Memleketlerde değişen huylar vardır,
Memleket memleket değişik hobiler vardır,
Memleketler değişse de, huylar değişmez…
Bilirsiniz meşhur bir söz vardır…
“Can çırak ama kolay kolay huy çıkmaz” diye.
İstisnai durum var elbette ama konuyu buraya getirdiğimizde makam, mevkii fark etmez birçok Yozgatlının (!) terk edemediği huyu da maalesef, GIYBET!..
HASET ve FESAT işleri de unutmamak gerekir.
Adam (!) aynı makamda kendinden önceki oturan insanları acımasızca çekiştirmeyi marifet gibi görmekten geri durmaz.
Ya arkadaş makam sahibi olmuşsun sen bari yapma dersin ama nafile bildiğinden geri kalmaz.
Dolayısıyla mal alırsın, GIYBET…
Makam alırsın, GIYBET…
Başarı elde edersin, GIYBET…
Memlekete hizmet edersin, GIYBET…
Adamı çekemezsin, GIYBET…
Adam üst üste başarı elde eder, GIYBET…
Artık durum dayanılmaz bir noktaya gelir…
Adam ne haliniz varsa görün der, gider…
Hala GIYBET…
Bu böyle sürer gider, bu memlekette birçok değer, bu tek nedenden kaybolup gitti.
Bazıları da terk edip gitti, en önemli neden, GIYBET…
Köşe başlarında kümelenmiş, çukur âdemler var bu memlekette.
İşleri güçleri, GIYBET…
Ekmeklerini kazandıkları tekneleri de, GIYBET…
Bir bakmışsın çukur âdemler, bir mecliste köşe başında ‘ADAM’ görüntüsünde…
Bir bakmışsın bu çukur âdemler, kapı kapı gezmelerde, kustukları tek şey, GIYBET…
Bu GIYBET erbaplarını ADAM yerine koyanlara bir kıssa ; ‘Hasan Basri Hazretleri’ne bir adam gelir ve:
-Falanca senin hakkında şöyle dedi, der. -Ne zaman? -Bugün. -Nerede? -Evinde. -Onun evinde ne yapıyordun? -Ziyafeti vardı, onun için gitmiştim. -Orada ne yedin? -Şunu, şunu, hatta sekiz çeşit yemeğin hepsinden yedim.
Bunun üzerine Tabiinin büyük imamı: -Be adam, sekiz çeşit yemeği karnına sığdırdın da, bu sözü sığdıramadın mı? Kalk git yanımdan, der…’
Anlayana örnek çok… Anlamayana ne yapsak faydası yok. Dedik ya en başta, Memleketin en kötü hobisi maalesef, HASET, FESAT ve GIYBET…