Yozgat Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr Vahit Demir, dünyada her yıl 18 milyon kişinin kalp ve damar hastalıklarına bağlı sebeplerden dolayı yaşamını yitirdiğini belirterek, “Toplumların yaşlanması ve beklenen yaşam süresindeki artış ile birlikte kalp ve damar hastalarının sayısı giderek artmaktadır.” dedi.
Kardiyoloji Uz Dr Vahit Demir, 11-17 Nisan Kalp Sağlığı Haftası Dolayısıyla yaptığı açıklamada kalp ve damar hastalıkları konusuna değindi.
Dr Demir, “Kalp ve damar hastalıkları dünyada ve ülkemizde sık görülmektedir. Bulaşıcı olmayan hastalıklar içerisinde en fazla ölümlerden kalp ve damar hastalıkları sorumludur. Dünyada her yıl 18 milyon kişi kalp ve damar hastalıklarına bağlı kaybedilmektedir. Toplumların yaşlanması ve beklenen yaşam süresindeki artış ile birlikte kalp ve damar hastalarının sayısı giderek artmaktadır.Kalp ve damar hastalıklarının oluşmasına neden olan belli başlı risk faktörleri vardır. Bunlar hipertansiyon, hiperlipidemi ( kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı, obezite ( aşırı kilo), hareketsizlik, sigara, alkol, stres, yaşlılık ve ailede kalp hastalıklarının olması gibi faktörlerdir. En bilinen kalp damar hastalıkları ise hipertansiyon, koroner arter hastalığı ( kalbi besleyen damarlardaki tıkanıklar), periferik damar hastalığı( kalp dışı damarların tıkanıklığı), felç, kalp yetersizliği, ritim bozuklukları, kalp kapak hastalıkları ve doğumsal kalp hastalıklarıdır.”dedi.
HASTALIKLARININ FARKINDA OLMAYABİLİRLER
“Bazen kalp hastalığı olan kişiler bu hastalıklarının farkında olmayabilirler.” diyen Dr. Demir “Bu nedenle kalp hastalıkların önlenmesi ve farkındalığının bilinmesi önem arz etmektedir. Bu hastalıkların önlenmesinde ve hastalık oluştuktan sonra iyilik halinin devamında bireylere ve sağlık kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir. Kalp Sağlığı Haftası gibi aktiviteler; kalp hastalıklarına dikkat çekmek, halkın korunma, tanı, tedavi ve yaşam biçimi değişiklikleri konusunda bilinçlenmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Tütün ürünlerinin kullanımı, sağlıksız beslenme ve fiziksel aktivite yoksunluğu gibi başlıca değiştirilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin büyük bölümünün önlenebileceğini bilinmektedir. Kalp damar hastalık risk faktörleri olanlar ile 40 yaş üstü tüm bireyler kalp ve damar hastalıkları açsından düzenli muayene olmaları gerekir.
Sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıkları kazanarak, tuz tüketimini azaltarak, düzenli egzersiz yaparak, stresten uzak durarak, düzenli ve kaliteli uyuyarak, tütün ve alkol kullanmayarak, kilo, kan basıncı, kolesterol ve şeker düzeylerinizi normal düzeyde tutarak, kalp ilaçlarını düzenli kullanarak kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskimizi azaltmış oluruz. Unutmayalım ki kalp damar hastalıklarından korunmak uzun ve kaliteli yaşamın sırrıdır.”ifadelerini kullandı.
Ferhat ÖZER