Her kriz yeni fırsatları da doğurur derler.
Şubat ayı başında yaşadığımız deprem büyük bir yıkıma yol açtı. Sebepleri ve sonuçları itibariyle taşları yerinden oynatacak nitelikteki bu felaket sonrasında ortaya konan birliktelik gelecek adına ümit var olmamıza yetecek düzeydedir.
Yozgat Valisinin deprem sonrasında Hatay ili Hassa ilçesinin koordinasyonunda görevlendirilmesi ile başlayan Yozgat seferberliği; kamu kurumları, belediyeler, STK’lar işbirliği ile depremle yıkılan Hassa’nın yeniden ayağa kaldırılmasında başat rol üstlenmektedir.
Alt yapısından üst yapısına, temel ihtiyaçlardan çadır ve konteyner kentlere, uyku tulumlarına varıncaya kadar her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü ve üst düzey bir koordinasyon ve işbirliği içerisinde yürütüldüğünü gözlemlemekte, bölgede görev yapanlardan dinlemekteyiz. Dinlediğimiz ve gözlemlediğimiz olumsuzlukları bir kenara bırakarak…
Bu işbirliği ve koordinasyonun Hassa’yı ayağa kaldıracağına ve yeniden yaşanılır bir kente dönüştüreceğine inancımız tamdır.
Yozgat, Yozgat olalı böylesine bir işbirliğini, bu düzeyde bir koordinasyonu ilk defa sergiliyor desek hiç de mübalağa etmiş olmayız.
Yıllarca kurumlar arası kopukluktan, plansız, programsız işlerden, günü kurtarmaya matuf icraatlardan, israf edilen kaynaklardan yakındık durduk. Ve her ay düzenli olarak gerçekleştirilen “il koordinasyon kurulu toplantılarından” neden ilin gelişmesine, kalkınmasına, sorunlarından arınıp; daha güvenli, huzurlu ve müreffeh bir şehir yaşamının çıkmadığını sorguladık. Siyaset, bürokrasi, yerel yönetimler ve STK’ların bir dönemi kurtarmaya değil de bir şehrin kaderini değiştirmeye odaklanmadığını eleştirdik.
Ve maalesef bu sorularımızın cevabını on binlerce insanımızın öldüğü depremle aldık…
Yozgat’ı yönetenlerin, Yozgatlıların, Yozgat’taki bürokrasi, siyaset, yerel yönetimler ve STK’ların eteklerindeki taşları dökmelerinin, ortak bir paydada buluşmalarının ve “inşa etmeyi” öğrenmelerinin yolu, felaketlerden geçiyormuş.
Demek ki; bizim de sorunlarımızın sahiplenilmesinin, Yozgatlı olarak seçim dönemlerinin haricinde hatırlanmamız için acılara maruz kalmamız gerekiyormuş. Demek ki, “oy verecek kadar nefes alsın yeter” anlayışından öte insan olarak kıymet bulmamız ve insanca bir yaşamın bize reva görülerek şehirlerimizin yeniden inşa edilmesi için yıkımlar yaşamamız gerekiyormuş, diye düşünüyor insan elinde olmadan…
Hassa’nın yeniden inşası ne kadar zamanda başarılır bilmem ama, Hassa dönüşü bütün kurumları, yöneticileri, personelleri, finansal kaynakları, makine parkuru ile Yozgat, Yozgat’a döndüğü gün bu koordinasyonu ve iş birliğini, bu ortak hedefe odaklanarak çalışma becerisini burada da görmeyi çok istiyoruz.
Her ne kadar afetler yaşamamış olsak dahi bizim de şehirlerimizin yeniden imar edilmesi, işsizlik, eğitim, sanayileşememe, tarım ve hayvancılık alanlarında geriye gidiş, niteliksiz işsizlik, kamu kaynaklarının heba edilmesi, güvenli, huzurlu ve müreffeh bir geleceğe dair umudumuzun azalması gibi sorunlarımız var. Umuyoruz ve bekliyoruz ki; bizler de temel vazifesi Yozgat’a ve Yozgatlıya hizmet etmek olan yöneticilerimizce sahiplenilelim, soframızdaki aşı, yürüyemediğimiz kaldırımları, sağlıklı olmayan gıdayla beslenişimizi, ekilmeyen tarlalarımızı, artmayan gelirimizi, iş bulamayışımızı, kendilerine dert edip; bugün Hassa için çalışan kurumlarımızı hiç olmazsa birkaç aylığına Yozgat için fayda üreten bir birliktelik ve koordinasyon içerisinde çalıştırsınlar…