Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Cehrilik lalesinin korunması istendi

Yozgat’ın Cehrilik bölgesinde olduğu gibi yurdun farklı bölgelerinde Mayıs ayının ilk haftasından itibaren hava sıcaklıklarına bağlı olarak açmaya başlayan ‘Ayı Gülü’ olarak da bilinen ‘Şakayık’ çiçeğinin korunması istendi.

Yozgat’ın Cehrilik bölgesinde olduğu gibi yurdun farklı bölgelerinde Mayıs ayının

Yozgat’ın Cehrilik bölgesindeki Gelin Kayasının eteğindeki dere yatağında kendiliğinden yetişen, yöre halkının ‘Cehrilik Lalesi’ olarak tanımladığı, diğer adı ‘Ayı Gülü’ olan bitki, Antalya, Konya, Muğla, İstanbul Şile’de Orman Genel Müdürlüğünün koruması altında bulunuyor. Yozgat’ta ise bitkiyle ilgili koruma kararı alınamadığı için isteyen istediği gibi koparıyor, evinin, işyerinin bahçesine taşıyıp, yetiştirmeye çalışıyor. Cehrilik bölgesinin bitki ile birlikte korunabilmesi amacıyla Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından çalışmalar başlatıldı.
Türkiye’de 6 çeşidi bulunan bitkinin 4 ildeki türleri bilinirken, Yozgat’taki türü hakkında Yozgatlılar dışında kimsenin bilgisi bulunmuyor. Yozgat’ın Cehrilik Lalesi, geçmiş yıllarda belediye tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında mücavir alan içerisine alınmasıyla başlayan farkındalık çalışması, sonraki dönemlerde etkisini gösterdi. Yozgatlılar, Cehrilik Lalesinin çiçek açtığı dönemde bölgeyi kendi imkanları ile ziyaret ederek, hatıra fotoğrafı çektiriyor, sosyal medya hesaplarında paylaşarak, tanıtımını yapmaya çalışıyor.
AKADEMİSYENLER
İNCELEME YAPTI
Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi akademisyenleri Cehrilik bölgesinde incelemeler yaptı, uyarılarda bulundu. Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Yakupoğlu, akademisyenler ile birlikte Cehrilik bölgesini gezip, bitki hakkında yürütülen çalışmaları değerlendirdi. Ziraat Fakültesi Süs Bitkileri Anabilim Dalında Öğretim üyesi Dr. Tuğba Kılıç’tan bilgi alan Yakupoğlu, ‘’Anladık ki Şakayık gerçekten korunması gereken önemli bir bitki. Peyzaj Mimarlığı bölümünün çalışma konuları arasına giriyor bu bitki. Yeterli öğretim üyesi sayımızı tamamladığımızda Peyzaj Mimarlığı bölümün orta vadede zaten öğrenci de alarak bölümümüzü hareketlendireceğiz. Bu bitki yine Süs Bitkileri Anabilim dalındaki öğretim elemanımızın çalışma alanına giriyor ki; Tuğba hanım kendileri burada bize yeterince bilgiler verdiler. Fakülte olarak planlamamız dahiline bu bikinin korunması, bitki üzerine yapılacak bilimsel çalışmaları ve özellik halkı bilinçlendirme noktasındaki yayın faaliyetlerini almış bulunuyoruz” dedi.
Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süs Bitkileri Anabilim Dalında Öğretim üyesi Dr. Tuğba Kılıç ise, ‘’Ülkemiz Şakayık bakımından gen merkezi konumda bulunmaktadır. Dolayısıyla ciddi bir genetik kaynağa sahibiz. Yozgat bölgesinde gördüğümüz ve halk tarafından ‘Cehrilik Lalesi’ olarak adlandırılan türümüzde yine bizim için önemli, nadir türler arasında yer alan bir bitki ve korunma ihtiyacı bulunan bir tür. Bu bölgeye lokalize olmuş olması nedeniyle bu bölgede iklim koşullarına da adapte olmuş olması nedeniyle nadir bir tür olduğunun tekrar dile getirmekte fayda var. Süs bitkisi olarak dış mekanlarda bahçelerde iç mekanlarda saksı bitkisi olarak ve vazolarda çiçeklerinden kaynaklı olarak kesme çiçek olarak kullanıldığı gibi aynı zamanda tıbbi aromatik bitkiler olarak da ayrı bir önem teşkil ediyor, şakayıklar. Yalova’da hocalarımız tarafından yapılan araştırmalarda Yozgat ilinde yayılış gösteren türümüzün antioksidan özelliği bakımından kuşaklar arasında ilk beşte yer aldığı belirlenmiştir, dolayısı çok daha ayrı bir önem taşımaktadır. Gelecek nesillere bitkinin aktarımını sağlamak için, hangi amaca yönelik olarak kullanılacağının belirlenmesine, ekonomik öneminin ortaya konulmasına yönelik çalışmaların yürütülmesi amacıyla mutlaka bu genetik kaynağın kurması gerekmektedir. Çeşitli koruma yöntemleri kullanabileceği gibi gen bankalarından da faydalanarak türümüzü koruma altına alabiliriz. Bu anlamda Ziraat Fakültesi olarak hem türü korunmasını sağlamak hem de kültür alma işlemlerini yapmak amacıyla gerekli girişimlerde bulunacağız. İlk tohumdan çıkartılmalarda ilk çiçeklenmeye geçen süre 4-5 yıl kadar sürdüğü bilinmekte. Yumrulu köklerle çoğaltmanın da oldukça yine zor ve meşakkatli olduğu da bilindiği için halk tarafından yumru ile beraber doğadan sökülerek kullanılıyor. İklim değişikliğini de düşündüğünüz zaman artık daha verimli çeşitleri geliştirilmesinde genetik kaynakların önemi tartışılmazdır. Hem halkın bu şekilde toplaması nedeniyle hem de iklim değişiklikleri göz önünde bulundurduğu zaman genetik kaynakların korunmasının önemini daha net anlayacağınızı düşünüyorum. 2023 yılında soğanlı bitkiler ihracat listesine bakıldığında Şakayık çiçeği doğadan toplanarak ihracatı yasaklı olan türler arasında yer alıyor. İzne tabi olmadan toplanamayacağı, toplandığı takdirde de çok ciddi bir cezai işlem para tutarı şeklinde cezai işlem uygulanacak biliniyor. Buna rağmen kaçak toplamalar oluyor, bunun önüne geçemiyoruz. Bunu önüne geçilebilmesi için mutlaka yöre halkının bu konuda aydınlatılması, bilinçlendirilmesi gerekiyor. Yöre halkının da desteğiyle beraber insitu korumanın sağlanması, bu bitkinin geleceğini ve sürdürülebilirliğini sağlamak için ayrı önem taşıyor. Yozgat bölgesinde mayıs haziran ayları arasında yılda sadece bir kez çiçeklenmekte ve bu çiçeklenme süresi ortalama 10-15 gün sürmektedir. Bu dönemde özellikle bitkiyi daha rahat tanıdıkları için söküm işlemleri de çok daha yoğun olarak gerçekleştiriliyor. Sökümü engellemek için caydırıcı cezaların yanında mutlaka halka bu bitkinin önemini aktarmak değerini anlatmak ve gelecekte kullanım yollarını benimseterek açıklayabilmek ve koruma altına almak çok daha etkili bir yol olarak görünüyor. Ziraat Fakültesi olarak elimizden gelen her türlü desteği ve yolu izleyeceğimiz aşikar. Şakayık aslında çok eski yıllardan beri kullanılabilen bir bitki. Bu arada gıda olarak da kullanılıyor, kurutulmuş olarak taze olarak doğal olarak kullanılabiliyor. Koku kaynağı olması nedeniyle parfümlerde, sabunlarda deodorantlarda çok yaygın olarak ve kolonya yapımında kullanılıyor. Tohumları kolye yapımında kullanılıyor. Çok yaygın bir kullanım alanı var. Tıbbi bir bitki olması nedeniyle antioksidan özellikleri yanında antienflamatuar olması yanında ağrı kesici etkisi nedeniyle çok yaygın olarak kullanıyor’’ diye konuştu. Haber Merkezi

Reklamı Geç