Bir buçuk ay sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri için siyasal tansiyon olabildiğince yükselirken, bir taraftan siyaset bir taraftan toplum bu seçime kilitlendi.
Çünkü bu seçim, Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi olurken, ülkenin bundan sonraki kaderini belirleyecek bir nitelik taşımaktadır.
Bu nedenle daha geniş yelpazeli ittifaklar oluşmuştur. İşte bugün, 2023 seçimleri için oluşan ittifaklar: Cumhur İttifakı; AKP, MHP, BBP, HÜDAPAR (Hür Dava Partisi) ve Yeniden Refah Partisi.
Millet İttifakı; CHP, İYİ Parti. Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve GELECEK Partisi.
Emek ve Özgürlük İttifakı; HDP, EMEP, TİP, EHP (Emekçi Hareket Partisi), TÖP (Toplumsal Özgürlük Partisi) ve SMF (Sosyalist Meclisler Federasyonu).
ATA İttifakı; Zafer Partisi, Adalet Partisi, Türkiye İttifakı Partisi ve Ülkem Partisi.
Burada ismi olmayan diğer siyasi hareketler ve siyasi partiler de büyük olasılıkla bu ittifaklardan birinin yanında yer alacaktır.
Türkiye, 16 Nisan 2017 referandumu ve 24 Haziran 2018 seçimleriyle başkanlık sistemine geçmişti.
Bu geçişle hem iktidar hem de muhalefet için zorunlu bir seçeneğe dönüşen ittifaklar sistemi, siyasetin gündemi oldu.
Dolayısı ile siyaset giderek yeni bir yapılanmaya doğru sürüklenir oldu.
Peki, ittifaklarla oluşan bu yapılanmanın getirisi ne olmuştur ya da ne olacaktır?
Her ne kadar ilkeler kaybolur gibi gözükse de.
Her ne kadar sosyolojik yapımız, ideoloji tarihimiz, hatta siyasi parti kültürümüz taban tabana zıt bir içeriğe sahip algısı yaşansa da…
Her ne kadar seçim kazanma ve %50+1’e ulaşma amacı, ittifak siyasetinin alanını seçim aritmetiğine indirgese de…
Farklı siyasi ideolojilere, farklı siyasi kimliklere ve farklı seçmen tabanına sahip partilerin bir araya gelip birlikte çalışmaları, Türkiye’ye büyük zarar veren yıkıcı kutuplaşmayı bir ölçüde de olsa zayıflatır görünmüştür.
İttifaklarla, yıkıcı kutuplaşmaya alternatif olarak belli ilkeler üzerine kurulmuş bir siyaset anlayışının, siyasi yaşama geçebilir olduğu görünmüştür.
Ayrıca ittifaklar siyaseti, daha da önemli olarak siyasi alanda, “güçlü iktidar-zayıf muhalefet” denklemini bozar olmuştur.
İttifaklar siyaseti, muhalefeti canlandıran ve seçim kazanma noktasına getiren bir dönüşüme doğru yol almaktadır.
Sonuç olarak ittifaklar siyaseti, sadece siyasi sonuç temelli bir araya gelmeyi değil, farklı aktörlerin birbirleriyle iş birliği yapmasını, birlikte çalışmasını, müzakere etmesini, birbirine etki etmesini, hatta siyasal bir değişimi içinde taşır olmuştur.
Evet, 2023 seçim sonuçları nasıl sonuçlanır, şimdiden bilemeyiz ama ittifakların Türkiye siyasetine katkısı yukarıda saydığımız bu olgular olacak gibidir.