Cumhuriyet’in 100’ncü yılını kutladığımız şu günlerde haftalar ve aylar derken, koskoca bir yılı daha geride bırakmaya hazırlanıyoruz. Şunun şurasında 2 ay kaldı, 1 yılda daha bitecek. Peki, Yozgat ne kadar değişti ya da gelişti, gelişmek değişmek mi? Geçen bir yılı bir kez de böylece değerlendirmiş oluruz.
Son zamanlarda ilimizi ziyaret eden kişilerden, uzunca bir zaman yolu Yozgat’a düşmemiş hemşerilerimizden sıkça duyduğumuz ortak cümle şudur: “Yozgat çok gelişmiş.”
Bunu nerden anladıklarını, neye kıyasla bu kanaate vardıklarını sorduğumuzda “şehriniz büyümüş, pek çok bina yapılmış.” ortalama cevabını alıyoruz.
Uzaktan davulun sesi hoş gelir derler ya, bu dostlarımızın kanaatleri elbette ki kıymetlidir lakin Yozgat’ta yaşayanlar olarak şehrimizde yeni yerleşim alanları açılması ve hızlı betonlaşmasının gelişme olmadığının farkındayız.
Yozgat değişiyor, yüksek katlı binalar Yozgat ufuklarını kaplıyor. Üniversite yerleşkesinde yeni binalar, yollar, caddeler açılıyor. Yıllardır beklenen hızlı tren geldi, sosyal yaşam alanlarının sayısı artıyor. Bu hali ile köy/kasaba görüntüsünden kurtuluyor.
Ama işte kazın ayağı öyle değil.
Asıl arzu ettiğimiz, arzu etmekle kalmayıp, olması gereken, ortak kader anlayışı, biz şuurunda bir gelişme gözümüze çarpmıyor.
Hızla yükselen binaların içerisindeki yaşam bize bir şehirli kimlik sunmadığı gibi binalarımız da gelişmenin işareti olan mimari estetikten yoksun, soğuk ve gerçek manada yaşam sunmayan beton yığınları olarak kalıyor.
Şehrin güzelliklerini, değerlerini, tarihini ve kültürünü yaşatacak çalışmalarımız ya da organizasyonlarımızla geride bırakmaya hazırlandığımız yılda da henüz tanışamadık.
Kurumlarımız ortak akıl ve işbirliği içerisinde bir şehri geçmişten yarına yaşatacak çalışmalar içerisinde olamadılar.
Hemen her sorunumuz palyatif tedbirlerle geçiştirilmeye çalışılmakta, hiçbir derdimiz gerçek manada masaya yatırılıp, çözüme kavuşturulmamaktadır.
Nitelikli göçü durdurmakta ve niteliksiz işsizliği önlemede de bir arpa boyu yol alamamış, yerel kaynaklarımızla ekonomik ve sosyal refahı orta vadede sağlayacak yatırımları da gerçekleştirmemişiz.
Sevgili dostlarım, cümlenizi şöyle düzeltsek daha isabetli olur kanaatindeyiz, zira davulun sesi size hoş gelirken o davulun asıldığı boyun bizimkidir: Dediğiniz gibi, Yozgat fiziki olarak değişiyor lakin zihniyet, ekonomi de refah, sosyal yaşamda huzur bakımından yerinde sayıyor.