Son 6 aydır iktidar partisi, onun göreve getirdiği bürokratlar ve devletten iş alan iş adamlarının kirli yaşantılarına dair kamuoyuna yansıyan olaylar dizisi başladığında da bu tabiri kullanmıştım arkadaşlar arasında.
Bir fikir hareketine dönüşmeyi ısrarla ıskalayan hatta bunun bir ihtiyaç olduğunun farkında olmayan Ak Parti kadroları, 20 yıllık bir iktidarın getirdiği “şımarıklık” ve kurumsal yorgunluk içerisinde. Yaklaşan 2023 seçimleri öncesinde 20. yılını dolduran Ak Parti kadroları ve “gitmesi muhtemel iktidardan” son parsayı toplama derdindeki yandaşlar, vekil ve belediye başkanı olmak isteyenler son kozlarını oynamaya başladılar.
Yozgat’ın da içinde olduğu bazı illerden arka arkaya gelen siyasetçi ve bürokratların, iktidara yakın STK yöneticilerinin, iktidarın göreve getirdiği üst düzey bürokratlar ve iş adamlarının içinde bulunduğu veya adının geçtiği olaylar silsilesinin; henüz ipin ucu olduğunu, her geçen gün yeni hadiselerle karşılaşacağımızı not etmiştik 6 ay önce.
Bu bağlamda son 2 haftadır yapılan açıklamalar ve paylaşımlar bizi doğrular nitelikte. Zaman zaman köşe yazılarımızda da değindiğimiz, ince ince vurguladığımız ve dikkat çekmeye çalıştığımız bu hususta alınmış bir tedbir göremediğimiz gibi bu sürecin önüne de geçilemeyeceğini yaşayıp göreceğiz.
Seçimler öncesi Ak Parti’den kopan ve anketlerde düşen oy oranlarının asgari ücrete peş peşe zamlarla, emekli ve memur zamları, 3600 ek gösterge, EYT’lilerle ilgili düzenleme, hükümlüler için af niteliğinde bir ceza indirimi ile, çiftçilerin ürünlerinin yüksek fiyatlarla alınması gibi tedbirlerle toparlanması mümkün. Bu sayede Ak Parti eriyen oylarına karşı bir tedbir almış ve belki de oylarını konsolide etmeyi başarmış olabilir. Teknik olarak bu mümkündür. Ve ben seçime kadar oy havzası barındıran her seçmen grubuna sunulacak imkanların seçim sonucunu değiştirebileceğini Ak Parti’nin bir seçimi daha kazanabileceğini, halen düşünmekteyim.
Ancak, bu süreçte durdurulamayacak ve çığ etkisi oluşturacak şey ise başta, içerden gelecek olan ve tüm kadrolarda deprem etkisi yapan/yapacak bilgi, belge ve videolar olacaktır. Temel hareket noktası “parti içerisinde rakip gördüklerine itibar suikastı yaparak”, kendisine yer açmak isteği olacak bu gelişmelerle sadece “mevcut ve olası rakiplerin” üstü çizilmeyecek aynı zamanda her hamle Ak Parti’ye zarar verecektir. Buna bir de “canı gereğinden fazla yakılmış” olan iş adamları ve bürokraside ezilmiş olanlar ile yukarı çıkmak isteyenlerin kamuoyuna sunacakları eklenince kartopu büyüyecek, halen “Ak Parti içerisinde var olan ve yine bu yanlışların parti içerisinde mücadele ile düzeltileceğine inananların” bıkma noktasına gelmesi ile çığa dönüşecektir.
Bu süreçte de bize düşen; olaylara dahil olmadan, bu konular üzerine ulaşan hiçbir bilgi ve belgeyi, kaydı kullanmadan, kamuoyuna yansıyan ve yansıyacak olan uygunsuzlukları köşemize taşımadan, uzaktan seyretmek olacaktır.
Üç Y (Yolsuzluk, Yoksulluk, Yasaklar) ile mücadele için iktidara gelenlerin, 20 yılın sonunda ülkeyi ve kamu bürokrasisini getirdikleri noktadaki hesaplaşmalarına dahil olmayı seçmeyecek, inşa ettikleri sistemin kendileri için oluşturduğu tehditlerle mücadele edişlerini ve uzun iktidar dönemi sonunda ülkeyi yeniden 3Y mücadelesine maruz bırakışlarının finalini; FETÖcüler ve onların iş birlikçisi siyasilerin kamudaki zulümlerine maruz kalmış, devlet kurumları ile işlerimizde kartvizit, siyasetçi selamı ve rüşvete yenilmiş, 5 yıldır “adalet” arayışına cevap bulamamış, yaşanan bu süreçlerdeki aksayan ve arızalı alanlar ile ilgili siyaset ve bürokraside gerekli başvuruları yapmış ama bir aksi seda bulamamış kardeşiniz olarak seyirci koltuğunda seyretmeye, nasıl ki sorun bizimken başkaları kahvesini yudumluyordu, şimdi menengiç kahvesini elime alıp balkondaki koltuğuma kurulup üstüne bir de sigara tüttürmeye hazırım…