Merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık ilçesinde meydana gelen depremin üzerinden 18 gün geçti. Ülke olarak depremden önce yapılması gereken ancak yapılmayan sorgulandı halen sorgulanmaya da devam ediyor.
Bu konularda bizlerde empati yaparak, dilimizin döndüğü, aklımızın erdiklerini, uzman kişilerin görüşlerini de yansıtarak, buradan sohbet konusu yapmaya çalıştık.
Yazılarımı takip eden okuyucularımızdan çok sayıda mesajlar ve notlar aldım. İki değerleri dostumun gönderdiği kıymetli bilgileri toparlayıp, ilerleyen süreçte yapılacak çalışmalara katkı sunacağı düşüncesinden hareketle paylaşmak istedim:
“6 Şubat 2023 günü ülkemizin güneyinde, on ilimizi doğrudan, ülkemizin tamamını da dolaylı olarak etkileyen, çok sayıda ailenin ocaklarını söndüren bir doğal afeti yaşadık. Deprem doğal afetler içerisinde, yıkıcı etkisi en yüksek olanıdır. Bunun sebebi de ne zaman olacağı konusunda bilimsel gelişmelere rağmen kesin bir öngörü imkanımızın olmamasıdır. Yani, gecenin bir vakti bir anda güçlü bir sarsıntıyla şehirler bir anda enkaza dönüşebiliyor.
Dünyanın değişik ülkelerinde de bu afet haberlerine şahit olduğumuz vakadır. Bu afetin etkilerini kısa zamanda silmek, yaralarını sarmak ülkelerin ekonomik gücü oranında değişiklik arz etmektedir. Depreme maruz kalan toplumların duygusal travma etkisini uzun yıllar üzerlerinden atamadıklarını biliyoruz.
Dünyada deprem afetini akademik olarak inceleyen bilim dalı Jeoloji (yer bilimi) ve bunun Fizik bilimi ile yakın ilgisi nedeniyle de Jeofizik bilimidir. Aynı gün içerisinde; 7,7’lik Kahramanmaraş Pazarcık ve 7.6’lık Kahramanmaraş Elbistan depremleri Jeofizik bilimi içerisinde değerlendirildiğinde oldukça yüksek bir yıkıcı etkiye sahip depremlerdir.
Deprem sonrası bu deprem faylarının civarında yapılan harita tekniği ölçümlerinde ülkemizin güneyinde yer kabuğunu da güney yönlü 8m. kadar bir kayma olduğu tespit edilmiştir. Başka bir anlatımla, güney sınırımızda Suriye devleti tarafına 8m.’lik bir kayma söz konusu olmuştur. Bu kaymadan kaynaklı olarak, başta depremden doğrudan etkilenen 10 ilimiz ve bu illere sınır komşu illerde mülkiyet haritalarımız güncelliğini yitirmiş durumdadır.
Dolayısıyla Harita-Kadastro tekniği açısından bugüne kadar üretilen Kadastro paftalarının tamamının yenilenmesi kaçınılmaz olacaktır. Yerleşim alanlarında da imar paftaları aynı şekilde yenilenecektir. Bütün altyapı projeleri aynı teknikle güncellenecektir. Devamında da imar, inşaa ve ihya çalışmalarına hız verilerek hayatın normalleşmesine öncelik verilecektir.
Siyasetçisinden, kamu görevlisine, sade vatandaşına, hepimizin bu afetten çıkaracağı dersler olacaktır. Acılarımızı paylaşarak, birlik beraberliğimizi pekiştirerek, geçmişte yaptığımız hatalarımızdan ders çıkararak ve en önemlisi de sakin kalmayı becererek yolumuza devam etmeliyiz. Şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırırken, akıl ve bilimi öncelememiz gerekiyor. Dünyanın ileri ülkelerinde inşaat tekniğinin ulaştığı seviyeyi kendi ülkemizde tavizsiz uygulamamız gerekiyor. Denetim konusunda hassasiyet göstermemiz hayat standardımızı yükseltecektir. Her alanda zihni dönüşümü eğitimle yakalayacak çalışmaları başlatmamız gerekiyor. Biz istersek başarırız.
Acısı çok taze, bu büyük felaket konusunda hassasiyet göstermenizden duyduğum memnuniyeti belirtmek isterim. Necip Türk Milleti bu ve benzeri acılarda yüksek bir sorumluluk duygusu içerisinde yaraları sarmada oldukça duyarlıdır. Umuyor ve diliyorum ki, bu acının da üstesinden süratle gelelim. Yüce Allah bir daha bizi böylesi acılarla sınamasın.