Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dr. Yalvaç: Doğum sonrası psikolojik destek önemli

Yozgat Şehir Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hekimi, Psikiyatrist Uz. Dr. Tuğba Yalvaç, doğum sonrası annelerin karşılaştığı depresyon ve anksiyete bozuklukları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Yozgat Şehir Hastanesi Ruh

Kadınların gebelik ve doğum sürecinde fizyolojik, biyolojik, psikolojik ve sosyal değişimler yaşadığını belirten Dr. Yalvaç, doğum sonrası sürecin anneler için bir dönüm noktası olduğunu ifade etti.
Dr. Yalvaç, açıklamasında şunları söyledi: “Doğum sonrasında anne, bebek ve aile açısından yeni bir dönem başlar. Anne adayı için gebelik mutluluk verici bir süreç olabileceği gibi, doğum sonrasında bebekle sağlıklı bir iletişim kurmak, güvenli bir çevre oluşturmak gibi sorumluluklar, zaman zaman endişe ve karamsarlığa yol açabilir. Anne olma sorumluluğu ve bu rolle ilgili kaygılar, doğum sonrası ruh sağlığı bozukluklarına karşı artan hassasiyete neden olabilir.”
ANNELİK HÜZNÜ: DOĞAL BİR DURUM, AMA DİKKAT EDİLMELİ
Dr. Yalvaç, doğum sonrası dönemde en sık görülen psikiyatrik hastalıkların başında annelik hüznü, doğum sonu depresyonu ve doğum sonrası anksiyete bozukluğunun geldiğini vurguladı. Özellikle annelik hüznü, doğum sonrası ilk 48-72 saat içinde, bazı durumlarda ise ilk iki hafta içinde ortaya çıkabiliyor. Dr. Yalvaç, annelik hüznünün belirtileri arasında üzüntü, kolay ağlama, duygudurum değişimleri, gerginlik, sinirlilik, uyku bozuklukları ve dikkat sorunlarının yer aldığını belirtti.
Çoğu zaman 1-2 hafta içinde kendiliğinden geçebilen bu durumun, doğru bir şekilde yönetilmesi gerektiğine dikkat çekti.
“Annelik hüznü genellikle doğum sonrası dönemde hormonal değişiklikler, annelik sorumluluğunun farkına varılması ve bebekle ilgili endişelerle ilişkilidir. Bu durum, genellikle müdahale gerektirmeyebilir, ancak hastaya bilgilendirme yapmak, sosyal destek sağlamak ve davranışsal aktivasyonu teşvik etmek önemlidir,” diyen Dr. Yalvaç, eğer bu belirtiler şiddetlenir ve uzarsa, doğum sonrası depresyon riskini artırabileceği uyarısında bulundu.
DOĞUM SONRASI DEPRESYON: TEDAVİ EDİLMEZSE HEM ANNEYİ HEM BEBEĞİ ETKİLER
Dr. Yalvaç, doğum sonrası depresyonun daha ciddi bir durum olduğunu, doğumdan sonraki ilk 4 hafta içinde ortaya çıkan major depresif bozukluk olarak tanımladı. Postpartum depresyonun sıklığının %13-%19 arasında değiştiğini ifade eden Dr. Yalvaç, depresyonun belirtileri arasında ilgi ve istek kaybı, iştah değişiklikleri, uyku bozuklukları, bitkinlik, suçluluk duygusu ve dikkati toplamakta zorluk gibi sorunların yer aldığını belirtti.
“Bu depresyon, biyolojik, hormonal faktörler, anne adayının geçmişteki psikiyatrik hastalık öyküsü, zor bir gebelik süreci, stresli yaşam olayları ve annelik hüznü gibi bir dizi faktörle tetiklenebilir,” diyen Uz. Dr. Yalvaç, tedavi edilmediği takdirde postpartum depresyonun hem annenin hem de yeni doğan bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti.
DOĞUM SONRASI ANKSİYETE BOZUKLUĞU: ANNE-BEBEK İLETİŞİMİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR
Yalvaç, doğum sonrası anksiyete bozukluğunun sıklığının yüzde 17-20 arasında olduğunu ve bunun, genç anne olma, doğum sürecindeki sıkıntılar, erken doğum, sosyal destek eksikliği gibi nedenlerle ilişkili olduğunu belirtti. Doğum sonrası anksiyete bozukluğu, anne-bebek ilişkisini ve bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebilecek birçok belirtiler gösterebileceğini, bu etkilerin arasında emzirme, bağlanma, anne-bebek etkileşimi, bebek mizacı ve zihinsel gelişim gibi önemli faktörler bulunduğunu dile getirdi.
Dr. Yalvaç, doğum sonrası yaşanan bu psikolojik zorlukların hem anne hem de bebek için önemli olumsuz etkiler yaratabileceğini, bu yüzden gebelik döneminde anne adaylarının postpartum depresyon ve anksiyete bozuklukları hakkında bilgilendirilmesinin büyük önem taşıdığını ifade etti. /Haber Merkezi

Reklamı Geç