""

Bilim Şenliğinin Ardından « Yeniufuk Gazetesi

19 Nisan 2024 - 09:37

Bilim Şenliğinin Ardından

Bilim Şenliğinin Ardından
Son Güncelleme :

10 Ekim 2021 - 15:49

[Tam dozu bağırsak söktürücü bir etkiye sahip olup da yarım dozu kabızlık yapan bir ilaç düşün. “Ne de olsa bu da bir şeydir” diyerek iyi niyetle de olsa hastaya yarım doz ilaç vermek sadece kabızlığı artırır.] S. Kierkegaard

Okul öncesi ve ilkokul çağlarında bilime ilgi duyan, merakı ve becerisi ile bilim aşığı olan çocuklarımız, lise sonlarına geldiklerinde bu ilgi, merak ve becerilerini yitirmektedirler.

Geçen hafta Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen Bozkırda Bilim Var – Yozgat Bilim Şenliği’ne biraz da bu gözle baktım.

Etkinliği 3 gün boyunca ziyaret ettim, atölyelerin her birini ziyaret ettim. Gözlemledim, sorular sordum her bir atölye konusuna dair, bazı atölyelerde de ziyaretçi olmadığı anlarda da uzun sohbetler ettim.

Genel olarak başarılı bulduğumu ifade edebilirim. Not verecek olursam 10 üzerinden 7.

Aksayan, eksik kalan ve dahi katiyetle olmaması gereken hususlar var mıydı, vardı. 3 puanı oralardan kırdım. Lakin bugün onları yazmanın zamanı değil.

Gözlemleyebildiğim kadarıyla şenlik ziyaretçilerinin öğrenci olan kısmı daha çok ilk ve ortaokul öğrencilerinden oluşuyordu. Okullardan öğretmenleri eşliğinde getirilen gruplar da dâhil. Yozgat eğitim yöneticileri bu etkinlikte yer almayan ve ilgi duymayan lise öğrencilerinin neden bu etkinlikte olmadıklarının cevabını verdikleri gün, yazımızın maksadı anlaşılacaktır.

İlkokulu bitirmeleriyle beraber aile ve okulun sınavlara odakladığı çocuklarımız, test, sınav, notlar arasında ailelerinin proje çocukları olarak büyümekteler. Proje çocuklar, okulların yılsonunda duvarlarına asacakları başarı listelerinde üst sıralarda yer almaya çalışırken; kendilerini unutmaktalar, onlara verilmiş olan yetenek ve ilgileri körelmektedir.

Eğitim sistemimiz 12 yıllık eğitim sürecinde çocuklarımıza nasıl bir şey yapıyor olmalı ki ilk çocukluk yıllarında, iyi yetiştirildiğinde mucit, bilim adamı, devlet yöneticisi, öğretmen olabilecekken, üniversite tercihlerinde savrulmakta, yetenek ve ilgileri ile alakalı olmayan mesleklere yönelmektedirler.

Tek başına eğitim sisteminin arızası olmamakla, sosyal yapı ve ailedeki değişim ve beklentilerin de etkisiyle, el birliği ile toplumun kendi değerlerini koruyarak yarınlarda var olmasını sağlayacak olan nitelikleri nasıl yok ettiğimizi düşünme zamanıdır.

Eğitimin asıl gayesi de bu olmalıdır diye düşünüyoruz. John Dewey’in de dediği gibi: Eğitim, toplumların devamını sağlayacak niteliklere sahip bireylerin yetiştirilmesi faaliyeti, olmalıdır.

 

Bilim şenliğine biraz da bu açıdan bakılmalıdır. Burada bilim sevgisi aşılanması mümkündür. Ancak bu eğitim sistemi, aile ve toplum yapısı, bu yapıların istek ve şöhret tutkuları doğrultusunda bu sevginin korunması, büyütülmesi imkânsızdır. Eğitimimizi yönetenlerden beklediğimiz, çocuklarımızda var olan yetenekleri geliştirmeleri, onlarda merak ve ilgi uyandırmaları, bu ilgi ve merakı yetenekle birleştirip; toplumun devamını sağlayacak nitelikte bireyler yetiştirmesidir.

Ezberci, not ve nete odaklı, başarıyı mesleki kariyer ve yüksek gelirde gören birey yetiştirmek için bir eğitim sistemine ihtiyaç yoktur. Toplum ve aileyi güdüleyen istekler bunu pekâlâ başarmaktadır.

Devlet eğer eğitimin içinde olacaksa; yoksunluklarının güdülediği, istek ve arzularının peşinde koşan kişi mantığı ile değil devlet şuuru ile hareket etmeli, temel referans noktası “nitelik”, “yetenek”, “ilgi” ve toplum huzur içinde varlığını devam ettirmesi olmalıdır.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.