkat
kesildi. İkisi birden “Hangi Osman?” dediler.Küçük Yaşar istediğini almış konuyu değiştirmişti.
“Hangi Osman olacak Kintir Osman.”
Upuzun Zekeriya “Tutmuşlar mı bari “ dedi. Onlar ne bilir balık tutmasını dercesine.
“Hem de ne tutma…” kolunu uzatarak “Nah bu kadar Sarı Sazanlar yakalamışlar.” dedi Küçük Yaşar.
Uzun Zekeriya “inanmam” dedi. Küçük Yaşar “İster inan ister inanma ben onların yalancısıyım.” dedi.
İnanmamışlar ama içlerine bir kurt düşmüştü.Upuzun Zekeriya durdu duramadı “Haydi gobeller biz de gidek” dedi
Uzun Zekeriya “Nereye?” dedi. “Ya nereye olacak Derbent’e… “ dedi.
“O balıkları onlar yakaladı ise biz dünden yakalarız.” dedi.
Uzun Zekeriya Küçük Yaşar’a baktı. Küçük Yaşar “Ben giderim ama biliyorsunuz.” dedi. Uzun Zekeriya “Tamam biliyoruz.Senin bu huyunu biz değil yedi düvel biliyor.” dedi.
Küçük Yaşar sağlamcı idi. Her zaman aynı şeyi söyler benzin parasını almadan kontağa basmazdı.Balık av deyince benzin parasını kimin gözü görür ki.
Tamam dediler. İki Zekeriya alışveriş yapacak, yiyecek birşeyler alacak, Küçük Yaşar da arabayı getirecek. Kısa sürede alışveriş yapıldı ve araba geldi.Balık malzemeleri gözden geçirildi. Araların da balık konusunda en uzman olan Upuzun Zekeriya “Bu kurşunlar küçük, daha büyüklerini almamız lazım. Oltaları da yenilemek gerek.” Madem büyük balık tutacağız oltayı en uzağa sallamak gerekecek.” dedi.Balık ve av malzemeleri satan dükkana gittiler. Eksikleri tamamladılar, Yaşar ödemeyi yaptı. Dükkan sahibi aldıkları malzemeleri bir poşete koyup tezgahın üstüne bıraktı.Bu ara dükkana başka arkadaşları da geldi hoş beş derken muhabbete daldılar.Sonra birden Uzun Zekeriya “Haydi gobeller geç kalacağız deyip dışarı çıktı.” Arkasından Upuzun Zekeriya sonra Küçük Yaşar geldi.Arabaya binip yola düştüler.Derbent yarım saatlik yoldu.Köyün kenarında bulunan sulama barajı Meşe ağaçlarının bulunduğu tepelerin arasına tutulmuştu.
“Hava güzel, manzara harika…” dedi. Küçük Yaşar. Upuzun Zekeriya “Doğru söze ne hacet.” dedi.
Barajın etrafında en müsait olan yere gelip arabayı park ettiler. Malzemeleri arabadan indirdiler.Küçük Yaşar, semaver yakacak iki Zekeriya önce oltaları atacaklar sonra yemek işine girecekler.Yolda gelirken iş bölümü böyle yapılmıştı.Upuzun Zekeriya birden telaşlandı.Balık malzemeleri nerede?” dedi iri yeşil gözlerini pörtleterek.Uzun Zekeriya hemen gelip malzemeleri gözden geçirdi.Yoktu.İkisi birden Küçük Yaşar’a baktılar.Dükkandan en son O çıkmıştı.Küçük Yaşar bir an durdu düşündü. Sonra “Eyvah dükkanda unuttum.” dedi. “Bütün hayaller suya düştü.”dedi Upuzun Zekeriya. Uzun Zekeriya “sadece hayaller mi?”dedi. Upuzun Zekeriya üzüntüsünden Uzun Zekeriya’nın ne demek istediğini önce anlamadı.Birden jeton düştü. İri yeşil gözleri yuvasında hızla döndü,yüzünde intikamcı bir gülümseme belirdi.” Sonra bakışlarını Küçük Yaşarın Üzerinde sabitlendi.
Küçük Yaşar olanı biteni izliyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Upuzun Zekeriya birden “Yakala!” diye bağırdı ve Yaşar’a doğru hızla yöneldi.Küçük Yaşar durumu geçte olsa anladı yok yok deyip kaçmaya çalıştı ise de iki Zekeriya uzun bacakları ile Küçük Yaşarı iki adımda yakalamışlardı.Küçük Yaşar’ın yapacak birşeyi yoktu. Upuzun Zekeriya Küçük Yaşar’ın ayaklarından Uzun Zekeriya kollarından tutup sallamaya başladılar.Bir taraftan da “Sen misin bizim av takımlarını unutan.Sen misin bizi boşu boşuna buraya getiren.Sen misin bize boştan yere benzin parası verdiren…” deyip sallıyorlardı .
Küçük Yaşar “Durun paranızı geri vereyim.Etmeyin
atmayın…” diye yalvardı ise de nafile.İki kafadar gözlerini karartmıştı bir kere.Bir ki üç deyip öylece Küçük Yaşarı üstü başı ile barajın içine attılar.
Sonra bir an göz göze geldiler. Küçük Yaşar yüzme bilmiyordu. Upuzun Zekeriya, telaşla bir taraftan yeleğini çıkarıyor bir taraftan da atla diye Uzun Zekeriya ya bağırıyordu.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.