Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bilişim Etkinlikleri tamamlandı

Yozgat Bozok Üniversitesi tarafından Fen Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen 12. Yozgat Bilişim Etkinlikleri tamamlandı. Dekan Vekili Prof. Dr. Mustafa Böyükata’nın başkanlığını yaptığı etkinliklerin dördüncü gününde zengin altı sunum gerçekleştirildi.

Yozgat Bozok Üniversitesi tarafından

Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi ve Akdağmadeni Sağlık Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Mahmut Kılıç oturum başkanlığını yaptığı programın son gününde ilk konuşmayı Bozok Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Akın yaptı. Prof. Akın, “R-İstatistik Uygulamaları” başlıklı sunumunda, temel ve uygulamalı bilimlerde çokça ihtiyaç duyulan istatistiksel analiz yöntemleri için alternatif yazılımlardan bahsederek, intenet üzerinden bazı araçların kullanım şekillerini ve özelliklerini anlattı.
Yozgat Valiliği Bilgi İşlem Müdür Vekili Hasan Oba’da “Bilgi Güvenliği ve Siber Savaşlar” başlıklı sunumunda internet ortamında güvenliği tehdit eden yazılımlar hakkında bilgi verdi. Siber saldırıların ne tür yollara başvurularak gerçekleştirildiği ve korunma yolları hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Yozgat Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü Şenay Daştan Sipahi, ise “Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü E-Yaygın Otomasyon Sistemi” başlıklı sunumunda Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü olarak neler yaptıklarını anlatarak, “E-yaygın otomasyon sistemi” üzerinden sağladıkları hizmetler hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Memiş Okuyucu’da “Bilgi Çağında Eğitimimiz ve Türkiye” konulu bir konuşma yaptı. Okuyucu, “Bilgi güçtür. Eşyayı, olayları kısaca dünyayı yönetme gücü. Sanayi ve teknolojide 1950’den sonra başlayan dönem kısaca bilgi çağı olarak adlandırılmaktadır. Beyin gücü ile üretim yapılan bu dönem bilgi üretmenin ve bilgiye ulaşmanın olağan üstü hızlandığı bir dönemdir. Bilgi çağının tüm gelişmelerini eğitim sistemine uygulayan toplumlar, varlığını sürdürür ve dünya üzerinde söz sahibi olabilirler. Bilgiye erişimin hızlı olduğu eğitim sistemleri ve yapılanmalar bilgi çağını yakalayabilirler. Yeni üretilecek bilginin ise talep gören, piyasa oluşturabilecek nitelik ve mahiyette olması gerekir. Medeniyet kurucu ülke Türkiye, tarihi misyonunu sürdürebilmek için, tüm teknolojik gelişmelerde ve bilgi üretiminde en ön sıralarda olmak zorundadır” dedi.
Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Dekan Vekili Prof. Dr. Mustafa Böyükata, ise son konuşmayı yaptı. Yozgat Bilişim Etkinliklerinin 2002 yılından bu yana kendine özgü bir öyküsünün de oluştuğunu belirtenBöyükata, “Bilgi insanlığın var olduğu günden bu yana, etrafında olup biten olayları, evreni ve çevresiyle ilişkilerini anlamak, açıklamak için yaptığı çalışmalarla oluşturulmuştur. Sürekli artmaktadır. Bilginin nitelikli olanı ise bilimsel bilgidir. Bunun üretilmesi ise sistemli bir çalışma ve metodoloji üzerinden yapılmaktadır. Bilimsel bilgi tabulaştırılamaz ve kutsanamaz. Yenisi üretildiğinde değişir ve yanlışlığı ortaya konursa da doğrusu onun yerine geçer. Yüzyıl önceki temel bilim olarak Fizik ile ilgili çalışmalar yapılmamış olsaydı, bizler bugün cep telefonlarını kullanıyor olamayacaktık. Teknolojinin temellerinin bilimsel bilgiye bağlı olduğu açıktır. Bununla beraber rekabetçi dünyada nitelikli bilgi üreten, bunu uygulamaya dökebilen ve gecikmeden yapabilen toplumlar güçlü kalmaya devam etmektedirler. Küreselleşme beraberinde fırsatlarda getirmektedir.
Bilim bilinenlerin sınırında ve bilinmeyenlere doğru yol alma çabasını da içerir. Bu çaba ise içinde yaşadığımız yeni toplum, artık hangi isimle nitelenirse nitelensin; modern sonrası toplum, bilgi toplumu yada teknoloji toplumu için bütün dünyada araştırmacıların ortak yönde ve çoğunlukla da uluslararası işbirliği ile yürümektedir. Bilinenler bilinmeyenlere kıyasla muhakkak çok fazladır. Ancak dünyanın ortak kullanmak durumunda olduğu küresel düzeydeki kollektif bilgi birikimi içerisinde, toplum olarak bildiklerimizin oranı da halen çok sınırlı düzeydedir. O sebeple; hızla değişen ve yenisi üretilen teknoloji ürünleri karşısında halen tüketici durumundayız.
Üretebilmek, iyi ve nitelikli kullanıcı olmaktan ötedir, nitelikli kullanım ise bilinçli olmanın ötesindedir. Bilinçlenme ise farkındalıktan daha ileri bir aşamadır. Ülkemizde konuştuğumuz pek çok sorun çok temel ve farkındalık düzeyindedir” ifadelerini kullandı.

Reklamı Geç